أَلَا يَظُنُّ أُولَئِكَ أَنَّهُم مَّبْعُوثُونَ
E lâ yezunnu ulâike ennehum meb'ûsûn(meb'ûsûne).
e | : mı |
lâ yezunnu | : zannetmiyorlar, ihtimal vermiyorlar, bilmiyorlar |
ulâike | : işte onlar |
enne-hum | : onlar ..... olacaklarını |
meb’ûsûne | : beas edilecek olanlar, diriltilecek olanlar |
Diyanet İşleri = (4-6) Onlar, büyük bir gün; insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
Abdulbaki Gölpınarlı = Onlar, gerçekten de tekrar dirilip kalkacaklarını sanmıyorlar mı?
Abdullah Parlıyan = Onlar tekrar diriltilip kaldırılacaklarını sanmıyorlar mı?
Adem Uğur = Onlar düşünmezler mi ki, tekrar diriltilecekler!
Ahmed Hulusi = Bunlar kendilerinin (ölümü tatmanın akabinde) bâ's olunacaklarını zannetmiyor mu?
Ahmet Tekin = Onlar tekrar diriltileceklerini düşünmüyorlar, inanmıyorlar mı?
Ahmet Varol = Yoksa onlar diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
Ali Bulaç = Yoksa onlar, diriltileceklerini sanmıyor mu?
Ali Fikri Yavuz = Bunlar, zannetmezler mi ki, öldükten sonra kendileri diriltecekler,
Ali Ünal = Onlar, öldükten sonra diriltileceklerini düşünmez, buna inanmazlar mı?
Bayraktar Bayraklı = (4-6) Onlar, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracaklarları büyük gün için tekrar dirileceklerine inanmıyorlar mı?
Bekir Sadak = (4-5) Bunlar, buyuk bir gunde tekrar dirileceklerini sanmiyorlar mi?
Celal Yıldırım = (4-5) Sahi bunlar büyük bir gün için dirilip kaldırılacaklarını zannetmiyorlar mı ?
Cemal Külünkoğlu = (4-5) Yoksa onlar, büyük bir günde (kıyamette) diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
Diyanet İşleri (eski) = (4-5) Bunlar, büyük bir günde tekrar dirileceklerini sanmıyorlar mı?
Diyanet Vakfi = (4-6) Onlar düşünmezler mi ki, büyük bir günde (hesap vermek için) diriltilecekler! Öyle bir gün ki, insanlar o günde âlemlerin Rabbinin huzurunda divan duracaklardır.
Edip Yüksel = Onlar hiç dirileceklerini sanmazlar mı?
Elmalılı Hamdi Yazır = (4-5) Zannetmez mi bunlar ki büyük bir gün için ba's olunacaklar?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar, tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı?
Gültekin Onan = Yoksa onlar, diriltileceklerini sanmıyor mu?
Harun Yıldırım = Yoksa onlar muhakkak diriltileceklerini bilmiyorlar mı?
Hasan Basri Çantay = Saahiden onlar (öldükden sonra) diriltileceklerini sanmıyor (lar) mı,
Hayrat Neşriyat = (4-5) Onlar, gerçekten kendilerinin, (dehşeti pek) büyük bir gün için yeniden diriltilecek kimseler olduklarını sanmıyor(lar) mı?
İbni Kesir = Onlar, kendilerinin diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
Kadri Çelik = Yoksa onlar, diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
Muhammed Esed = Onlar bilmez mi ki tekrar diriltilecekler
Mustafa İslamoğlu = Onlar sanmazlar mı ki tekrar diriltilecekler;
Ömer Nasuhi Bilmen = Onlar sanmıyorlar mı ki şüphe yok onlar diriltileceklerdir.
Ömer Öngüt = Onlar tekrar diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
Şaban Piriş = Onlar, yeniden dirileceklerini düşünmüyor/sanmıyorlar mı?
Sadık Türkmen = Bunlar diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
Seyyid Kutub = Onlar, tekrar dirileceklerini sanmıyorlar mı?
Suat Yıldırım = (4-6) Sahi onlar, o en mühim günde, yani bütün insanların Rabbülâlemin’in divanında duracakları günde, diriltilip toplanacaklarını düşünmezler mi?
Süleyman Ateş = Onlar, tekrar diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
Tefhim-ul Kuran = Yoksa onlar, diriltileceklerini sanmıyor mu?
Ümit Şimşek = Onlar birgün diriltileceklerini hiç ummuyorlar mı:
Yaşar Nuri Öztürk = Peki, bunlar kendilerinin diriltileceğini sanmıyorlar mı?
İskender Ali Mihr = İşte onlar beas edileceklerini (diriltileceklerini) zannetmiyorlar (bilmiyorlar) mı?
İlyas Yorulmaz = Onlar, mutlaka diriltileceklerini bilmiyorlar mı?