عَلَى أَن نُّبَدِّلَ أَمْثَالَكُمْ وَنُنشِئَكُمْ فِي مَا لَا تَعْلَمُونَ
Alâ en nubeddile emsâlekum ve nunşiekum fî mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).
alâ en nubeddile | : değiştirmemiz |
emsâle-kum | : sizin emsalleriniz, suretleriniz |
ve nunşie-kum | : ve sizi yaratmamız, inşa etmemiz |
fî | : içinde, de |
mâ | : şey |
lâ ta’lemûne | : bilmiyorsunuz, bilmediğiniz |
Diyanet İşleri = (60-61) Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü biz takdir ettik. (Bu konuda) bizim önümüze geçilmez.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sizin gibi bir topluluk yaratıp yerinize geçirmek istersek ve sizi de, bilmediğiniz bir şekle döndürmeyi dilersek.
Abdullah Parlıyan = Bizim sizi benzerlerinizle değiştirmeye ve bilmediğiniz başka bir şekilde yaratmaya da gücümüz yeter.
Adem Uğur = Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir âlemde tekrar var edelim diye (ölümü takdir ettik).
Ahmed Hulusi = Size bedel olarak benzerlerinizi (yeni bedenlerinizi) getirelim ve sizi bilemeyeceğiniz şekilde (yeniden) inşa edelim diye (ölümü takdir ettik).
Ahmet Tekin = Sizin yerinize, benzerlerinizi getirmekte; sizi, bilmediğiniz bir âlemde, bilmediğiniz bir yaratılışla tekrar var etmekte de âciz duruma düşürülemeyiz.
Ahmet Varol = Yerinize benzerlerinizi getirmemiz ve sizi bilmediğiniz şekillerde yeniden yaratmamız hususunda (kimse bizim önümüze geçemez).
Ali Bulaç = (Yerinize) Benzerlerinizi getirip değiştirme ve sizi şimdi bilemeyeceğiniz bir şekilde inşa etme konusunda.
Ali Fikri Yavuz = Kılıklarınızı değiştirmeğe ve bilemiyeceğiniz bir surette sizi yaratmağa da gücümüz yeter.
Ali Ünal = Verip, yerinize başka nesilleri getirmemize ve sizi bilmediğiniz yeni bir yaratılışla yeniden ortaya çıkarmamıza.
Bayraktar Bayraklı = (60-62) Aranızda ölümü takdir eden biziz. Biz, sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilmediğiniz bir alemde tekrar var etmek konusunda önüne geçilebileceklerden değiliz. Andolsun, ilk yaratılışı bildiniz; düşünüp bundan ders almanız gerekmez mi?
Bekir Sadak = (60-61) Olumu aranizda Biz tayin ettik; sizi ortadan kaldirip benzerlerinizi yerinize getirmeyi, sizi bilmediginiz sekilde var etmeyi dilesek kimse onumuze gecemez.
Celal Yıldırım = Sizi (yok edip yerinize) benzerlerinizi getirmemize ve sizi bilemiyeceğiniz (şekil ve vasıfta) yaratıp ortaya çıkarmamıza karşı önümüze geçilecek de değiliz.
Cemal Külünkoğlu = Amacımız benzerlerinizi yerinize geçirmek ve hepinizi bilmediğiniz bir âlemde yeniden yaratmaktır.
Diyanet İşleri (eski) = (60-61) Ölümü aranızda Biz tayin ettik; sizi ortadan kaldırıp benzerlerinizi yerinize getirmeyi, sizi bilmediğiniz şekilde var etmeyi dilesek kimse önümüze geçemez.
Diyanet Vakfi = Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir âlemde tekrar var edelim diye (ölümü takdir ettik).
Edip Yüksel = Sizi başka nesillerle değiştirmekten, yahut sizi bilmediğiniz bir biçimde yaratmaktan....
Elmalılı Hamdi Yazır = Kılıklarınızı değiştirmek ve sizi bilemiyeceğiniz bir neş'ette inşa etmek üzereyiz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Kılıklarınızı değiştirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir yaratılışta var etmek üzereyiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir yaratılışta tekrar var edelim diye (böyle yapıyoruz).
Gültekin Onan = (Yerinize) Benzerlerinizi getirip değiştirme ve sizi şimdi bilemeyeceğiniz bir şekilde inşa etme konusunda.
Harun Yıldırım = Benzerlerinizi getirip değiştirme ve sizi şimdi bilemeyeceğiniz bir şekilde inşa etme hususunda
Hasan Basri Çantay = (60-61) Aranızda ölüm (ün keyfiyyetini, zamaanını, mekânını ve ecellerin mıkdarını) biz (ta'yin ve) takdîr etdik ve biz — (sizi helak ederek) yerinize diğer benzerlerinizi getirmeniz ve sizi bilemeyeceğiniz bir yaratılışda ve suretlerde tekrar peyda etmemiz hususunda — önüne geçilecekler de değiliz.
Hayrat Neşriyat = (60-61) Ölümü aranızda biz takdîr ettik ve biz, (yerinize) benzerlerinizi (getirip, sizinle)değiştirmekten ve sizi bilemeyeceğiniz (başka) bir şekilde yaratmaktan önüne geçilecek (acze düşürülecek) olan kimseler değiliz!
İbni Kesir = Yerinize benzerlerinizi getirmekte ve sizi bilemeyeceğiniz bir yaratılışla tekrar var etmekte.
Kadri Çelik = (Yerinize) Benzerlerinizi getirip değiştirme ve de sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde inşa etme hususunda.
Muhammed Esed = varoluşunuzun tabiatını değiştirmekten ve (henüz) size malum olmayan bir şekilde sizi (yeniden) var etmekten.
Mustafa İslamoğlu = sizi benzerlerinizle değiştirme ve sizi bilmediğiniz bir mahiyette yeniden inşa etme hususunda.
Ömer Nasuhi Bilmen = (61-62) Sizin emsâlinizi değiştirmek ve sizi bilmediğiniz bir neş'ette yaratmak üzere (kâdiriz). Ve muhakkak ki, siz ilk yaradılışı bildiniz, o halde düşünmez misiniz?
Ömer Öngüt = Sizi ortadan kaldırıp da sizin yerinize benzerlerinizi getirmeye ve sizi bilmeyeceğiniz bir biçimde yaratmaya da gücümüz yeter.
Şaban Piriş = Sizi benzerlerinizle değiştirmek ve sizi bilmediğiniz bir şekilde yeniden yaratmak hususunda...
Sadık Türkmen = Sizin benzerlerinizi değiştirip getirmemiz ve bilmediğiniz bir şekilde sizi yeniden inşa etmemiz hususunda.
Seyyid Kutub = Amacımız benzerlerinizi yerinize geçirmek ve hepinizi bilmediğiniz bir alemde yeniden diriltmektir.
Suat Yıldırım = (60-61) Aranızda ölümü Biz takdir ettik. Sizi yok edip yerinize benzerlerinizi getirmeyi ve sizi bilemeyeceğiniz bir biçimde ve vasıfta yaratmayı dilersek, Bize mani olacak hiçbir güç yoktur.
Süleyman Ateş = (Size böyle ölümü takdir ettik) Ki sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi, bilmediğiniz bir biçimde yeniden inşâ' edelim.
Tefhim-ul Kuran = (Yerinize) Benzerlerinizi getirip değiştirme ve sizi şimdi bilemeyeceğiniz bir şekilde inşa etme konusunda.
Ümit Şimşek = Ne yerinize benzerlerinizi getirmekten, ne de bilmediğiniz bir âlemde ve şekilde sizi tekrar yaratmaktan.
Yaşar Nuri Öztürk = Yerinize diğer benzerlerinizi getireceğiz ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden oluşturacağız.
İskender Ali Mihr = Sizin (dünya hayatındaki) emsallerinizi (bedenlerinizi), (ölümle) değiştirmemiz ve (ahiret âlemi için) sizi, bilmediğiniz bir şekilde (yeniden) yaratmamızda (Bizi geçecek yoktur).
İlyas Yorulmaz = Sizi, benzerlerinizle değiştirmemize ve sizi bilmediğiniz, yeni varlıklar halinde yaratmamıza da mani olacak yoktur.