فَلَا أُقْسِمُ بِرَبِّ الْمَشَارِقِ وَالْمَغَارِبِ إِنَّا لَقَادِرُونَ
Fe lâ uksimu bi rabbil meşârikı vel megâribi innâ le kâdirûn(kâdirûne).
fe lâ | : artık hayır (öyle değil) |
uksimu | : yemin ederim |
bi rabbi | : Rabbine |
el meşârikı | : şark, doğu(lar) |
ve el megâribi | : ve garb, batı(lar) |
innâ | : muhakkak ki biz |
le kâdirûne | : elbette güç yetiren, kaadir olan |
Diyanet İşleri = (40-41) Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez.
Abdulbaki Gölpınarlı = Andolsun doğuların Rabbine ve batıların Rabbine, gerçekten de bizim gücümüz yeter.
Abdullah Parlıyan = Yine hayır, iş onların umdukları gibi değildir. Güneş ay ve yıldızların doğup battığı yerlere yemin ederim ki şüphesiz biz güç yetiririz,
Adem Uğur = Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, bizim gücümüz yeter:
Ahmed Hulusi = Doğuların ve batıların Rabbi olarak kasem ederim ki, gerçekten biz her şeye gücü yetenleriz!
Ahmet Tekin = Fazla söze gerek yok. Güneşin doğduğu yerlerin ve battığı yerlerin Rabbine yemin ederim. Elbette bizim her şeye gücümüz, kudretimiz yeter.
Ahmet Varol = Hayır. Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, biz güç yetireniz.
Ali Bulaç = Artık, doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim; Biz gerçekten güç yetireniz;
Ali Fikri Yavuz = Artık doğuların ve batıların Rabbine kasem olsun ki, muhakkak biz kadiriz,
Ali Ünal = Bu sebeple, doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, elbette Bizim gücümüz yeter,
Bayraktar Bayraklı = (40-41) Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, elbette onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter ve kimse bizim önümüze geçemez.
Bekir Sadak = (40-41) Dogularin ve batilarin Rabbine yemin ederim ki, onlarin yerine daha iyilerini getirmege Bizim gucumuz yeter ve kimse de onumuze gecemez.
Celal Yıldırım = (40-41) Hayır, (İlâhî sünnet onların sandığı gibi değildir). Doğuların ve batıların Rabbına and içerim ki, elbette bizim onların yerine kendilerinden hayırlısını getirmeğe kudretimiz yeter ve bizim önümüze de geçilmez.
Cemal Külünkoğlu = (40-41) İş onların sandığı gibi değil. Bütün gündoğumu ve günbatımı (güneşin doğduğu ve battığı) noktaların bütün hareketlerinin Rabbine yemin olsun ki, şüphesiz biz her şeye kadiriz. Biz onların yerine kendilerinden daha hayırlı insanlar getirmeye de (kadiriz). Bizim elimizden kurtulan, gücümüzün yetmediği hiçbir şey yoktur.
Diyanet İşleri (eski) = (40-41) Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeğe Bizim gücümüz yeter ve kimse de önümüze geçemez.
Diyanet Vakfi = (40-41) Şu halde (işin gerçeği) öyle (umdukları gibi) değil! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter ve kimse bizim önümüze geçemez.
Edip Yüksel = Doğuların ve batıların Rabbine andolsun; bizim gücümüz yeter...
Elmalılı Hamdi Yazır = Artık o maşrıklerin, mağriblerin Rabbı için yemîne ne hacet, şübhesiz ki biz elbette kadiriz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Artık o doğuların ve batıların Rabbi için yemine ne hacet; şüphesiz ki, Bizim elbette gücümüz yeter!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Artık o doğuların ve batıların Rabbine yemine ne gerek, elbette bizim gücümüz yeter.
Gültekin Onan = Artık, doğuların ve batıların rabbine yemin ederim; biz gerçekten güç yetireniz;
Harun Yıldırım = Hayır; doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, biz gerçekten güç yetiririz;
Hasan Basri Çantay = (40-41) Yine hayır, (iş onların umdukları gibi değildir). Doğuların, batıların Rabbine andederim ki, şübhesiz biz onların yerine kendilerinden daha hayırlısını getirmiye de elbette kaadiriz ve biz, önümüze geçilebilecekler (den) de değiliz.
Hayrat Neşriyat = (40-41) Doğuların ve batıların Rabbine (Zâtım üzerine) yemîn ederim ki, şübhesiz biz(onların) yerine onlardan daha hayırlılarını getirmeye elbette gücü yetenleriz ve biz(kudretinin) önüne geçilenler değiliz!
İbni Kesir = Doğuların ve Batıların Rabbına yemin ederim ki, şüphesiz Biz; gücü yetenleriz.
Kadri Çelik = Artık doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki biz gerçekten güç yetirenleriz.
Muhammed Esed = Evet! Bütün gündoğumu ve günbatımı noktalarının Rabbini (Bizim varlığımıza) tanıklık etmeye çağırırım; şüphesiz Biz muktediriz,
Mustafa İslamoğlu = Artık bundan ötesi yok! Gündoğumu ve günbatımı noktalarının tümünün Rabbi olan (Zatıma) yemin ederim ki: elbet Biz kadiriz
Ömer Nasuhi Bilmen = Artık öyle değil, meşriklerin ve mağriblerin Rabbine kasem ederim ki şüphe yok, Biz elbette kâdiriz,
Ömer Öngüt = Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki biz muktediriz.
Şaban Piriş = (40-41) Hayır, doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz bizim onların yerine daha iyilerini getirmeye gücümüz yeter. Bizim önümüze de geçilemez.
Sadık Türkmen = Doğularin ve batıların Rabbine yemin olsun ki, Biz elbette güç yetirenleriz;
Seyyid Kutub = Yoo, doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki bizim gücümüz yeter.
Suat Yıldırım = (40-41) Hayır, Allah’ın nizamı onların sandığı gibi değildir! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, Biz onların yerine kendilerinden daha hayırlı insanlar getirmeye kadiriz. Bizim elimizden kurtulan, gücümüzün yetmediği hiçbir şey yoktur.
Süleyman Ateş = Yoo, doğuların ve bâtıların Rabbine yemin ederim ki bizim gücümüz yeter:
Tefhim-ul Kuran = Artık, doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim; biz gerçekten güç yetirenleriz;
Ümit Şimşek = (40-41) Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha hayırlılarını getirmeye Bizim elbette gücümüz yeter; hiç kimse de Bize engel olamaz.
Yaşar Nuri Öztürk = İş onların sandığı gibi değil! Doğuların ve batıların Rabbine yemin olsun ki, biz gerçekten gücü yetenleriz;
İskender Ali Mihr = Artık hayır (öyle değil). Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim. Muhakkak ki Biz, elbette kaadiriz (öyle ki).
İlyas Yorulmaz = Hayır! Doğuların da Rabbi, batıların da Rabbine yemin olsun ki, bizim onları yaratmaya gücümüz yeter.