وَإِنَّهُ لَحَسْرَةٌ عَلَى الْكَافِرِينَ
Ve innehu le hasretun alel kâfirîn(kâfirîne).
ve inne-hu | : ve muhakkak ki o |
le hasretun | : elbette hasrettir |
alâ | : ...e |
el kâfirîne | : inkâr edenler |
Diyanet İşleri = Şüphesiz Kur’an, kâfirler için mutlaka bir pişmanlık sebebidir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve şüphe yok ki Kur'ân, kâfirlere âdetâ bir hasrettir.
Abdullah Parlıyan = Kur'ân Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlere acı bir pişmanlık kaynağı olacaktır.
Adem Uğur = Muhakkak o, kâfirler için bir iç yarasıdır.
Ahmed Hulusi = Muhakkak ki O (kıyamet süreci), hakikat bilgisini inkâr edenler için elbette büyük pişmanlıktır!
Ahmet Tekin = Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler, mü’minlerin elde ettikleri mükâfatı gördükleri zaman, inanıp uygulamadıkları için, Kur’ân onların içinde bir özlem, acı bir pişmanlık sebebi olacaktır.
Ahmet Varol = Muhakkak o (Kur'an), inkar edenler için bir hasrettir.
Ali Bulaç = Gerçekten o (Kur'an), kafirler için bir hasrettir.
Ali Fikri Yavuz = Muhakkak ki, o Kur’an, kâfirler için bir pişmanlıktır, (kıyamet günü, Kur’ân’a iman etmediklerinin nedametini çekeceklerdir).
Ali Ünal = Ama o, kâfirler için elbette acı bir pişmanlık sebebi olacaktır.
Bayraktar Bayraklı = Elbette Kur'ân, kâfirler için bir iç yarasıdır.
Bekir Sadak = Dogrusu Kuran, inkarcilar icin bir uzuntudur.
Celal Yıldırım = Şüphesiz ki O, (Kur'ân), kâfirler üzerinde bir hasret, üzüntü ve iç sıkıntısıdır.
Cemal Külünkoğlu = Şüphesiz ki o (Kur'an), inkârcılar için bir pişmanlık sebebi olacaktır (ona inanmadıklarının pişmanlığını çekeceklerdir).
Diyanet İşleri (eski) = Doğrusu Kuran, inkarcılar için bir üzüntüdür.
Diyanet Vakfi = Muhakkak o, kâfirler için bir iç yarasıdır.
Edip Yüksel = O, inkarcılar için bir üzüntü kaynağıdır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve her halde o, kâfirler üzerinde bir hasrettir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve kesinlikle o, kafirler için bir hasret (vahlanma) vesilesidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kuşkusuz bu Kur'ân kafirler için bir pişmanlık vesilesidir.
Gültekin Onan = Gerçekten o (Kuran), kafirler için bir hasrettir.
Harun Yıldırım = Gerçekten o, kâfirler için bir pişmanlıktır.
Hasan Basri Çantay = Muhakkak ki o (Kur'an) kâfirlere karşı (kaçınılmaz) bir hasretdir.
Hayrat Neşriyat = Ve şübhesiz ki o, kâfirler için (âhirette) elbette bir pişmanlıktır.
İbni Kesir = Ve muhakkak ki o; kafirler için bir üzüntüdür.
Kadri Çelik = Gerçekten o (Kur'an), küfre sapanlar için bir hasrettir (pişmanlıktır).
Muhammed Esed = ama bu (red), şüphesiz, (Allah'ın vahyinin) doğruluğu(nu) inkar edenler için acı bir pişmanlık kaynağı olacaktır,
Mustafa İslamoğlu = Bir o kadar kesin olan da şu ki, bu durum inkarı hayat tarzı edinenler için derin bir pişmanlık kaynağı olacak;
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve muhakkak ki, o (Kur'ân-ı Azîm) elbette kâfirlerin üzerlerine bir hasrettir.
Ömer Öngüt = Muhakkak ki o, kâfirler için bir üzüntüdür (bir iç yarasıdır).
Şaban Piriş = O kafirler için bir üzüntüdür.
Sadık Türkmen = Kesinlikle o (Kur’an), inkârcılar için bir hasrettir/iç yarasıdır!
Seyyid Kutub = Doğrusu Kur ân inkarcılar için bir üzüntüdür.
Suat Yıldırım = (50-51) Şüphesiz o, kâfirler için büyük bir pişmanlık ve karşılaşacakları kesin bir gerçektir.
Süleyman Ateş = Doğrusu o, kâfirler için hasrettir.
Tefhim-ul Kuran = Gerçekten o (Kur'an), kafirler için (kahırlı) bir hasrettir.
Ümit Şimşek = Kâfirler için o bir pişmanlıktır.
Yaşar Nuri Öztürk = Ve o, küfre sapanlar için tam bir hasrettir.
İskender Ali Mihr = Ve muhakkak ki O (Kur’ân), kâfirlere elbette hasrettir.
İlyas Yorulmaz = Aynı zamanda o (Kur’an) inkâr edenler içinde kaybedişlerinin belgesidir.