إِلاَّ عِبَادَكَ مِنْهُمُ الْمُخْلَصِينَ
İllâ ıbâdeke minhumul muhlasîn(muhlasîne).
illâ | : ancak, hariç |
ıbâde-ke | : senin kulların |
min-hum | : onlardan |
el muhlasîne | : muhlis olanlar, ihlâs makamının sahibi olanlar |
Diyanet İşleri = (39-40) İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ancak ihlâsa sâhip edilmiş kulların müstesna.
Abdullah Parlıyan = Yalnızca senin ihlaslı ve samimi yani gösterişten uzak, katıksız bir samimiyetle, Allah rızasını gözeterek, amel etme şuurunu sunduğun kulların müstesna…”
Adem Uğur = Ancak onlardan ihlâslı kulların müstesna.
Ahmed Hulusi = "Onlardan ihlâslandırılmış kulların müstesna!"
Ahmet Tekin = 'Onlardan samimi, ihlâslı davranan kullarını azdıramam.'
Ahmet Varol = Ancak onlardan ihlasa erdirilmiş kulların müstesna.'
Ali Bulaç = "Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna."
Ali Fikri Yavuz = Ancak içlerinden ihlâsa sahip müminler müstesna...”
Ali Ünal = “Ancak içlerinde ihlâsa erdirilmiş olan kulların müstesna.”
Bayraktar Bayraklı = (39-40) İblis dedi ki: “Ey Rabbim! Beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara kötü davranışları süsleyeceğim ve ihlâslı kulların hariç onların hepsini mutlaka azdıracağım!”[256]
Bekir Sadak = (39-40) «ORabbim! Beni saptirdigin icin, and olsun ki yeryuzunde fenaliklari onlara guzel gosterecegim; halis kildgin kullarin bir yana, onlarin hepsini saptiracagim» dedi.
Celal Yıldırım = Ancak içlerinden ihlâs (gösterişten uzak, katıksız bir samimiyetle Allah rızası gözeterek amel etme şuurunu) verdiğin kulların müstesna...»
Cemal Külünkoğlu = (39-40) (İblis) dedi ki: “Ey Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlaslı olan kulların hariç, onların hepsini azdıracağım.”
Diyanet İşleri (eski) = (39-40) 'Rabbim! Beni saptırdığın için, and olsun ki yeryüzünde fenalıkları onlara güzel göstereceğim; halis kıldığın kulların bir yana, onların hepsini saptıracağım' dedi.
Diyanet Vakfi = Ancak onlardan ihlâslı kulların müstesna.
Edip Yüksel = 'Kendilerini sadece sana adayanlar hariç.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Ancak içlerinden ıhlâs verilen kulların müstesnâ
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ancak içlerinden ihlasa erdirilen kulların hariç!» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Ancak içlerinden ihlaslı kulların müstesnâdır.»
Gültekin Onan = "Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna."
Harun Yıldırım = Ancak onlardan ihlâslı kulların müstesna.
Hasan Basri Çantay = «Ancak onlardan ihlâsa erdirilmiş kulların müstesna».
Hayrat Neşriyat = 'Ancak onlardan ihlâsa erdirilmiş olan kulların müstesnâ.'
İbni Kesir = Ancak içlerinden ihlas verilen kulların müstesna.
Kadri Çelik = “Ancak onlardan ihlâsa erdirilen kulların müstesna.”
Muhammed Esed = Yalnızca Senin gerçek kulların bunun dışında (kalacak)!"
Mustafa İslamoğlu = Bunun tek istisnası, onlar arasındaki imanını saf ve temiz tutma çabasını desteklediğin kullar olacak!"
Ömer Nasuhi Bilmen = «Onlardan muhlisler olan kulların müstesna.»
Ömer Öngüt = “Ancak içlerinden ihlâsa erdirilmiş kulların hariç. ”
Şaban Piriş = Ancak, içlerinde ihlas sahibi kulların hariç.
Sadık Türkmen = Içlerinden samimi olarak sana ibadet eden kulların hariç!”
Seyyid Kutub = Sadece onların arasındaki seçkin kulların hariç.
Suat Yıldırım = (39-40) İblis dedi ki: "Ya Rabbî! Beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki ben de dünyada onlara günahları süsleyeceğim ve senin ihlasa erdirdiğin kulların müstesna, onların hepsini azdıracağım"
Süleyman Ateş = Ancak içlerinden kendilerine ihlas verilen kulların hâriç. (Benim azdırmam, onları etkilemez.)
Tefhim-ul Kuran = «Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna.»
Ümit Şimşek = 'Ancak ihlâsa erdirdiğin kulların müstesna.'
Yaşar Nuri Öztürk = "İçlerinden riyaya sapmamış, samimi kulların müstesna."
İskender Ali Mihr = “Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna.”
İlyas Yorulmaz = “Yalnızca onlardan, senin halis kulların (senin emirlerinin dışında başka bir emir tanımayanlar) hariç” dedi.