وَإِذَا كَالُوهُمْ أَو وَّزَنُوهُمْ يُخْسِرُونَ
Ve izâ kâlûhum ev vezenûhum yuhsirûn(yuhsirûne).
ve izâ | : ve olduğu zaman |
kâlû-hum | : onlara ölçerek sattılar |
ev | : veya |
vezenû-hum | : onlara tarttılar |
yuhsirûne | : zarar ettirirler, eksiltirler |
Diyanet İşleri = Fakat kendileri onlara bir şey ölçüp, yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve insanlara ölçüp tartarlarken eksik ölçerler, eksik tartarlar.
Abdullah Parlıyan = Fakat diğer insanlara ölçüp tarttıklarında, ölçü ve tartıyı eksik yaparlar.
Adem Uğur = Kendileri onlara bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik yaparlar.
Ahmed Hulusi = Onların (hakkını vermeye gelince) ölçtüklerinde eksiltirler!
Ahmet Tekin = İnsanlara vermek için ölçüp tartarlarken de, eksik ölçüp tartarlar.
Ahmet Varol = Ama kendileri onlara bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksiltirler.
Ali Bulaç = Kendileri onlara ölçtüklerinde veya tarttıklarında eksiltirler.
Ali Fikri Yavuz = Fakat insanlara (verilmek üzre) ölçtükleri, yahud onlara tarttıkları zaman eksiltirler.
Ali Ünal = Kendileri bir şey satar, başkaları için ölçüp–tartarken ise, tartıyı eksiltirler.
Bayraktar Bayraklı = (2-3) Onlar, insanlardan bir şey aldıkları zaman tam ölçüp tartarlar. Kendileri bir şey sattıkları zaman onlara eksik ölçüp tartarlar.
Bekir Sadak = (1-3) Insanlardan, kendileri bir seyi olcerek aldiklari zaman tam alan; ama onlara bir seyi olcup tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline!
Celal Yıldırım = Kendileri onlara ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçüp tartarlar.
Cemal Külünkoğlu = Kendileri onlara birşey ölçtükleri veya tarttıkları zaman (ölçü ve tartıyı) eksik yaparlar.
Diyanet İşleri (eski) = (1-3) İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline!
Diyanet Vakfi = (1-3) İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun!
Edip Yüksel = Verdikleri zaman ise ölçüyü ve tartıyı eksik tutarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Onlara ölçtükleri veya tarttıkları vakıt ise eksiltirler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlara ölçtükleri veya tarttıklarında ise eksiltirler
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kendileri başkalarına bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçer ve tartarlar.
Gültekin Onan = Kendileri onlara ölçtüklerinde veya tarttıklarında eksiltirler.
Harun Yıldırım = Ama kendileri onlara ölçtüklerinde veya tarttıklarında eksiltirler.
Hasan Basri Çantay = Onlara (insanlara) ölçekle, yahud tartı ile verdikleri zaman ise eksilenlerdir.
Hayrat Neşriyat = Fakat onlara (bir şey vermek üzere) ölçtükleri veya onlara tarttıkları zaman eksik verirler.
İbni Kesir = Ama onlara bir şey ölçüp tartarak verdikleri zaman, eksik tutarlar.
Kadri Çelik = Kendileri onlara ölçtüklerinde veya tarttıklarında eksiltirler.
Muhammed Esed = ama borçlarını ölçüp tartmaya gelince, onu azaltmaya çalışırlar.
Mustafa İslamoğlu = ama başkaları için ölçüp tarttıkları zaman hak yerler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve nâs için ölçtükleri veya tarttıkları zaman ise eksiltirler.
Ömer Öngüt = Kendileri onlara bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik yaparlar.
Şaban Piriş = Onlara tartıp ölçtüklerinde eksik verenler..
Sadık Türkmen = Kendileri onlara ölçtükleri veya tarttıklarında ise eksik tartarlar.
Seyyid Kutub = Kendileri onlara birşey ölçtükleri veya tarttıkları zaman (ölçü ve tartıyı) eksik verirler.
Suat Yıldırım = Fakat kendileri başkalarına satar, ölçüp tartarken eksik yapar, hîle karıştırırlar.
Süleyman Ateş = Kendileri onlara bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman (ölçü ve tartıyı) eksik yaparlar.
Tefhim-ul Kuran = Kendileri onlara ölçtüklerinde veya tarttıklarında eksiltirler.
Ümit Şimşek = Onlara satmak için ölçüp tartarken eksiltirler.
Yaşar Nuri Öztürk = Onlara vermek üzere tartıp ölçtükleri zaman, eksiltmeye giderler.
İskender Ali Mihr = Ve onlara (insanlara) satmak için ölçtükleri veya onlara tarttıkları zaman eksiltirler (eksik tartarlar).
İlyas Yorulmaz = Onlar, insanlar için tarttıklarında ise, ölçüyü ve tartıyı eksiltirler.