هَذِهِ جَهَنَّمُ الَّتِي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَ
Hâzihî cehennemulletî yukezzibu bi hel mucrimûn(mucrimûne).
Diyanet İşleri = İşte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir.
Abdulbaki Gölpınarlı = İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennem.
Abdullah Parlıyan = İşte bu, suçlu günahkarların yalanladığı cehennemdir.
Adem Uğur = İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennemdir.
Ahmed Hulusi = İşte bu, suçluların kendisini yalanladığı cehennemdir!
Ahmet Tekin = İşte bu, İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsilerin, suçluların, günahkârların yalanladığı Cehennem’dir.
Ahmet Varol = İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennemdir.
Ali Bulaç = İşte bu, suçlu günahkarların kendisini yalanladıkları cehennemdir.
Ali Fikri Yavuz = İşte bu, mücrimlerin yalan saydıkları cehennem...
Ali Ünal = İşte, suçluların (dünyada iken) varlığını inkâr edip durdukları Cehennem!
Bayraktar Bayraklı = (43-45) Onlara, “İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur” denir. Onlar, cehennemle kaynar su arasında dolaşıp dururlar. Şimdi, Rabbinizin cezasını nasıl inkâr edebilirsiniz?
Bekir Sadak = Iste suclularin yalanladiklari cehennem budur.
Celal Yıldırım = İşte bu, suçlu günahkârların yalanladığı Cehennem'dir.
Cemal Külünkoğlu = (43-44) İşte bu o suçluların yalanladıkları cehennemdir. Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler.
Diyanet İşleri (eski) = İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur.
Diyanet Vakfi = İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennemdir.
Edip Yüksel = İşte bu, suçluların yalanlayıp durduğu cehennemdir.
Elmalılı Hamdi Yazır = İşte bu, mücrimlerin yalan dedikleri Cehennem
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İşte bu, suçluların yalan dedikleri cehennem;
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir.
Gültekin Onan = İşte bu, suçlu günahkarların kendisini yalanladıkları cehennemdir.
Harun Yıldırım = İşte bu, suçlugünahkarların kendisini yalanladıkları cehennemdir.
Hasan Basri Çantay = İşte bu, o günahkârların yalan saydıkları cehennemdir.
Hayrat Neşriyat = (43-44) Bu o Cehennemdir ki, günahkârlar onu yalanlar! (O gün) onunla (o Cehennemile) kaynar su arasında dolaşır dururlar!
İbni Kesir = Suçluların yalanladıkları cehennem, işte budur.
Kadri Çelik = İşte bu, suçlu günahkârların kendisini yalanlamakta oldukları Cehennemdir.
Muhammed Esed = İşte bu, günahkarların (şimdi) yalanladıkları cehennemdir:
Mustafa İslamoğlu = İşte bu günahkarların yalanlamış oldukları cehennemdir.
Ömer Nasuhi Bilmen = İşte bu, o cehennemdir ki, bunu o gün günahkârlar tekzîb ederler.
Ömer Öngüt = İşte bu, suçluların yakalandığı cehennemdir.
Şaban Piriş = İşte, bu suçluların yalanladığı cehennemdir.
Sadık Türkmen = Işte bu, suçluların yalanladıkları cehennemdir.
Seyyid Kutub = İşte suçluların yalanladıkları cehennem budur.
Suat Yıldırım = Ve onlara: "İşte suçluların yalan saydıkları cehennem!" denilir.
Süleyman Ateş = "İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir!"
Tefhim-ul Kuran = İşte bu, suçlu günahkârların kendisini yalanlamakta oldukları Cehennemdir.
Ümit Şimşek = İşte mücrimlerin yalan saydığı Cehennem budur.
Yaşar Nuri Öztürk = İşte bu, günahkârların yalanlayıp durdukları cehennemdir.
İskender Ali Mihr = İşte bu, mücrimlerin yalanladığı cehennem.
İlyas Yorulmaz = İşte bu, dünyada iken günahkârların yalanlamış oldukları cehennem.