كَذَّبَتْ ثَمُودُ وَعَادٌ بِالْقَارِعَةِ
Kezzebet semûdu ve âdun bil kâriah(kâriati).
kezzebet | : inkâr etti, yalanladı |
semûdu | : Semud |
ve âdun | : ve Ad (kavmi) |
bi el kâriati | : Karia’yı (korkunç olayı) |
Diyanet İşleri = Semûd ve Âd kavimleri, yüreklerini hoplatacak olan büyük felaketi (Kıyameti) yalanladılar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Yalanladı Semûd ve Âd, insanların başına kopan, akıllarını dağıtan kıyâmeti.
Abdullah Parlıyan = Semud ve Ad kavimleri patlak verecek kıyameti yalan saydılar.
Adem Uğur = Semûd ve Ad kavimleri, kapılarını çalacak felâketi (kıyameti) yalan saymışlardı.
Ahmed Hulusi = Semud ve Ad, o Karia'yı (ölüm sonrası yaşanacak sonsuz yaşamı) yalanladılar.
Ahmet Tekin = Semûd ve Âd, gülle gibi başlarına düşüp beyinlerini parçalayacak felâketi, âlemdeki düzenin bozularak yıldızların ve gezegenlerin çarpışacağı gündeki felâketi, Kıyamet’i yalanladılar.
Ahmet Varol = Semud ve Ad (kavimleri) o başa çarpacak (kıyamet)i yalanladılar.
Ali Bulaç = Semud ve Ad (toplumları), kâria'yı yalan saydılar.
Ali Fikri Yavuz = (Salih’in kavmi) Semûd ve (Hûd’un kavmi) Âd, o kıyamete inanmadı.
Ali Ünal = Semûd ve Âd kavimleri, kafalara çarpacak o âni ve müthiş patlamayı yalanladılar.
Bayraktar Bayraklı = Semûd ve ‘Âd kavimleri kıyameti yalanladı.
Bekir Sadak = Semud ve Ad milletleri tepelerine inecek bu gercegi yalanladilar.
Celal Yıldırım = Semûd ve Âd (kavimleri), inecek o müthiş felâketi yalan saydılar.
Cemal Külünkoğlu = Semûd ve Âd (kavimleri), yüreklerini hoplatacak olan o büyük felaketi yalanladılar.
Diyanet İşleri (eski) = Semud ve Ad milletleri tepelerine inecek bu gerçeği yalanladılar.
Diyanet Vakfi = Semûd ve Âd kavimleri, kapılarını çalacak felâketi (kıyameti) yalan saymışlardı.
Edip Yüksel = Semud ve Ad (halkı) sarsıcı olayı yalanladı.
Elmalılı Hamdi Yazır = İnanmadı Semud-ü Âd o kariaya.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Semud ve Ad inanmadı o (beyinlerinde patlayacak) kıyamete!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Semûd ve Âd, kapılarını çalacak olan o felaketi yalan saymışlardı.
Gültekin Onan = Semud ve Ad (toplumları), karia'yı yalan saydılar.
Harun Yıldırım = Semud ve Âd, kalpleri dehşetle ürperteni yalanladılar.
Hasan Basri Çantay = Semuud ile Aad (kavmleri ta yüreklerinde) patlayacak olan o kıyameti tekzîb etdi (ler).
Hayrat Neşriyat = Semûd ve Âd (kavimleri), çarpacak olan o felâketi (kıyâmeti) yalanlamıştı.
İbni Kesir = Semud ve Ad, tepelerine inecek olanı yalanladılar.
Kadri Çelik = Semud ve Ad, hırpalayıcı olanı (kıyameti) yalan saydılar.
Muhammed Esed = Semud ve 'Ad (kabileleri), o ani felaket (haberlerin)i yalanladılar!
Mustafa İslamoğlu = Semud ve Ad (İnsanın aklını başına devşiren) o Son Vuruş'u inkar ettiler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Semûd ve Âd kavimleri. O korkunç vak'ayı (yani Kıyameti) yalan saymıştı.
Ömer Öngüt = Semud ve Âd kavimleri Kâria'yı (başlarına çarpacak olan felâketi) yalanlamışlardı.
Şaban Piriş = Semud ve Âd halkı (tepelerine) ansızın inecek olanı yalanlamışlardı.
Sadık Türkmen = O ani FELAKETİ, Semud ve Âd yalanladılar.
Seyyid Kutub = Semûd ve Âd, mutlaka patlak verecek olan kıyameti yalan saydılar.
Suat Yıldırım = İşte Semûd ve Âd milletleri de o kafalara çarpan kıyamet dehşetini yalan saymışlardı.
Süleyman Ateş = Semûd ve 'Âd (kavimleri), başa çarpan olayı yalanladılar.
Tefhim-ul Kuran = Semûd ve Ad (toplumları), 'mutlaka patlak verecek kıyamet'i yalan saydılar.
Ümit Şimşek = Semud ve Âd kavimleri de o çarpacak felâketi yalanlamıştı.
Yaşar Nuri Öztürk = Semûd ve Âd kâriayı/başa çarpan olayı yalanlamıştı.
İskender Ali Mihr = Karia’yı (korkunç olayı) Semud ve Ad (kavmi) yalanladılar.
İlyas Yorulmaz = Semud ve Ad toplulukları, başlarına gelecek olan kıyameti yalanladılar.