Önceki Ayet Sonraki Ayet  
27. Sûre Neml/52

 فَتِلْكَ بُيُوتُهُمْ خَاوِيَةً بِمَا ظَلَمُوا إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً لِّقَوْمٍ يَعْلَمُونَ

  Fe tilke buyûtuhum hâviyeten bimâ zalemû, inne fî zâlike le âyeten li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).

Kelime Karşılaştırma
fe tilke : işte bu
buyûtu-hum : onların evleri
hâviyeten : harabe, boş, çökmüş
bimâ : sebebiyle
zalemû : zulmettiler
inne : muhakkak
fî zâlike : bunda vardır
le : elbette, mutlaka
âyeten : bir âyet, bir delil, bir ibret
li kavmin : kavim için
ya’lemûne : biliyorlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = İşte zulümleri yüzünden harabeye dönmüş evleri! Şüphesiz bunda bilen bir kavim için bir ibret vardır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = İşte zulümleri yüzünden bomboş kalmış evleri; şüphe yok ki bunda, bilen topluluğa bir delil var.

 Abdullah Parlıyan = Ve işte onların yaşadığı yerler, yaptıkları haksızlıklardan dolayı, şimdi bomboş. Bu olayda bilmek, öğrenmek isteyen insanlar için, mutlaka bir ders vardır.

 Adem Uğur = İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Anlayan bir kavim için elbette bunda bir ibret vardır.

 Ahmed Hulusi = İşte zulümleri yüzünden yıkılıp harap olmuş evleri. . . Muhakkak ki bu olayda anlayışlı topluluk için bir işaret - ders vardır.

 Ahmet Tekin = İşte, haksızlıkları, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engellemeleri, zulümleri yüzünden çökmüş evleri. Anlayış kabiliyeti olan, ders almak niyetine sahip bilgi toplumları için elbette bunda ibretler, uyarılar vardır.

 Ahmet Varol = İşte zulmetmeleri yüzünden çökmüş, ıssız kalmış evleri. Şüphesiz bunda bilen bir topluluk için ibret vardır.

 Ali Bulaç = İşte, zulmetmeleri dolayısıyla enkaza dönüşmüş ıpıssız evleri. Şüphesiz bilen bir kavim için bunda bir ayet vardır.

 Ali Fikri Yavuz = İşte küfürleri yüzünden çökmüş, harabeye dönmüş evleri! Muhakkak ki bunda, kudretimizi bilen bir kavim için ibret alacak bir alâmet var.

 Ali Ünal = İşte, zulümleri sebebiyle yıkılıp gitmiş ve ıssız kalmış evleri! Şüphesiz bunda gerçeği öğrenme peşindeki insanlar için önemli bir ibret vardır.

 Bayraktar Bayraklı = İşte, haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Anlayan bir kavim için elbette bunda bir ders vardır.

 Bekir Sadak = Iste, haksizliklarina karsilik cokmus bulunan evleri! Bunda, bilen bir millet icin suphesiz, ders vardir.

 Celal Yıldırım = İşte zulmettiklerine karşılık çatısı çökük evleri!. Şüphesiz ki bunda bilen bir millet için (ibret alınacak) belge ve öğüt vardır.

 Cemal Külünkoğlu = İşte onların yaşadığı evler, işledikleri haksızlıklardan ötürü (şimdi) bomboş! Bu (olayda), bilmek isteyen bir toplum için mutlaka bir ders vardır.

 Diyanet İşleri (eski) = İşte, haksızlıklarına karşılık çökmüş bulunan evleri! Bunda, bilen bir millet için şüphesiz, ders vardır.

 Diyanet Vakfi = İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Anlayan bir kavim için elbette bunda bir ibret vardır.

 Edip Yüksel = Zulmetmeleri yüzünden, işte çökmüş evleri... Bilen bir toplum için bunda bir ders olmalı.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Daha: evleri çökmüş zulümleri yüzünden bomboş, şübhe yok bunda ılim şanından olan bir kavm için ıbret alacak bir âyet var

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş bomboş evleri! Şüphesiz bunda bilen bir toplum için ibret alacak bir ders vardır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Bilen bir kavim için elbette bunda bir ibret vardır.

 Gültekin Onan = İşte zulmetmeleri dolayısıyla enkaza dönüşmüş ıpıssız evleri. Şüphesiz bilen bir kavim için bunda bir ayet vardır.

 Harun Yıldırım = İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Anlayan bir kavim için elbette bunda bir ibret vardır.

 Hasan Basri Çantay = İşte zulümetmeleri yüzünden çökmüş, ıpıssız kalmış evleri (nin ankaazı)! Şübhe yok ki bilecek bir kavm için bunda (ibret verici) bir nişane vardır.

 Hayrat Neşriyat = İşte onların, zulümleri yüzünden çökmüş (ve harâbeye dönmüş) evleri! Şübhe yok ki bunda, bilecek (ve ibret alacak) bir kavim için apaçık bir delil vardır.

 İbni Kesir = İşte zulmetmelerinden dolayı çökmüş, ıpıssız kalmış evleri. Muhakkak ki bunda; bilen bir kavim için ayet vardır.

 Kadri Çelik = İşte zulmetmeleri dolayısıyla ıpıssız kalan evleri! Hiç şüphesiz bilmekte olan bir kavim için bunda bir ayet vardır.

 Muhammed Esed = ve işte onların yaşadığı yerler, işledikleri haksızlıklardan ötürü (şimdi) bomboş! Bu (olayda), bilmek, öğrenmek isteyen insanlar için mutlaka bir ders vardır;

 Mustafa İslamoğlu = Bak işte onların mekanları: İşledikleri zulümler yüzünden viran ve ıssız kalmış! Elbet bunda, işin bilincinde olan bir toplum için alınacak bir ders mutlaka vardır.

 Ömer Nasuhi Bilmen = İşte onlar, onların zulümleri sebebiyle çökmüş olan haneleridir. Şüphe yok ki, bunda bilir bir kavim için elbette bir ibret vardır.

 Ömer Öngüt = İşte zulümleri yüzünden çökmüş, ıssız kalmış evleri! Şüphesiz ki bunda bilen bir kavim için bir âyet (ibret) vardır.

 Şaban Piriş = İşte zulmettikleri için harap olmuş evleri!.. Bilen bir toplum için bunda bir ibret vardır.

 Sadık Türkmen = Işte şunlar onların evleridir! Hainlikleri yüzünden çökmüş, ıssız... Bilen bir kavim için bu olayda şüphesiz bir ibret vardır.

 Seyyid Kutub = İşte enkaz yığınına dönüşmüş evleri! Sebep zalimlikleridir. Hiç kuşkusuz Allah'ın değişmez yasasını bilenlerin bu olaydan alacakları dersler vardır.

 Suat Yıldırım = İşte onların, zulümleri sebebiyle ıssız kalmış, çökmüş evleri... Elbette bunda bilen ve anlayan kimseler için ibret vardır.

 Süleyman Ateş = İşte şunlar, zulümleri yüzünden çökmüş, ıssız kalmış evleridir. Şüphesiz bunda bilen bir kavim için ibret vardır.

 Tefhim-ul Kuran = İşte, zulmetmeleri dolayısıyla enkaza dönüşmüş ıpıssız evleri. Hiç şüphe yok, bilmekte olan bir kavim için bunda bir ayet vardır.

 Ümit Şimşek = İşte zulümleri yüzünden çöküp gitmiş evleri! Bilgi sahibi bir topluluk için elbette bunda bir ibret vardır.

 Yaşar Nuri Öztürk = İşte sana onların, işledikleri zulümler yüzünden çöküp ıpıssız kalmış evleri. Hiç kuşkusuz bunda, ilmi kullanan bir topluluk için kesin bir ibret vardır.

 İskender Ali Mihr = İşte onların zulümleri sebebiyle çökmüş olan evleri! Muhakkak ki bilen kavim için bunda, mutlaka bir âyet (delil) vardır.

 İlyas Yorulmaz = Şimdi, yaptıkları haksızlıklardan dolayı evlerinin içi bomboş kaldı. Bunda akleden topluluklar için alınacak ibretler var.