Önceki Ayet Sonraki Ayet  
70. Sûre Me’âric/41

 عَلَى أَن نُّبَدِّلَ خَيْرًا مِّنْهُمْ وَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوقِينَ

  Alâ en nubeddile hayren minhum ve mâ nahnu bi mesbûkîn(mesbûkîne).

Kelime Karşılaştırma
alâ : ...e
en nubeddile : biz tebdil etmeye, değiştirmeye
hayren : daha hayırlısı
min-hum : onlardan
ve mâ nahnu : ve biz değiliz
bi mesbûkîne : önüne geçilenler, engellenenler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (40-41) Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Onlardan daha hayırlısını, yerlerine geçirmeye ve kimse önümüze geçemez.

 Abdullah Parlıyan = onları kendilerinden daha hayırlı bir toplum ile değiştirmeye. Çünkü bizim istediğimizi yapmaktan alıkoyan hiçbir şey yoktur. Bizim önümüze geçip bizi engelleyen de olamaz.

 Adem Uğur = Şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter ve kimse bizim önümüze geçemez.

 Ahmed Hulusi = Onların yerine onlardan daha hayırlısını getirmeye. . . Biz önüne geçilmeyen gücüz!

 Ahmet Tekin = Onların yerine, daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz elbette yeter. Kimse bizim önümüze geçemez.

 Ahmet Varol = Onların yerlerine kendilerinden daha hayırlılarını getirmeye. Ve bizim önümüze geçilemez.

 Ali Bulaç = Onların yerine kendilerinden daha hayırlılarını getirip değiştirmeye. Üstelik Bizim önümüze geçilemez.

 Ali Fikri Yavuz = Onların (o kâfirlerin) yerine, kendilerinden daha hayırlısını getirmeye... Hem bizim önümüze geçilmez.

 Ali Ünal = Onların yerine (Allah’a iman ve ibadet eden) daha hayırlı insanlar getirmeye ve hiçbir kuvvet Bizi dilediğimizi yapmaktan alıkoyamaz.

 Bayraktar Bayraklı = Onların yerine kendilerinden daha hayırlılarını getirip değiştirmeye. Üstelik bizim önümüze geçilemez.

 Bekir Sadak = (40-41) Dogularin ve batilarin Rabbine yemin ederim ki, onlarin yerine daha iyilerini getirmege Bizim gucumuz yeter ve kimse de onumuze gecemez.

 Celal Yıldırım = (40-41) Hayır, (İlâhî sünnet onların sandığı gibi değildir). Doğuların ve batıların Rabbına and içerim ki, elbette bizim onların yerine kendilerinden hayırlısını getirmeğe kudretimiz yeter ve bizim önümüze de geçilmez.

 Cemal Külünkoğlu = (40-41) İş onların sandığı gibi değil. Bütün gündoğumu ve günbatımı (güneşin doğduğu ve battığı) noktaların bütün hareketlerinin Rabbine yemin olsun ki, şüphesiz biz her şeye kadiriz. Biz onların yerine kendilerinden daha hayırlı insanlar getirmeye de (kadiriz). Bizim elimizden kurtulan, gücümüzün yetmediği hiçbir şey yoktur.

 Diyanet İşleri (eski) = (40-41) Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeğe Bizim gücümüz yeter ve kimse de önümüze geçemez.

 Diyanet Vakfi = (40-41) Şu halde (işin gerçeği) öyle (umdukları gibi) değil! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter ve kimse bizim önümüze geçemez.

 Edip Yüksel = Onları, kendilerinden daha iyilerle değiştirmeye... Bizi kimse yenemez

 Elmalılı Hamdi Yazır = Onları kendilerinden hayırlısına tedbil edebiliriz ve bizim önümüze geçilmez

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onları kendilerinden hayırlısına değiştirebiliriz ve Bizim önümüze geçilmez.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onları kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirebiliriz ve bizim önümüze geçilmez.

 Gültekin Onan = Onların yerine kendilerinden daha hayırlılarını getirip değiştirmeye. Üstelik bizim önümüze geçilemez.

 Harun Yıldırım = Onları kendilerinden hayırlısı ile değiştirmeye. Ve kimse önümüze geçemez.

 Hasan Basri Çantay = (40-41) Yine hayır, (iş onların umdukları gibi değildir). Doğuların, batıların Rabbine andederim ki, şübhesiz biz onların yerine kendilerinden daha hayırlısını getirmiye de elbette kaadiriz ve biz, önümüze geçilebilecekler (den) de değiliz.

 Hayrat Neşriyat = (40-41) Doğuların ve batıların Rabbine (Zâtım üzerine) yemîn ederim ki, şübhesiz biz(onların) yerine onlardan daha hayırlılarını getirmeye elbette gücü yetenleriz ve biz(kudretinin) önüne geçilenler değiliz!

 İbni Kesir = Ki onların yerine kendilerinden daha iyilerini getirelim. Ve Biz, önüne geçilecekler de değiliz.

 Kadri Çelik = Onların yerine kendilerinden daha hayırlılarını getirip değiştirmeye (biz gerçekten güç yetirenleriz). Üstelik bizim önümüze geçilemez.

 Muhammed Esed = onları kendilerinden daha hayırlı (bir toplum) ile değiştirmeye. Çünkü Bizi (istediğimizi yapmaktan) alıkoyan hiçbir şey yoktur.

 Mustafa İslamoğlu = onları kendiliğinden daha hayırlı bir toplumla değiştirmeye... Zira Biz asla aşılıp (önüne) geçilenlerden biri değiliz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Onlardan hayırlısına tebdîl etmeye. Ve biz önüne geçilmişler değiliz.

 Ömer Öngüt = Onların yerine kendilerinden daha iyilerini getirmeye. Hiç kimse de önümüze geçemez.

 Şaban Piriş = (40-41) Hayır, doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz bizim onların yerine daha iyilerini getirmeye gücümüz yeter. Bizim önümüze de geçilemez.

 Sadık Türkmen = Onların yerine kendilerinden daha iyilerini getirmeye! Üstelik Bize engel olabilecek (güçleri) de yok.

 Seyyid Kutub = Onları, kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirmeğe. Bizim önümüze geçilmez.

 Suat Yıldırım = (40-41) Hayır, Allah’ın nizamı onların sandığı gibi değildir! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, Biz onların yerine kendilerinden daha hayırlı insanlar getirmeye kadiriz. Bizim elimizden kurtulan, gücümüzün yetmediği hiçbir şey yoktur.

 Süleyman Ateş = Onları, kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirmeğe. Bizim önümüze geçilmez (bize engel olunamaz).

 Tefhim-ul Kuran = Onların yerine kendilerinden daha hayırlılarını getirip değiştirmeğe. Üstelik bizim önümüze geçilemez.

 Ümit Şimşek = (40-41) Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha hayırlılarını getirmeye Bizim elbette gücümüz yeter; hiç kimse de Bize engel olamaz.

 Yaşar Nuri Öztürk = Onları kendilerinden daha üstün olanlarla değiştirmeye... Ve biz önüne geçilebilecekler değiliz.

 İskender Ali Mihr = Onlardan daha hayırlısı ile değiştirmeye (onların yerine getirmeye)! Ve Biz, önüne geçilebilecek (engellenebilecek) değiliz.

 İlyas Yorulmaz = Hatta onlardan daha hayırlılarını yaratıp, onların yerine, yeniden yarattıklarımızı değiştirmeye de gücümüz yeter. Bunu yapmamıza da hiçbir kimse engel olamaz.