لِنُرْسِلَ عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِّن طِينٍ
Li nursile aleyhim hıcâreten min tînin.
li nursile | : yollamamız (atmamız), yağdırmamız için |
aleyhim | : onların üzerlerine |
hıcâreten | : taşlar |
min tînin | : balçıktan |
Diyanet İşleri = (32-34) Onlar şöyle dediler: “Biz suçlu bir kavme (Lût’un kavmine), üzerlerine çamurdan, pişirilmiş ve Rabbinin katında haddi aşanlar için belirlenmiş taşlar yağdırmak için gönderildik.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Üstlerine balçıktan taşlar yağdırmak için.
Abdullah Parlıyan = Aşırı gidip, ölçüyü kaçıran bu toplum üzerine, pişirilmiş çamurdan taşlar yağdırmak için.
Adem Uğur = Üzerlerine çamurdan taş yağdırmaya (geldik).
Ahmed Hulusi = "Tepelerine balçıktan taşlar (lavlar) geçirelim diye. "
Ahmet Tekin = 'Üzerlerine, çamurdan dökülerek, pişirilmiş taşlar yağdırmaya geldik.'
Ahmet Varol = Üzerlerine çamurdan taşlar yağdıralım diye.
Ali Bulaç = "Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için."
Ali Fikri Yavuz = Üzerlerine çamurdan (pişirilmiş) taşlar atmak için...
Ali Ünal = “Başlarına çamurdan pişirilmiş taşlar indireceğiz,
Bayraktar Bayraklı = “Üzerlerine taşlanmış çamur yağdırmak için.”
Bekir Sadak = (32-34) Elciler: «Suclu bir milletin uzerine, Rabbinin katindan isaretli olarak, asiri gidenlere mahsus sert taslar gondermekle gorevlendirildik» dediler.
Celal Yıldırım = (33-34) Ki aşırı gidenlerin, ölçüyü kaçıranların üzerine Rabbin yanında işaretlenmiş balçıktan taş yağdıralım diye.
Cemal Külünkoğlu = (32-34) (Onlar da:) “Biz, günahkâr bir kavme (Lut kavmine), üzerlerine çamurdan (iyice pişirilmiş/sertleştirilmiş) taş(lar) yağdırmak için gönderildik. (Bu taşlar,) haddi aşanlar için Rabbinin katında damgalanmış (herkes adına ayrı ayrı işaretlenmiş taşlardır)” dediler.
Diyanet İşleri (eski) = (32-34) Elçiler: 'Suçlu bir milletin üzerine, Rabbinin katından işaretli olarak, aşırı gidenlere mahsus sert taşlar göndermekle görevlendirildik' dediler.
Diyanet Vakfi = «Üzerlerine çamurdan taş yağdırmaya (geldik).»
Edip Yüksel = 'Üzerlerine balçıktan taşlar göndermek için...'
Elmalılı Hamdi Yazır = Üzerlerine çamurdan taşlar salmak için
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Üzerlerine çamurdan taşlar salmak için,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onların üzerine çamurdan pişirilmiş sert taşlar yağdıracağız.
Gültekin Onan = "Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için."
Harun Yıldırım = “Üzerlerine çamurdan taşlar atalım diye;”
Hasan Basri Çantay = «Çünkü üzerlerine çamurdan taşlar atacağız»,
Hayrat Neşriyat = 'Tâ ki onların üzerine çamurdan (pişmiş) taşlar atalım.'
İbni Kesir = Ki; üzerlerine çamurdan taşlar yağdıralım.
Kadri Çelik = “Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için.”
Muhammed Esed = ki onlara taş gibi sert ceza darbeleri vuralım,
Mustafa İslamoğlu = onların üzerine (gökten) taşlaşmış balçık yağdıralım;
Ömer Nasuhi Bilmen = «Onların üzerlerine çamurdan taşlar yağdırmak için.»
Ömer Öngüt = "Üzerlerine sert taşlar yağdıralım diye. "
Şaban Piriş = Onların üzerlerine balçıktan yapılmış taşlar atacağız.
Sadık Türkmen = Üzerlerine çamurdan taşlar gönderelim diye.
Seyyid Kutub = Ki onların üzerine çamurdan taşlar salalım;
Suat Yıldırım = (32-34) "Biz" dediler, "Suçlu bir güruhun, haddini aşanların tepelerine, çamurdan pişirilip de Rabbinin nezdinde damgalanmış taşları indirmek için görevlendirildik."
Süleyman Ateş = "Ki onların üzerine çamurdan taş(lar) salalım."
Tefhim-ul Kuran = «Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için.»
Ümit Şimşek = 'Üzerlerine pişirilmiş çamurdan taşlar yağdıracağız.
Yaşar Nuri Öztürk = "Üzerlerine çamurdan taş atalım diye."
İskender Ali Mihr = Onların üzerlerine balçıktan taşlar yollamak için.
İlyas Yorulmaz = ”O günahkâr topluluğun üzerine, toprakta bulunan taşları atmak için (gönderildik). ”