لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا إِلَّا سَلَامًا وَلَهُمْ رِزْقُهُمْ فِيهَا بُكْرَةً وَعَشِيًّا
Lâ yesmeûne fîhâ lagven illâ selâmâ(selâmen), ve lehum rızkuhum fîhâ bukraten ve aşiyyâ(aşiyyen).
lâ yesmeûne | : işitmezler |
fî-hâ | : orada |
lagven | : boş söz |
illâ | : ancak, sadece |
selâmen | : selâm |
ve lehum | : ve onlar için, onlara, onların vardır |
rızku-hum | : onların rızıkları |
fîhâ | : orada |
bukreten | : sabah, sabahleyin |
ve aşiyyen | : ve akşam, akşamleyin |
Diyanet İşleri = Orada boş söz işitmezler. Yalnızca (meleklerin) “selâm!” (deyişini) işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Orada mânasız bir söz işitmeyecekler, ancak esenlik size sözünü duyacaklar ve sabah akşam, rızıkları gelecek onlara.
Abdullah Parlıyan = Orada onlar, boş ve yararsız söz işitmeyecekler, ancak “İç huzuru ve esenlik sizlere!” sözünü duyacaklardır. Sabah akşam yani her zamanda rızıkları hazırdır onların.
Adem Uğur = Orada boş söz değil, hoş söz duyarlar. Ve orada, sabah akşam kendilerine ait rızıkları vardır.
Ahmed Hulusi = Orada lağv (dedikodu) değil sadece "Selâm" (Selâm isminin mânâsı açığa çıkar ve böylece kendi hakikatlerinden açığa çıkan kuvveleri konuşurlar) işitirler. . . Orada kendilerinin sabah - akşam, yaşam gıdalarıyla beslenmeleri söz konusudur.
Ahmet Tekin = Onlar orada, taahhüde sadakatsizlik lafı-sözü, boş, lüzumsuz sözler işitmezler. Birbirlerinin selâmını, Rablerinin selâmet ve güven ilânını, hoşlarına giden şeyler duyarlar. Onların orada sabah erken ve akşama doğru rızıkları da hazırdır.
Ahmet Varol = Orada boş söz işitmezler. Ancak selâm (işitirler). Orada sabah ve akşam rızıkları hazırdır.
Ali Bulaç = Onda 'boş bir söz' işitmezler; sadece selam (ı işitirler). Sabah akşam, onların rızıkları orda (bulunmakta)dır.
Ali Fikri Yavuz = Cennet’de bir boş söz işitmezler, ancak (meleklerden veya birbirlerinden) selâm işitirler. Rızıkları da oradadır, sabah ve akşam.
Ali Ünal = Onlar, orada boş ve anlamsız sözler işitmez, sadece selâmet, emniyet ve huzur sözleri duyarlar. Sabah ve akşam kendilerine sunulacak ziyafetler de hazırdır.
Bayraktar Bayraklı = Orada boş söz değil, hoş söz/selâm duyarlar ve orada, sabah akşam kendilerine ait rızıkları vardır.
Bekir Sadak = Orada bos sozler degil sadece esenlik veren sozler isitirler. Orada riziklarini sabah aksam hazir bulurlar.
Celal Yıldırım = Orada boş anlamsız bir söz değil, sadece «selâm» işitecekler. Onların orada sabah akşam rızıkları hazırdır.
Cemal Külünkoğlu = Orada onlar boş söz işitmezler. Yalnızca “selâm!” (sözünü) işitirler. Orada rızıkları sabah akşam kendilerine sunulacaktır.
Diyanet İşleri (eski) = Orada boş sözler değil sadece esenlik veren sözler işitirler. Orada rızıklarını sabah akşam hazır bulurlar.
Diyanet Vakfi = Orada boş söz değil, hoş söz duyarlar. Ve orada, sabah akşam kendilerine ait rızıkları vardır.
Edip Yüksel = Orada boş söz işitmezler; sadece barış... Rızıklarını da sabah akşam alırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Orada hiç boş söz işitmezler, ancak bir selâm, rızıkları da vardır orada sabah, akşam
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Orada hiç boş söz işitmezler; ancak bir «Selam» işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar orada boş bir söz işitmezler. Ancak «Selam» işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da hazırdır.
Gültekin Onan = Onda 'boş bir söz' işitmezler; sadece selam(ı işitirler). Sabah akşam, onların rızıkları orda (bulunmakta)dır.
Harun Yıldırım = Orada boş söz değil, hoş söz duyarlar. Ve orada, sabahakşam kendilerine ait rızıkları vardır.
Hasan Basri Çantay = Orada selâmdan başka hoş bir söz işitmeyeceklerdir. Orada sabah, akşam rızıkları da (ayaklarına gelecekdir).
Hayrat Neşriyat = Onlar orada, taahhüde sadakatsizlik lafı-sözü, boş, lüzumsuz sözler işitmezler. Birbirlerinin selâmını, Rablerinin selâmet ve güven ilânını, hoşlarına giden şeyler duyarlar. Onların orada sabah erken ve akşama doğru rızıkları da hazırdır.
İbni Kesir = Orada boş söz işitmezler. Ancak selâm (işitirler). Orada sabah ve akşam rızıkları hazırdır.
Kadri Çelik = Onda selamın (esenliğin) dışında boş bir söz işitmezler. Orada sabah akşam rızıkları da hazırdır.
Muhammed Esed = Orada onlar asla boş ve yararsız bir söz işitmeyecekler; iç huzuru ve esenlik dileğinden başka hiçbir söz! Ve orada sabah akşam azıklandırılacaklar;
Mustafa İslamoğlu = Orada mutluluk tebriği dışında asla boş bir söz işitmeyecekler; ve onlar orada sabah akşam rızıklandırılacaklar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Orada faidesiz lakırdı işitmezler, ancak selâm (işitirler) ve onlar için orada sabah ve akşam rızıkları da vardır.
Ömer Öngüt = Orada boş söz değil, sadece esenlik veren sözler işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da hazırdır.
Şaban Piriş = Orada boş söz işitmezler ancak esenlik. Sabah akşam rızıklarını da orada hazır bulurlar.
Sadık Türkmen = Orada boş söz işitmezler, yalnızca “Selâm” (sözünü işitirler). Orada onlar için rızıkları sabah ve akşam hazırdır.
Seyyid Kutub = Orada boş sözler değil, sadece selam sözü işitirler. Ve sabah akşam rızıklarını hazır bulurlar orada.
Suat Yıldırım = Orada onlar boş ve anlamsız söz işitmezler, sadece selâm ve selâmet sözleri duyarlar. Orada ziyafetleri sabah akşam kendilerine sunulacaktır.
Süleyman Ateş = Orada boş söz değil, yalnız selâm işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da hazırdır.
Tefhim-ul Kuran = Onda selamın dışında 'boşa harcanmış bir söz' işitmezler. Sabah akşam, onların rızıkları orda (bulunmakta) dır.
Ümit Şimşek = Orada onlar boş söz işitmezler, ancak esenlik işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da hazırdır.
Yaşar Nuri Öztürk = Orada boş lakırdı değil, yalnızca "selam" işitirler. Orada kendilerinin sabah, akşam, rızıkları da hazırdır.
İskender Ali Mihr = Orada boş söz işitilmez, sadece “selâm.” Ve orada, onların sabah ve akşam rızıkları vardır.
İlyas Yorulmaz = Onlar orada boş söz işitmezler, yalnızca selam sözü işitirler ve sabah akşam onlar için rızıklar vardır.