ثُمَّ أَرْسَلْنَا مُوسَى وَأَخَاهُ هَارُونَ بِآيَاتِنَا وَسُلْطَانٍ مُّبِينٍ
Summe erselnâ mûsâ ve ehâhu hârûne bi âyâtinâ ve sultânin mubîn(mubînin).
summe | : sonra |
erselnâ | : biz gönderdik |
mûsâ | : Musa |
ve ehâ-hu | : ve onun kardeşi |
hârûne | : Harun |
bi âyâti-nâ | : âyetlerimizi |
ve sultânin | : ve bir delil |
mubînin | : apaçık |
Diyanet İşleri = (45-46) Sonra Mûsâ ve kardeşi Hârûn’u mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun ve ileri gelenlerine peygamber olarak gönderdik de (onlar) büyüklük tasladılar ve kendilerini büyük görüp böbürlenen bir topluluk oldular.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sonra Mûsâ'yı ve kardeşi Hârûn'u, delillerimizle ve apaçık bir burhanla gönderdik.
Abdullah Parlıyan = Ve sonra Musa ve kardeşi Harun'u, mesajlarımızla ve apaçık bir yetkiyle,
Adem Uğur = Sonra âyetlerimizle ve apaçık bir fermanla Musa ve kardeşi Harun'u gönderdik.
Ahmed Hulusi = Sonra Musa'yı ve kardeşi Harun'u, delillerimiz ve karşı konulamaz potansiyel olarak, karşılarına çıkardık.
Ahmet Tekin = Sonra Mûsâ ve Hârûn’u âyetlerimiz, mûcizelerimizle, apaçık bir ferman ile, ilâhî bir yetki ile, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamber olarak gönderdik.
Ahmet Varol = Sonra Musa'yı ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.
Ali Bulaç = Sonra Musa ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.
Ali Fikri Yavuz = (45-46) Sonra Mûsa ile kardeşi Harûn’u, mucizelerimizle ve açık bir hüccetle, Firavun’a ve onun ileri gelenlerine gönderdik de bunlar, (iman etmeyi) kibirlerine yediremediler. Onlar büyüklenen bir kavimdiler.
Ali Ünal = Nihayet, Musa’yı ve kardeşi Harun’u apaçık deliller (mucizeler)imizle ve aklîmanevî kesin bir güç ve selahiyetle gönderdik,
Bayraktar Bayraklı = (45-46) Sonra Mûsâ ve kardeşi Hârûn'u, Firavun ve ileri gelenlerine âyetlerimizle ve kesin delillerimizle gönderdik. Kibirlendiler ve zaten büyüklük taslayan bir topluluktular.[355]
Bekir Sadak = (45-46) Sonra Musa ve kardesi Harun'u, Firavun ve erkanina mucizelerimiz ve apacik delille gonderdik. Buyukluk tasladilar. Zaten magrur bir topluluktular.
Celal Yıldırım = (45-46) Sonra da Musâ ile kardeşi Harun'u, Fir'avn'a ve onun yandaşlarına mu'cizelerle ve çok açık belge ve delillerle gönderdik. Onlar ise büyüklük tasladılar. Zaten dik başlı, kendilerini çok yükseklerde gören bir milletti.
Cemal Külünkoğlu = (45-46) Sonra Musa ve (kardeşi) Harun'u ayetlerimizle ve apaçık bir delille Firavun ile kodamanlarına gönderdik. Fakat onlar iman etmeyi kibirlerine yediremediler. Zaten onlar büyüklük taslayan bir zümre idi.
Diyanet İşleri (eski) = (45-46) Sonra Musa ve kardeşi Harun'u, Firavun ve erkanına mucizelerimiz ve apaçık delille gönderdik. Büyüklük tasladılar. Zaten mağrur bir topluluktular.
Diyanet Vakfi = (45-46) Sonra âyetlerimizle ve apaçık bir fermanla Musa ve kardeşi Harun'u Firavun'a ve ileri gelenlerine gönderdik. Onlar ise kibire kapıldılar ve ululuk taslayan bir kavim oldular.
Edip Yüksel = Sonra biz, Musa'yı ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.
Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra bir takım âyetlerimiz ve açık bir ferman ile Musâyı ve kardeşi Harûnu gönderdik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra bir takım ayetlerimiz ve açık bir ferman ile Musa'yı ve kardeşi Harun'u gönderdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sonra birtakım âyetlerimiz ve açık bir ferman ile Musa'yı ve kardeşi Harun'u gönderdik.
Gültekin Onan = Sonra Musa ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.
Harun Yıldırım = Sonra biz, Musa'yı ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.
Hasan Basri Çantay = (45-46) Daha sonra Musâyi ve biraderi Hârunu bunca mucizelerimizle ve apaçık hüccetimizle Fir'avne ve onun ileri gelenlerine gönderdik de (îman etmeyi bir türlü) kibirlerine yediremediler. Onlar mütekebbir ve müstebid adamlardı.
Hayrat Neşriyat = (45-46) Sonra Mûsâ’yı ve kardeşi Hârûn’u, âyetlerimizle ve apaçık bir delil ile Fir'avun’a ve onun ileri gelenlerine gönderdik, fakat (onlar) kibirlendiler; zâten büyüklük taslayan bir kavim idiler.
İbni Kesir = Sonra birtakım âyetlerimiz ve açık bir ferman ile Musa'yı ve kardeşi Harun'u gönderdik.
Kadri Çelik = Sonra Musa ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.
Muhammed Esed = Ve sonra, Musa ve kardeşi Harun'u, mesajlarımızla ve apaçık bir yetkiyle
Mustafa İslamoğlu = Daha sonra, Musa ve kardeşi Harun'u mesajlarımızla ve kendilerini açık ara önde kılan bir güçle,
Ömer Nasuhi Bilmen = Sonra Mûsa'yı ve kardeşi Harun'u âyetlerimizle ve bir açık hüccet ile gönderdik.
Ömer Öngüt = Sonra Musa'yı ve kardeşi Harun'u âyetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.
Şaban Piriş = Sonra, Musa ve kardeşi Harun’u ayetlerimiz ve apaçık belge ile göndermiştik.
Sadık Türkmen = Ve sonra, Musa’yı ve kardeşi Harun’u, ayetlerimizle ve apaçık bir kanıtla/mucize ile gönderdik;
Seyyid Kutub = Sonra Musa ile kardeşi Harun'u ayetlerimiz ile ve açık kanıtla destekli olarak gönderdik.
Suat Yıldırım = (45-46) Sonra da Mûsa ile kardeşi Hârun’u âyetlerimizle ve apaçık delille Firavun ile ileri gelen yardımcılarına gönderdik. Onlar da hakkı kabulden kibirlendiler. Zaten onlar kendilerini çok büyük gören bir zümre idi.
Süleyman Ateş = Sonra Mûsâ'yı ve kardeşi Hârûn'u âyetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik;
Tefhim-ul Kuran = Sonra bir takım âyetlerimiz ve açık bir ferman ile Musâyı ve kardeşi Harûnu gönderdik
Ümit Şimşek = Sonra bir takım ayetlerimiz ve açık bir ferman ile Musa'yı ve kardeşi Harun'u gönderdik.
Yaşar Nuri Öztürk = Sonra, Mûsa ile kardeşi Hârun'u mucizelerimizle, açık bir kanıtla gönderdik;
İskender Ali Mihr = Sonra Hz. Musa’yı ve kardeşi Hz. Harun’u, âyetlerimizle ve apaçık sultanla (Tevrat’la) gönderdik.
İlyas Yorulmaz = Daha sonra Musa ve kardeşi Harun’u açıklayıcı ayetlerimizle gönderdik.