Önceki Ayet Sonraki Ayet  
29. Sûre Ankebût/56

 يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّ أَرْضِي وَاسِعَةٌ فَإِيَّايَ فَاعْبُدُونِ

  Yâ ıbâdıyellezîne âmenû inne ardî vâsiatun fe iyyâye fa’budûni.

Kelime Karşılaştırma
: ey
ıbâdıy : benim kullarım
ellezîne : onlar
âmenû : âmenû oldular, îmân ettiler
inne : muhakkak
ardî : benim arzım
vâsiatun : geniştir
fe : artık , öyleyse
iyyâye : yalnız bana
fe a’budû-ni : kul olun
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Ey iman eden kullarım! Şüphesiz ki benim arzım (yeryüzü) geniştir. O hâlde, ancak bana kulluk edin.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ey inanan kullarım, şüphe yok ki benim yeryüzüm geniştir, artık siz de yalnız bana kulluk edin.

 Abdullah Parlıyan = Ey iman eden kullarım! Benim yarattığım yeryüzü alabildiğine geniştir. Sadece bana kulluk edin, yani bulunduğunuz memlekette, bana kulluk etme imkanınız olmazsa, rahatça kulluk edebileceğiniz bir memlekete göçün gidin ve orada bana kulluğunuzu sürdürerek ömür tüketin.

 Adem Uğur = Ey iman eden kullarım! Şüphesiz, benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.

 Ahmed Hulusi = Ey iman eden kullarım! Muhakkak ki Benim Arz'ım geniştir! (Beyin kapasitesi geniştir! Burada şunu fark etmek gerekir. Gerek beden ve gerekse beyin madde ve toprak asıllı yapısı ve katmanı itibarıyla "arz" kelimesiyle işaretlenirken; beyin faaliyetinin, nöronik hareketlerinin daha da deriniyle data açığa çıkışının anlatımı da "semâ" kelimesiyle tanımlanmıştır. "Semâlar" denilmesinin sebebi ise açığa çıkan data, bilgi - ilim kapsamı mertebeleridir kanaatimizce. Dolayısıyladır ki burada "arzım geniştir" işaretiyle beyin kapasitesinin olabildiğince yüksek düzeyde kullanılarak ilim elde edilmesi önerilmektedir. Zira ana konu toprakta yok olacak kapasiteler, nesneler değil ölümsüz yaşam itibarıyla gerekli kazanımlardır. ) Yalnız bana kulluk edin!

 Ahmet Tekin = Ey iman eden, beni ilâh tanıyan, candan müslümanlar olarak benim şeriatıma bağlanan, bana boyun eğen, saygılı kullarım. Şüphesiz benim arzım, benim ülkem, bana ait olan yeryüzü geniştir. Hicret ederek güç ve gönül birliği yapıp, hürriyetlerinize ve devletinize sahip çıkın. Baskılara boyun eğmeyin, yalnız bana kulluk ve ibadet edin, yalnızca benim şeriatına bağlanın, bana boyun eğin.

 Ahmet Varol = Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim arzım geniştir. Artık yalnız bana kulluk edin.

 Ali Bulaç = Ey iman eden kullarım, şüphesiz benim arzım geniştir; artık yalnızca bana ibadet edin.

 Ali Fikri Yavuz = Ey iman eden kullarım! (Eğer bir memlekette dininizi açığa vurup gereği üzere yürüyemiyor, ibadet edemiyorsanız, dininizin ahkâmını tatbik edebileceğiniz daha uygun bir memlekete hicret edin). Muhakkak ki benim arzım geniştir. O halde yalnız ve ancak bana ibadet edin.

 Ali Ünal = Ey iman etmiş bulunan kullarım! (Eğer bulunduğunuz yerde dininizi yaşayamıyor, karşı koyamayacak şekilde başka din veya sistemlere teslimiyete zorlanıyorsanız,) Benim yeryüzüm yeterince geniştir, dolayısıyla yalnızca Bana ibadet edin!

 Bayraktar Bayraklı = “Ey iman eden kullarım! Elbette benim yarattığı yeryüzü geniştir. O halde yalnız bana kulluk ediniz!”

 Bekir Sadak = Ey inanmis kullarim! Benim yarattigim yeryuzu genistir. O halde guven icinde olacaginiz yere gidip yalniz Bana kulluk ediniz.

 Celal Yıldırım = Ey imân eden kullarım! Elbette benim (size hazırladığım) yeryüzü geniştir ve ancak bana ibâdet edin.

 Cemal Külünkoğlu = Ey inanmış kullarım! Benim yarattığım yeryüzü geniştir. O halde (Allah'ın istediği şekilde yaşamak için) güven içinde olacağınız yere gidip yalnız bana kulluk ediniz.

 Diyanet İşleri (eski) = Ey inanmış kullarım! Benim yarattığım yeryüzü geniştir. O halde güven içinde olacağınız yere gidip yalnız Bana kulluk ediniz.

 Diyanet Vakfi = Ey iman eden kullarım! Şüphesiz, benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.

 Edip Yüksel = Ey inanan kullarım, toprağım geniştir, sadece bana kulluk edin.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ey benim iyman eden kullarım! Haberiniz olsun benim Arzım geniştir, o halde bana ıbadet edin o halde bana

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey Benim iman eden kullarım! Haberiniz olsun ki, Benim arzım geniştir, o halde Bana ibadet edin o halde Bana!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim yarattığım yeryüzü geniştir. O halde yalnız bana kulluk edin.

 Gültekin Onan = Ey inanan kullarım, kuşkusuz benim yeryüzüm geniştir; artık yalnızca bana kulluk edin.

 Harun Yıldırım = Ey iman eden kullarım! Şüphesiz, benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.

 Hasan Basri Çantay = Ey îman eden kullarım, şübhesiz ki benim arzım genişdir. O halde ancak bana ibâdet edin.

 Hayrat Neşriyat = Ey îmân eden kullarım! Şübhesiz ki benim arzım geniştir; öyle ise ancak bana kulluk edin!

 İbni Kesir = Ey iman etmiş olan kullarım; şüphesiz ki Benim yerim geniştir. O halde yalnız Bana ibadet edin.

 Kadri Çelik = Ey iman etmekte olan kullarım! Hiç şüphesiz benim arzım geniştir; artık yalnızca bana ibadet edin.

 Muhammed Esed = Ey imana ermiş olan kullarım! Benim arzım alabildiğine geniştir; o halde Bana, yalnız Bana kulluk edin!

 Mustafa İslamoğlu = Siz ey iman eden kullarım! Şüphesiz ki Benim arzım geniştir; o halde Bana, yalnız Bana kulluk edin!

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ey imân eden kullarım! Şüphe yok ki, Benim arzım geniştir. Binaenaleyh Bana ibadet ediniz.

 Ömer Öngüt = Ey iman eden kullarım! Benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız oraya gidip) yalnız bana kulluk edin.

 Şaban Piriş = -Ey iman eden kullarım! Benim arzım geniştir. Öyleyse yalnız bana kulluk edin.

 Sadık Türkmen = Ey gerçeklere İNANAN kullarım! Şüphesiz yeryüzüm/arzım geniştir. (Bir işkence halinde hicret edebilir, yer değiştirebilirsiniz). O halde yalnız ve yalnız Bana kulluk edin.

 Seyyid Kutub = Ey mü'min kullarım, benim yarattığım bu yeryüzü geniştir. O halde gerektiğinde yurt değiştirmeyi göze alarak sırf bana kulluk ediniz.

 Suat Yıldırım = Ey iman eden kullarım! Benim sizi yerleştirdiğim dünyam geniştir.(Bir yerde dininizi uygulayamazsanız başka yere hicret edebilirsiniz.) Onun için yalnız Bana ibadet ediniz.

 Süleyman Ateş = Ey inanan kullarım, benim arzım geniştir, bana kulluk edin.

 Tefhim-ul Kuran = Ey iman etmekte olan kullarım, hiç şüphesiz benim arzım geniştir; artık yalnızca bana ibadet edin.

 Ümit Şimşek = Ey iman eden kullarım! Benim arzım geniştir; ancak Bana kulluk edin.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ey benim iman eden kullarım! Hiç kuşkusuz, benim yerkürem geniştir. O halde, yalnız bana kuluk/ibadet edin.

 İskender Ali Mihr = Ey âmenû olan (Bana ulaşmayı dileyen) kullarım, muhakkak ki Benim arzım geniştir. Öyleyse yalnız Bana kul olun!

 İlyas Yorulmaz = Ey İman eden kullarım! Benim yeryüzüm geniştir. Yalnızca bana kulluk edin.