Önceki Ayet Sonraki Ayet  
15. Sûre Hicr/62

 قَالَ إِنَّكُمْ قَوْمٌ مُّنكَرُونَ

  Kâle innekum kavmun munkerûn(munkerûne).

Kelime Karşılaştırma
kâle : dedi
inne-kum : muhakkak ki siz
kavmun : bir kavimsiniz
munkerûne : tanınmayan (yabancı)
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (61-62) Elçiler (melekler) Lût’un ailesine gelince, Lût onlara, “Gerçekten siz tanınmayan kimselersiniz” dedi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = O, siz dedi tanınmamış kimselersiniz.

 Abdullah Parlıyan = Lût onlara: “Doğrusu siz, burada tanınmayan kimselersiniz!” dedi.

 Adem Uğur = Lût onlara: "Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz" dedi.

 Ahmed Hulusi = (Lût) dedi ki: "Muhakkak ki siz yadırganacak birilerisiniz!"

 Ahmet Tekin = Onlara:'Siz, kimse tarafından tanınmayan ürküntü veren kimselersiniz' dedi.

 Ahmet Varol = (Lut): 'Siz tanınmayan bir topluluksunuz' dedi.

 Ali Bulaç = (Lut) Dedi ki: "Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz."

 Ali Fikri Yavuz = Lût dedi ki: “- Doğrusu siz ürkülecek bir kavimsiniz

 Ali Ünal = Lût onlara, “Siz burada tanınan kimseler değilsiniz!” dedi.

 Bayraktar Bayraklı = Lût onlara, “Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz” dedi.[261]

 Bekir Sadak = (61-62) Elciler Lut'un ailesine gelince, Lut: «Dogrusu siz taninmayan kimselersiniz» dedi.

 Celal Yıldırım = Lût, onlara : «Elbette (yabancısınız) tanınan bir topluluk değilsiniz,» dedi.

 Cemal Külünkoğlu = (61-62) Ve elçiler, Lut'un evine gelince, (Lut onlara): “Doğrusu, siz (burada) tanınmayan kimselersiniz!” dedi.

 Diyanet İşleri (eski) = (61-62) Elçiler Lut'un ailesine gelince, Lut: 'Doğrusu siz tanınmayan kimselersiniz' dedi.

 Diyanet Vakfi = (61-62) Elçiler Lût âilesine gelince, Lût onlara: «Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz» dedi.

 Edip Yüksel = (Lut:) 'Siz, bizce tanınmayan bir topluluksunuz,' dedi.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Siz, dedi: cidden ürkülecek bir kavmsiniz

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Lut: «Siz, gerçekten ürkülecek bir topluluksunuz.» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Lût dedi ki: «Doğrusu siz ürkülecek bir kavimsiniz.»

 Gültekin Onan = (Lut) Dedi ki: "Sizler gerçekten münker bir kavimsiniz."

 Harun Yıldırım = Dedi ki: "Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz"

 Hasan Basri Çantay = (Lût) dedi ki: «Herhalde siz tanınmamış bir zümresiniz».

 Hayrat Neşriyat = (61-62) Nihâyet elçiler Lût âilesine geldiğinde, (Lût onlara:) 'Doğrusu siz (buralarda pek) tanınmamış bir topluluksunuz' dedi.

 İbni Kesir = Lut: Doğrusu siz, tanınmamış kimselersiniz, dedi.

 Kadri Çelik = (Lut) Dedi ki: “Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz.”

 Muhammed Esed = (Lut onlara): "Doğrusu, siz (burada) tanınmayan kimselersiniz!" dedi.

 Mustafa İslamoğlu = o dedi ki; "Bakın, siz tanınmayan garip kimselersiniz!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = (Lut aleyhisselâm) Dedi ki: «Muhakkak siz, meçhul bir tâifesiniz.»

 Ömer Öngüt = Lut onlara: “Doğrusu siz tanınmamış kimselersiniz. ” dedi.

 Şaban Piriş = -Siz, tanınmayan kimselersiniz, dedi Lût.

 Sadık Türkmen = “doğrusu siz tanınmamış kimselersiniz” dedi.

 Seyyid Kutub = Lût; «Siz benim tanımadığım kimselersiniz» dedi.

 Suat Yıldırım = (61-62) Elçiler Lut’un evine gelince O: "Doğrusu, siz ürkülecek kimselersiniz." dedi.

 Süleyman Ateş = (Lût): "Siz hiç tanınmamış kimselersiniz!" dedi.

 Tefhim-ul Kuran = (Lut) Dedi ki: «Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz.»

 Ümit Şimşek = Lût 'Siz yabancı kimselersiniz' dedi.

 Yaşar Nuri Öztürk = Lût: "Siz tanınmayan kimlersiniz." dedi.

 İskender Ali Mihr = (Lut (a.s) şöyle) dedi: “Muhakkak ki; siz tanınmayan bir kavimsiniz (yabancı bir topluluksunuz).”

 İlyas Yorulmaz = Lut elçilere “Siz (bu çevrede) bizim tarafımızdan tanınmayan bir topluluksunuz” dedi.