وَإِنَّا لَنَعْلَمُ أَنَّ مِنكُم مُّكَذِّبِينَ
Ve innâ le na’lemu enne minkum mukezzibîn(mukezzibîne).
ve innâ | : ve muhakkak ki biz |
le na’lemu | : elbette biliyoruz |
enne | : olduğunu |
min-kum | : sizden |
mukezzibîne | : yalanlayanlar, inanmayanlar, inkâr edenler |
Diyanet İşleri = Şüphesiz biz, içinizden yalanlayanların olduğunu elbette biliyoruz.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve şüphe yok ki biz, elbette biliriz, sizden, yalanlayanlar vardır.
Abdullah Parlıyan = Elbette biz içinizde O Kur'ân'ı yalanlayacakların bulunacağını çok iyi biliriz.
Adem Uğur = İçinizde (onu) yalan sayanlar bulunduğunu şüphesiz bilmekteyiz.
Ahmed Hulusi = Muhakkak ki biz, yalanlayanlarınızı elbette biliyoruz.
Ahmet Tekin = Biz içinizde Kur’ân’ı yalanlayanların bulunduğunu elbette biliyoruz.
Ahmet Varol = Elbette biz sizin içinizde yalanlayanlar olduğunu biliyoruz.
Ali Bulaç = Elbette Biz, içinizde yalanlayanların bulunduğunu biliyoruz.
Ali Fikri Yavuz = Doğrusu, biz de biliyoruz ki, sizden inanmıyanlar var.
Ali Ünal = İçinizde onu yalanlayanların bulunduğunu elbette biliyoruz.
Bayraktar Bayraklı = (48-49) Şüphesiz Kur'ân, takvâ sahipleri için bir öğüttür. İçinizde onu yalanlayanların olduğunu elbette biliyoruz.
Bekir Sadak = Icinizde yalanlayanlar bulundugunu suphesiz bilmekteyiz.
Celal Yıldırım = Biz, elbette sizden (Kur'ân'ı) yalan sayanları biliriz.
Cemal Külünkoğlu = Elbette biz, içinizde (Hakkı) yalanlayanların bulunduğunu biliyoruz.
Diyanet İşleri (eski) = İçinizde yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz bilmekteyiz.
Diyanet Vakfi = İçinizde (onu) yalan sayanlar bulunduğunu şüphesiz bilmekteyiz.
Edip Yüksel = İçinizden yalanlayanlar olduğunu iyi biliyoruz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bununla beraber biz biliyoruz ki sizden inanmıyanlar var
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bununla beraber Biz biliyoruz ki, sizden inanmayanlar var.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bununla beraber biz biliyoruz ki sizden inanmayanlar var.
Gültekin Onan = Elbette biz, içinizde yalanlayanların bulunduğunu biliyoruz.
Harun Yıldırım = Biz, sizden yalanlayanların olduğunu elbette biliyoruz.
Hasan Basri Çantay = İçinizde (onu) yalan sayanlar bulunduğunu şüphesiz bilmekteyiz.
Hayrat Neşriyat = Ve şübhesiz ki biz, içinizden (onu) yalanlayanlar olduğunu gerçekten biliyoruz.
İbni Kesir = İçinizde yalanlayanlar bulunduğunu Biz de bilmekteyiz.
Kadri Çelik = Bununla beraber Biz biliyoruz ki, sizden inanmayanlar var.
Muhammed Esed = Ve bakın, içinizde onu yalanlayacakların bulunduğunu iyi biliriz:
Mustafa İslamoğlu = Ama kesinlikle Biz, sizden yalanlayacak olanların çıkacağını da çok iyi biliyoruz.
Ömer Nasuhi Bilmen = Biz, sizden yalanlayanların olduğunu elbette biliyoruz.
Ömer Öngüt = Bununla beraber biz biliyoruz ki, içinizde onu yalanlayanlar vardır.
Şaban Piriş = Elbette biz, biliyoruz ki içinizden yalanlayanlar vardır.
Sadık Türkmen = Şüphesiz biz, içinizden yalanlayanlar bulunduğunu biliyoruz.
Seyyid Kutub = Elbette biz, içinizde yalanlayanların bulunduğunu biliyoruz.
Suat Yıldırım = Ve bakın, içinizde onu yalanlayacakların bulunduğunu iyi biliriz:
Süleyman Ateş = Ama kesinlikle Biz, sizden yalanlayacak olanların çıkacağını da çok iyi biliyoruz.
Tefhim-ul Kuran = Elbette biz, içinizde yalanlayanların bulunduğunu biliyoruz.
Ümit Şimşek = Bununla beraber biz biliyoruz ki, içinizde onu yalanlayanlar vardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Elbette biz, biliyoruz ki içinizden yalanlayanlar vardır.
İskender Ali Mihr = Ve muhakkak ki Biz, sizden (içinizde) tekzip edenler olduğunu (yalanlayanları) elbette biliyoruz.
İlyas Yorulmaz = Bizde, sizin içinizden kimler onu yalanlayacak, bilelim.