قُلْ إِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ يُوحَى إِلَيَّ أَنَّمَا إِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ فَاسْتَقِيمُوا إِلَيْهِ وَاسْتَغْفِرُوهُ وَوَيْلٌ لِّلْمُشْرِكِينَ
Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhidun festekîmû ileyhi vestagfirûh(vestagfirûhu), ve veylun lil muşrikîn(muşrikîne).
kul | : de, söyle |
innemâ | : ancak, sadece |
ene | : ben |
beşerun | : bir insan |
mislu-kum | : sizin gibi |
yûhâ | : vahyediliyor |
ileyye | : bana |
ennemâ | : olduğu |
ilâhu-kum | : sizin ilâhınız |
ilâhun | : ilâh |
vâhidun | : tek, bir tane |
fe | : öyleyse, artık |
istekîmû | : yönelin |
ileyhi | : ona |
ve | : ve |
istagfirû-hu | : ona istiğfar edin, ondan mağfiret dileyin |
ve veylun | : ve vay haline |
li | : için, ... e, ... in |
el muşrikîne | : müşrikler, ortak koşanlar |
Diyanet İşleri = De ki: “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Fakat bana ilâhınızın yalnızca bir tek ilâh olduğu vahyediliyor. Artık O’na yönelin ve O’ndan bağışlanma dileyin. Allah’a ortak koşanların vay hâline!”
Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Ben, ancak sizin gibi bir insanım, bana vahyedilmede ki mâbûdunuz ancak bir mâbut; artık dosdoğru ona yönelin ve yarlıganma dileyin ondan; ve yazıklar olsun şirk koşanlara.
Abdullah Parlıyan = Ey Muhammed! de ki: “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana gerçek ilahınızın tek olduğu vahyedilmiştir. Öyleyse O'na yönelin ve O'ndan bağışlanma dileyin.” O'ndan başkasına ilahlık yakıştıranların vay haline.
Adem Uğur = De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilâhınızın bir tek İlâh olduğu vahy olunuyor. Artık O'na yönelin, O'ndan mağfiret dileyin. Ortak koşanların vay haline!
Ahmed Hulusi = (Rasûlüm) de ki: "Ben sizin benzeriniz beşerim; ne var ki bana şu gerçek vahyolunmuş bulunuyor: Tanrınız olarak düşündüğünüz Ulûhiyet sahibi TEK'tir! O hâlde O'na yönelin ve O'ndan bağışlanma dileyin. . . Yazıklar olsun şirk koşanlara!"
Ahmet Tekin = Sen de: 'Ben ancak, sizin gibi bir insanım. Bana, tanrınızın bir tek ilâh olduğu vahyediliyor. O halde O’na giden doğru, muhkem, güvenli yolu takip edip itaatte daim olun. O’ndan koruma kalkanına alınma ve bağışlanma dileyin. İlâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında O’na ortak koşanların, gizli şirki yaşayanların, başka otoriteler de kabul edenlerin vay haline!' de.
Ahmet Varol = De ki: 'Ben ancak sizin gibi bir insanım. Bana sizin ilahınızın bir ilah olduğu vahyolunuyor. Şu halde O'na yönelin, ve O'ndan bağışlanma dileyin. Ortak koşanların vay hallerine!
Ali Bulaç = De ki: "Ben ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim. Bana yalnızca, sizin ilahınızın bir tek ilah olduğu vahyolunur. Öyleyse O'na yönelin ve O'ndan mağfiret dileyin. Vay haline o müşriklerin."
Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm), de ki: “-Ben ancak sizin gibi bir insanım, yalnız bana şöyle vahyediliyor: Sizin İlâhınız ancak bir İlâh’dır. Onun için (şirkten tevbe edip ihlâs ile) hep O’na teveccüh edin, mağfiretini isteyin. O müşriklere de azap olsun!...
Ali Ünal = De ki: “Ben de sizin gibi bir beşerim. Şu kadar ki, bana ilâhınızın ancak tek bir ilâh olduğu vahyediliyor. Şu halde, dosdoğru O’na yönelin, sapmadan O’nun yolunda yürüyün ve (günahlarınız için) O’ndan bağışlanma dileyin.” O’na şirk koşanların vay haline!
Bayraktar Bayraklı = De ki: “Ben ancak sizin gibi bir insanım. Tanrınızın tek bir tanrı olduğu bana vahyediliyor. Artık O'na yöneliniz. O'ndan af dileyiniz. Ortak koşanların vay haline!”
Bekir Sadak = Onlara soyle: «Ben de ancak sizin gibi bir insanim. Bana, tanrinizin tek bir Tanri oldugu vahyolunuyor. Artik O'na yonelin, O'ndan bagislanma dileyin; vay ortak kosanlara!»
Celal Yıldırım = De ki, ben de ancak sizin gibi bir insanım (şu farkla ki) bana Tanrınızın tek bir tanrı olduğu vahyedilmektedir. O halde hep O'na doğrulun ve O'ndan bağışlanma dileyin. Vay haline o ortak koşanların!
Cemal Külünkoğlu = (Resulüm!) De ki: “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyediliyor. O'na yönelerek kendinizi düzeltin! O'ndan af dileyin! O'na ortak koşanların vay haline!”
Diyanet İşleri (eski) = Onlara söyle: 'Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana, tanrınızın tek bir Tanrı olduğu vahyolunuyor. Artık O'na yönelin, O'ndan bağışlanma dileyin; vay ortak koşanlara!'
Diyanet Vakfi = De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilâhınızın bir tek İlâh olduğu vahy olunuyor. Artık O'na yönelin, O'ndan mağfiret dileyin. Ortak koşanların vay haline!
Edip Yüksel = De ki, 'Ben, sadece sizin gibi bir insanım. Bana, sizin tanrınızın bir tek tanrı olduğu vahyediliyor. O'na yönelin, O'ndan bağışlanma dileyin. Vay ortak koşanlara!'
Elmalılı Hamdi Yazır = De ki: ben sırf sizin gibi bir beşerim ancak bana şöyle vahiy veriliyor: hepinizin tanrısı bir tanrıdır, onun için hep ona doğrulun ve onun mağrifetini isteyin ve vay haline o müşriklerin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Ben, sadece sizin gibi bir insanım, ancak bana tanrınızın bir tek tanrı olduğu vahyolunuyor. Onun için hep O'na yönelin ve O'nun bağışlamasını isteyin; vay haline o ortak koşanların
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey Muhammed! De ki: «Ben sadece sizin gibi bir insanım, ancak bana ilâhınızın bir tek ilâh olduğu vahyediliyor. Artık hep O'na yönelin ve O'ndan bağışlanma dileyin. Vay O'na ortak koşanların haline!
Gültekin Onan = De ki: "Ben ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim. Bana yalnızca, sizin tanrınızın bir tek tanrı olduğu vahyolunur. Öyleyse O'na yönelin ve O'ndan mağfiret dileyin. Vay haline o müşriklerin."
Harun Yıldırım = De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilâhınızın bir tek İlâh olduğu vahy olunuyor. Artık O'na yönelin, O'ndan mağfiret dileyin. Ortak koşanların vay haline!
Hasan Basri Çantay = De ki (Habîbim): «Ben ancak sizin gibi bir insanım. (Yalınız) bana şu vahy olunuyor: Sizin Tanrınız ancak bir tek Tanrıdır. Onun için hepiniz Ona doğrulun, Ondan mağfiret isteyin. Vay haaline o Allaha ortak tanıyanların»!
Hayrat Neşriyat = (Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: 'Ben ancak sizin gibi bir insanım; (şu var ki) bana İlâhınızın ancak tek bir İlâh olduğu vahyediliyor; öyle ise O’na (îman ve itâat etmekte)dosdoğru olun ve O’ndan mağfiret dileyin!' (O’na) ortak koşanların ise, vay hâline!
İbni Kesir = De ki: Ben de ancak sizin gibi bir beşerim. Yalnız bana tanrınızın tek bir tanrı olduğu vahyediliyor. Artık O'na yönelin ve O'ndan mağfiret dileyin. Müşriklerin vay haline.
Kadri Çelik = De ki: “Ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim. Bana yalnızca, sizin ilahınızın bir tek ilah olduğu vahyolunuyor. Öyleyse O'na yönelin ve O'ndan mağfiret dileyin. Vay haline o müşriklerin!”
Muhammed Esed = (Ey Muhammed) de ki, "Ben de ancak sizin gibi bir beşerim. Bana tanrınızın yalnızca Tek Tanrı olduğu vahyedilmiştir, öyleyse O'na yönelin ve O'ndan bağışlanma dileyin!" O'ndan başkasına ilahlık yakıştıranların vay haline!
Mustafa İslamoğlu = (Ey Peygamber!) De ki: "Ben de yalnızca sizin gibi ölümlü bir insanım. Bana ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyediliyor: öyleyse O'na yönelin ve O'ndan af dileyin!" Yazıklar olsun Allah'tan başkasına ilahlık yakıştıranlara!
Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Şüphe yok ben sizin gibi bir insanım, bana vahyolunuyor ki, sizin ilâhınız muhakkak ki bir tek ilâhtır. Artık O'na doğrulun ve ondan mağfiret dileyin ve müşrikler için helâk (mükarrerdir).»
Ömer Öngüt = Resulüm! De ki: "Ben de sizin gibi bir beşerim. Ancak bana ilâhınızın bir tek ilâh olduğu vahyolunuyor. " Artık O'na yönelin, O'ndan mağfiret dileyin. Müşriklerin vay hâline!
Şaban Piriş = De ki: -Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Yalnızca bana, ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyediliyor. Öyleyse ona yönelin, ondan bağışlanma dileyin, şirk koşanların vay haline!
Sadık Türkmen = De ki: “Ben de sizin gibi bir insanım! Bana, İlâhınızın yalnızca ‘Bir Tek İlâh’ olduğu vahyediliyor. O’na yönelerek düzelip doğrulun. O’ndan bağışlanma dileyin.” Ortak koşanların/müşriklerin vay haline!
Seyyid Kutub = De ki: «Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyediliyor. O'na yönelerek işlerinizi düzeltin, O'ndan mağfiret dileyin. O'na ortak koşanların vay haline!»
Suat Yıldırım = De ki: "Ben de sizin gibi bir insanım. Yalnız, bana şu vahyolunuyor: "Sizin İlahınız, sadece bir tek İlahtır. O halde O’na yönelerek doğru yolda yürüyün, O’ndan af dileyin! O’na eş, ortak uyduranların vay haline!
Süleyman Ateş = De ki: "Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana, tanrınızın bir tek Tanrı olduğu vahyediliyor. O'na doğrulun (O'na yönelerek işlerinizi düzeltin), O'ndan mağfiret dileyin. (O'na) Ortak koşanların vay haline!"
Tefhim-ul Kuran = De ki: «Ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim. Bana yalnızca, sizin ilahınızın bir tek ilah olduğu vahyolunuyor. Öyleyse O'na yönelin ve O'ndan mağfiret dileyin. Vay haline o müşriklerin.»
Ümit Şimşek = De ki: Ben de sizin gibi bir beşerim. Yalnız bana şu vahyediliyor: Tanrınız tek bir Tanrıdır. Dosdoğru Ona yönelin ve Ondan bağışlanma dileyin. Ortak koşanların ise başlarına gelecek var!
Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "Ben sadece sizin gibi bir insanım. İlahınızın bir tek ilah olduğu bana vahyediliyor. O halde şaşıp sendelemeden O'na yönelin ve O'ndan af dileyin. Vay haline ortak koşanların!
İskender Ali Mihr = De ki: “Ben sadece sizin gibi bir insanım. Bana sizin ilâhınızın, tek bir ilâh olduğu vahyediliyor. Öyleyse O’na yönelin (O’na doğru istikamet alın) ve O’ndan mağfiret dileyin. Ve müşriklerin vay haline!”
İlyas Yorulmaz = Onlara deki “Bende sizin gibi bir insanım. Ancak bana, sizin ilahınızın tek bir ilah olduğu vahy ediliyor. Yalnızca O tek olan ilaha yönelin ve ondan bağışlanma dileyin. Allah’a ortak koşanların vay haline.