بَشِيرًا وَنَذِيرًا فَأَعْرَضَ أَكْثَرُهُمْ فَهُمْ لَا يَسْمَعُونَ
Beşîren ve nezîrâ(nezîren), fe a’rada ekseruhum fehum lâ yesmeûn(yesmeûne).
beşîren | : müjdeleyici |
ve nezîren | : ve uyarıcı |
fe | : böylece, artık, fakat |
a’rada | : yüz çevirdi |
ekseru-hum | : onların çoğu |
fe | : böylece, artık |
hum | : onlar |
lâ yesmeûne | : işitmezler |
Diyanet İşleri = Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir. Artık onlar işitmezler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Müjdecidir ve korkutucu, fakat çoğu yüz çevirmiştir, onlar, duymazlar.
Abdullah Parlıyan = Müjdeleyici ve uyarıcı olarak indirilen bu kitaptan yüz çevirdikleri için, O'nu düşüne düşüne dinlemezler.
Adem Uğur = Bu kitap müjdeleyici ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi. Artık dinlemezler.
Ahmed Hulusi = Müjdeleyici ve uyarıcı olarak. . . (Ne var ki) onların çoğunluğu (bu gerçeklerden) yüz çevirmiştir! Onlar işitmezler!
Ahmet Tekin = Allah’ın rahmetini, merhametini, ihsanını, sevgisini müjdeleyici; sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcı bir kitaptır. Fakat onların çoğu Kur’ân ile ilgilenmedi, Kur’ân’ın dinlenmesine, benimsenmesine, öğretilmesine, ilkelerinin yaşanmasına engel tedbirler aldılar. Onlar Kur’ân’a kulak vermiyorlar.
Ahmet Varol = Müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Ama onların çoğu yüz çevirdi. Artık onlar duymazlar.
Ali Bulaç = Allah’ın rahmetini, merhametini, ihsanını, sevgisini müjdeleyici; sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcı bir kitaptır. Fakat onların çoğu Kur’ân ile ilgilenmedi, Kur’ân’ın dinlenmesine, benimsenmesine, öğretilmesine, ilkelerinin yaşanmasına engel tedbirler aldılar. Onlar Kur’ân’a kulak vermiyorlar.
Ali Fikri Yavuz = Hem (cenneti) müjdeleyici, hem (ateşten) korkutucu olarak... Fakat onların (Mekke kâfirlerinin) çoğu, (Kur’an’dan) yüz çevirdiler. Artık onlar dinleyip hakkı kabul etmezler.
Ali Ünal = Bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak. Ama çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler.
Bayraktar Bayraklı = Hem (cenneti) müjdeleyici, hem (ateşten) korkutucu olarak... Fakat onların (Mekke kâfirlerinin) çoğu, (Kur’an’dan) yüz çevirdiler. Artık onlar dinleyip hakkı kabul etmezler.
Bekir Sadak = (2-5) Bu Kitap, merhametli olan Allah katindan indirilmedir; bilen bir millet icin mujdeci ve uyarici olmak uzere arabca okunarak, ayetleri uzun uzun aciklanmistir. Ama insanlarin cogu yuz cevirmistir, onlar isitmezler de: «Bizi cagirdigin seye karsi kalblerimiz kapalidir, kulaklarimizda agirlik, bizimle senin aranda anlasmamiza engel vardir; istedigini yap, biz de yapacagiz» derler.
Celal Yıldırım = Hem müjde verici, hem uyarıcıdır. Buna rağmen onların çoğu yüzçevirmişlerdir, işitmemektedirler.
Cemal Külünkoğlu = (1-4) Hâ Mîm. Bu, Rahman ve Rahîm olan (Allah) tarafından bilen bir toplum için ayetleri genişçe açıklanmış, müjdeleyici ve uyarıcı Arapça bir Kur'an olarak indirilmiş bir kitaptır. (Böyle iken) onların çoğu (Kur'an'dan) yüz çevirmiştir. Artık onlar (gerçekleri) dinlemezler.
Diyanet İşleri (eski) = (2-5) Bu Kitap, merhametli olan Allah katından indirilmedir; bilen bir millet için müjdeci ve uyarıcı olmak üzere Arapça okunarak, ayetleri uzun uzun açıklanmıştır. Ama insanların çoğu yüz çevirmiştir, onlar işitmezler de: 'Bizi çağırdığın şeye karşı kalblerimiz kapalıdır, kulaklarımızda ağırlık, bizimle senin aranda anlaşmamıza engel vardır; istediğini yap, biz de yapacağız' derler.
Diyanet Vakfi = Bu kitap müjdeleyici ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi. Artık dinlemezler.
Edip Yüksel = Bir müjdeci ve bir uyarıcıdır. Ancak onların çoğunluğu ondan yüz çevirmiştir; onlar işitmezler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Hem müjdeci olarak hem gocundurucu, onun için çokları başını çevirmiştir de onlar işitmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hem müjdeci olarak, hem gocundurucu; onun için çokları onlara başını çevirmiştir de işitmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Fakat insanların çoğu yüz çevirmişlerdir. Artık onlar gerçeği işitmezler.
Gültekin Onan = Bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak. Ama çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler.
Harun Yıldırım = Bu kitap müjdeleyici ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi. Artık dinlemezler.
Hasan Basri Çantay = (2-3-4) (Bu), âyetleri — bilecek (anlayacak) her hangi bir kavm için — ayrı ayrı açıklanmış, (hükmünce amel edenlere) müjdeler verici, (muhaaliflerini başlarına gelecek fena akıbetlerle) korkutucu, Arabca bir Kur'an olmak üzere Rahman (ve) Rahıym tarafından indirilmiş bir kitabdır. (Böyle iken) onların çoğu (bunu düşünüb kabulden) yüz çevirmişdir. Artık dinlemezler onlar.
Hayrat Neşriyat = (3-4) Bilecek bir kavim için Arabca bir Kur’ân olarak âyetleri açıklanmış, müjdeleyicive (aynı zamanda) korkutucu bir kitabdır. Fakat onların çoğu, (o Kitab’dan) yüz çevirdi; artık onlar (onun hakikatini) işitmezler.
İbni Kesir = Müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Ama onların çoğu yüz çevirmiştir, artık onlar işitmezler.
Kadri Çelik = Bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak (uzun uzun açıklanmış bir kitaptır). Ama onların çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler.
Muhammed Esed = güzel haberleri müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Fakat (bu ilahi kelam insanlara ne zaman tebliğ edilse) çoğu yüz çevirir ki (mesajını) duymasınlar;
Mustafa İslamoğlu = bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak: ama (uyarılanlar var ya), onların çoğu yüz çevirmiştir; artık onlar işitmezler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Müjdeleyici ve korkutucu olarak (indirilmiştir). Fakat onların çoğu yüz çevirmişlerdir. Artık onlar dinlemezler.
Ömer Öngüt = Müjdeleyici ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir, artık dinlemezler.
Şaban Piriş = Müjdeci ve uyarıcıdır. Oysa çokları işitmeyerek yüz çevirmiştir.
Sadık Türkmen = Müjdeleyici ve uyarıcı olarak! Ama, onların birçoğu yüz çeviriyor. Artık işitmek istemiyorlar.
Seyyid Kutub = Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Fakat insanların çoğu onu düşünüp kabul etmekten yüz çevirmiştir. Onlar işitmezler.
Suat Yıldırım = Bu kitap, Allah’ın rahmeti ile müjdelemek, cezasını haber vererek uyarmak için gönderildi. Buna rağmen insanların çoğu ondan yüz çevirdiler. Onlar artık dinlemezler.
Süleyman Ateş = Müjdeleyici ve uyarıcı olarak (gönderilmiştir). Fakat çokları yüz çevirmiştir; onlar işitmezler.
Tefhim-ul Kuran = Bir müjde verici ve bir uyarıcı korkutucu olarak. Ama onların çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler.
Ümit Şimşek = Hem müjdeleyici, hem de uyarıcı olarak indirilmiştir. Fakat çokları ona sırtlarını döndüler; kulak vermiyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk = Muştulayıcı ve uyarıcı olarak. Onların pek çoğu yüz çevirdi; kulak verip dinlemezler onlar.
İskender Ali Mihr = Müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Fakat onların çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar işitmezler.
İlyas Yorulmaz = Müjde veren ve uyaran bir kitap olduğu halde onların pek çoğu bu kitaptan yüz çevirdi. Sonra onlar hiç dinlemiyorlar.