فَأَقِمْ وَجْهَكَ لِلدِّينِ الْقَيِّمِ مِن قَبْلِ أَن يَأْتِيَ يَوْمٌ لَّا مَرَدَّ لَهُ مِنَ اللَّهِ يَوْمَئِذٍ يَصَّدَّعُونَ
Fe ekim vecheke lid dînil kayyimi min kabli en ye’tiye yevmun lâ meradde lehu minallâhi yevme izin yassaddeûn(yassaddeûne).
fe | : öyleyse, artık |
ekim | : ikame et, kıyamda tut |
veche-ke | : senin vechin |
li ed dîni | : dîn için |
el kayyimi | : kayyum, ezelden ebede kadar devam edecek |
min kabli | : önceden |
en ye’tiye | : gelmesi |
yevmun | : gün |
lâ meredde | : reddedilmez, geri çevrilmez, döndürülmez |
lehu | : onun için |
min allâhi | : Allah’tan |
yevme izin | : izin günü |
yassaddeûne | : bölük bölük ayrılırlar |
Diyanet İşleri = Allah tarafından, geri çevrilmesi olmayan bir gün gelmeden önce yüzünü dosdoğru dine çevir. O gün insanlar bölük bölük ayrılacaklardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Reddine imkân bulunmayan o gün, Allah tarafından gelmezden önce yüzünü tam doğru olan dine çevir, o gün onlar, bölük bölük olacaklardır.
Abdullah Parlıyan = Geri çevrilmesi mümkün olmayan kıyamet günü, Allah tarafından gelmezden önce, yönünü tam ve doğru olan dine İslâm'a çevir. O gün insanlar cennetlik ve cehennemlik olarak bölük bölük ayrılırlar.
Adem Uğur = Allah katından, dönüşü olmayan bir gün (kıyamet günü) gelmeden önce yönünü o gerçek dine çevir! O gün (insanlar) bölük bölük ayrılacaklardır.
Ahmed Hulusi = Allâh'tan, geri çevrilmesi mümkün olmayan süreç (ölüm) gelmeden önce, vechini (şuurunu), Din-i Kayyim'e doğrult (İslâm'a - her şeyin Allâh'a mutlak teslim olduğu gerçeğine) ki, o süreçte (insanlar) bölük bölük ayrılırlar.
Ahmet Tekin = Allah tarafından, geri çevrilmesi mümkün olmayan bir gün, Kıyamet günü gelmeden önce, açıkça varlığını, benliğini, bu doğru ve insanlığı, insanî değerleri ayakta tutan dine, medeniyete, zamanla değişmeyen tabii hukuk kurallarını içeren şeriata, düzene ada. O gün insanlar bölük bölük ayrılacaklar.
Ahmet Varol = Allah'tan, geri çevrilmesi mümkün olmayan o gün gelmeden önce yüzünü dosdoğru dine çevir. O gün (insanlar) bölük bölük ayrılırlar.
Ali Bulaç = Öyleyse sen, Allah'tan (bir takdir olarak) geri çevrilmesi mümkün olmayan gün gelmeden önce, yüzünü dimdik ayakta duran dine çevir. O gün parça parça bölünecekler.
Ali Fikri Yavuz = Hiç kimsenin geri çeviremiyeceği Allah’ın o (azab) günü (kıyamet) gelmezden önce, yüzünü (zatını ve amelini) dosdoğru dine, İslâm, dinine doğrult ve sabit ol. O gün (kıyamette insanlar) birbirlerinden ayrılırlar, (bir fırka cennete, bir fırka da cehenneme gider).
Ali Ünal = Şu halde sen, Allah’ın takdir buyurduğu ve kimsenin Allah’ı onu getirmekten alıkoyamayacağı bir gün gelmeden önce bütün varlığınla o dosdoğru ve kusursuz Din’e yönel ve onun üzerinde sabit ol. O gün insanlar birbirlerinden tefrik edilip, (iki ana gruba) ayrılacaklardır.
Bayraktar Bayraklı = Allah tarafından gelecek ve hiçbir kimsenin geri çeviremeyeceği o gün gelmeden önce yönünü bu dosdoğru dine çevir. O gün insanlar, yaptıklarına göre gruplara ayrılırlar.
Bekir Sadak = Insanlarin firka firka olacagi, Allah katindan kacinilmaz o gunun gelmesinden once, kendini dosdogru dine yonelt.
Celal Yıldırım = Allah tarafından geri döndürülmesi mümkün olmayan (Kıyamet) günü gelmeden önce yüzünü o dosdoğru sapasağlam dine çevir. O gün insanlar gruplar halinde birbirlerinden ayırd edilirler.
Cemal Külünkoğlu = Öyleyse Allah tarafından, o geri dönüşü mümkün olmayan gün gelmeden önce, sen yüzünü (özünü) dosdoğru dine (İslam'a) yönelt! O gün insanlar (cennet ve cehennem halkı olarak) gruplara ayrılacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) = İnsanların fırka fırka olacağı, Allah katından kaçınılmaz o günün gelmesinden önce, kendini dosdoğru dine yönelt.
Diyanet Vakfi = Allah katından, dönüşü olmayan bir gün (kıyamet günü) gelmeden önce yönünü o gerçek dine çevir! O gün (insanlar) bölük bölük ayrılacaklardır.
Edip Yüksel = Öyleyse, ALLAH'tan, geri çevrilmesi olanaksız bir gün gelmeden önce kendini dosdoğru olan dine ada. O gün şoke olurlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = De de yüzünü o doğru ve sâbit dine tut, Allahdan reddine hiç çare olmıyan bir gün gelmezden evvel ki o gün hep ayırd olurlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (Böyle) söyle de yüzünü Allah'tan geri çevirilmesine hiçbir çare olmayan bir gün gelmeden önce o doğru ve değişmez dine tut; o gün (gelince insanlar birbirlerinden) ayrılırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah'tan geri çevrilmesine hiçbir çare olmayan bir gün gelmeden önce yüzünü dosdoğru, sabit dine çevir. O gün (gelince) insanlar birbirlerinden ayrılırlar.
Gültekin Onan = Öyleyse sen, Tanrı'dan (bir takdir olarak) geri çevrilmesi mümkün olmayan gün gelmeden önce, yüzünü dimdik ayakta duran dine çevir. O gün parça parça bölünecekler.
Harun Yıldırım = Allah katından, dönüşü olmayan bir gün (kıyamet günü) gelmeden önce yönünü o gerçek dine çevir! O gün (insanlar) bölük bölük ayrılacaklardır.
Hasan Basri Çantay = Allahın reddine asla imkân bulunmayan o günü gelmezden evvel, ki o gün (bütün insanlar) bölük bölük ayrılacaklardır, yüzünü haydi o dosdoğru dîne çevir.
Hayrat Neşriyat = O hâlde Allah tarafından (va'd olunduğunuz ve başkalarınca) onun geri çevrilmesi mümkün olmayan bir günün gelmesinden önce, yüzünü o hak dîne doğrult; (artık) o gün(insanlar Cennet ve Cehenneme) kısım kısım ayrılırlar.
İbni Kesir = Reddine asla imkan bulunmayan, Allah'ın o günü gelmezden önce, yüzünü dosdoğru dine çevir. Ki o gün insanlar bölük bölük ayrılacaklardır.
Kadri Çelik = Öyleyse sen, Allah'tan (bir takdir olarak) geri çevrilmesi mümkün olmayan gün gelmeden önce, yüzünü dimdik ayakta duran dine çevir. O gün onlar parça parça bölünecekler.
Muhammed Esed = Öyleyse, Allah katından, önüne geçilemez bir Gün, (bir Hesap Günü) gelmeden yüzünü kararlı bir şekilde bu sahih dine çevir. O gün herkesin yeri belli olacak.
Mustafa İslamoğlu = Haydi, Allah tarafından (takdir edilmiş) geri çevrilmesi imkansız gün gelmezden önce yüzünü doğru ve asıl dine çevir! İşte o gün herkes hak ettiği yere yerleşir.
Ömer Nasuhi Bilmen = İmdi yüzünü o müstakim dine çevir. Taraf-ı ilâhiden bir günün gelmesinden evvel, ki o günü reddedecek yoktur. O gün fırka fırka olacaklardır.
Ömer Öngüt = Allah'ın katından dönüşü olmayan bir gün gelmezden önce yönünü dosdoğru dine çevir. O gün bölük bölük ayrılacaklardır.
Şaban Piriş = Kimsenin geri çeviremeyeceği, Allah’ın o günü gelmeden önce yüzünü dine döndür. O gün insanlar bölük bölük olurlar.
Sadık Türkmen = Yüzünü dosdoğru dine yönelt; Allah’tan geri çevrilmesi mümkün olmayan, o gün gelmeden önce! O gün insanlar, bölük bölük ayrılırlar.
Seyyid Kutub = Allah katından dönüşü olmayan bir gün gelmeden önce yönünü dosdoğru dine çevir! O gün insanlar bölük bölük ayrılacaklardır.
Suat Yıldırım = Öyleyse Allah tarafından, o geri çevirilmesi mümkün olmayan gün gelmeden önce, sen yüzünü, özünü dürüst bir şekilde dosdoğru dine yönelt! O gün insanlar zümre zümre ayrılacaklardır.
Süleyman Ateş = Allah'tan, geri çevirilmesi mümkün olmayan gün gelmezden önce, yüzünü dosdoğru dine yönelt. O gün (insanlar) bölük bölük ayrılırlar (bir bölük cennete, öbür bölük ateşe gider).
Tefhim-ul Kuran = Öyleyse sen, Allah'tan (bir takdir olarak) geri çevrilmesi mümkün olmayan gün gelmeden önce, yüzünü dimdik ayakta duran dine çevir. O gün onlar parça parça bölünecekler.
Ümit Şimşek = Dönüşü olmayan o gün Allah tarafından gelmeden önce yüzünü dosdoğru dine çevir ki, o gün geldiğinde insanlar zümre zümre ayrılacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah tarafından ertelenmesi söz konusu olmayan bir günden önce, yüzünü güçlü ve eskimez dine döndür. O gün herkes bölük bölük ayrılacaktır.
İskender Ali Mihr = Öyleyse Allah’ın onu geri döndürmeyeceği o gün (kıyâmet günü) gelmeden önce vechini, kayyum (ezelden ebede kadar devam edecek) olan dîn için ikame et (kıyamda tut). İzin günü onlar bölük bölük ayrılırlar.
İlyas Yorulmaz = Allah dan başka hiçbir kimsenin geri çeviremeyeceği bir gün gelmezden önce, yüzünü sağlam, en doğru olan dine döndür. (Müşrikler, inkarcılar) O gün bir tarafa ayrılırlar.