Önceki Ayet Sonraki Ayet  
41. Sûre Fussilet/31

 نَحْنُ أَوْلِيَاؤُكُمْ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَفِي الْآخِرَةِ وَلَكُمْ فِيهَا مَا تَشْتَهِي أَنفُسُكُمْ وَلَكُمْ فِيهَا مَا تَدَّعُونَ

  Nahnu evliyâukum fîl hayâtid dunyâ ve fîl âhireh(âhireti), ve lekum fîhâ mâ teştehî enfusukum ve lekum fîhâ mâ teddeûn(teddeûne).

Kelime Karşılaştırma
nahnu : biz
evliyâu-kum : sizin velîleriniz, dostlarınız
: de, içinde
el hayâti ed dunyâ : dünya hayatı
ve fî : ve ... de, içinde
el âhireti : ahiret
ve lekum : ve sizin için
fî-hâ : orada
: şey(ler)
teştehî : (iştahlanırsınız) canınız çeker, arzu edersiniz
enfusu-kum : nefsleriniz, canınız
ve lekum : ve sizin için
fî-hâ : orada
: şey(ler)
teddeûne : istersiniz, talep edersiniz
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (31-32) “Biz dünya hayatında da âhirette de sizin dostlarınızız. Çok bağışlayan ve çok merhametli olan Allah’tan bir ağırlama olarak, orada canlarınızın çektiği her şey var, istediğiniz her şey orada sizin için var.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Biz, dünyâ yaşayışında da size dostuz, âhirette de ve burada, canınız ne isterse var ve burada dilediğiniz her şey sizin.

 Abdullah Parlıyan = Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin yakın dostlarınızız. O ahiret yurdunda canınızın çektiği herşeye sahip olacak ve istediğiniz herşeye kavuşacaksınız.

 Adem Uğur = Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Orada sizin için canlarınızın çektiği her şey var ve istediğiniz her şey orada sizin için hazırdır.

 Ahmed Hulusi = "Dünya hayatında da, sonsuz gelecek yaşamda da biz sizin velîniziz! Orada bilinçlerinizin arzuladığı her şey vardır. . . Orada sizin istediğiniz her şey olacaktır!"

 Ahmet Tekin = 'Biz, dünya hayatında da, âhirette, ebedî yurtta da sizin dostlarınızız, koruyucularınızız, Orada sizin için canınızın çektiği her şey var. İstediğiniz, sipariş edeceğiniz her şey hazır.'

 Ahmet Varol = Dünya hayatında da, ahirette de biz sizin dostlarınızız. Orada canınızın çektiği her şey sizindir ve istediğiniz her şey sizindir.

 Ali Bulaç = "Biz, dünya hayatında da, ahirette de sizin velileriniziz. Orda nefislerinizin arzuladığı her şey sizindir ve istediğiniz her şey de sizindir."

 Ali Fikri Yavuz = (Ve melekler şöyle diyecektir): “- Biz, hem dünya hayatında, hem de ahirette sizin dostlarınızız. Size, bu ahirette nefislerinizin hoşlanacağı (nimetler) var, hem size burada ne isterseniz var;

 Ali Ünal = “Biz, dünya hayatında olduğu gibi (burada) Âhiret’te de sizin yakın dostlarınızız. O Cennet’te canınız her neyi çekerse onu hazır bulacak, orada istediğiniz her şeyi elde edeceksiniz,

 Bayraktar Bayraklı = (31-32) “Biz, dünya hayatında da, âhirette de sizin dostlarınızız. Çok bağışlayan ve çok merhametli Allah'ın bir ikramı olarak, orada sizin canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır.”

 Bekir Sadak = (30-32) «ORabbimiz Allah'tir» deyip sonra da dogrulukta devam edenler, onlari, melekler, olumleri aninda: «Korkmayiniz, uzulmeyiniz, size soz verilen cennetle sevinin, biz dunya hayatinda da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarinizin cektigi, umdugunuz seyler, bagislayan ve aciyan Allah katindan bir ziyafet olarak size sunulur» diyerek inerler. *

 Celal Yıldırım = Biz Dünya hayatında da, Âhiret'te de sizin yakın dostlarınızız. Sizin için burada canlarınızın çektiği her şey vardır; sizin için burada istediğiniz mevcuttur.

 Cemal Külünkoğlu = “Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Cennette sizin için canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır.”

 Diyanet İşleri (eski) = (30-32) 'Rabbimiz Allah'tır' deyip sonra da doğrulukta devam edenler, onları, melekler, ölümleri anında: 'Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünya hayatında da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarınızın çektiği, umduğunuz şeyler, bağışlayan ve acıyan Allah katından bir ziyafet olarak size sunulur' diyerek inerler.

 Diyanet Vakfi = (31-32) Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Gafûr ve rahîm olan Allah'ın ikramı olarak orada sizin için canlarınızın çektiği her şey var ve istediğiniz her şey orada sizin için hazırdır.

 Edip Yüksel = 'Dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınız biziz. Orada canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bizler sizin hem Dünya hayatta hem Âhırette dostlarınızız ve size orada nefislerinizin hoşlanacağı var, hem size orada ne isterseniz var

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bizler sizin hem dünya hayatında, hem de ahirette dostlarınızız, size orada canınızın çektiği vardır ve size orada ne isteseniz vardır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Cennette sizin için canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır.»

 Gültekin Onan = "Biz, dünya hayatında da, ahirette de sizin velileriniziz. Orda nefslerinizin arzuladığı her şey sizindir ve istediğiniz her şey de sizindir."

 Harun Yıldırım = Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız.Orada sizin için canlarınızın çektiği her şey var ve istediğiniz her şey orada sizin için hazırdır.

 Hasan Basri Çantay = (31-32) «Biz dünyâ hayâtında da, âhiretde de sizin dostlarınıza l Çok yarlığayıcı, çok esirgeyici (Allah) dan bir fazl-u kerem olmak üzere, burada canlarınız neyi hoşlanırsa (hepsi) sizindir, burada ne isterseniz (hepsi) sizin».

 Hayrat Neşriyat = 'Biz dünya hayâtında da, âhirette de sizin dostlarınızız. Hem orada sizin için canlarınız ne çekiyorsa vardır. Yine orada sizin için ne isterseniz vardır.'

 İbni Kesir = Biz; dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Burada canlarınızın çektiği şeyler sizedir ve burada size umduğunuz her şey vardır.

 Kadri Çelik = “Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Cennette sizin için canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır.”

 Muhammed Esed = Biz bu dünya hayatında sizin dostunuzuz ve öteki dünyada (da dostunuz olacağız), orada canınızın çektiği her şeye sahip olacak ve istediğiniz her şeye kavuşacaksınız,

 Mustafa İslamoğlu = Biz bu dünya hayatında sizin dostunuzuz, ahirette de öyle. Orada size canınız ne çekiyorsa o var, orada siz ne arzu ediyorsanız o sizin;

 Ömer Nasuhi Bilmen = «Biz dünya hayatında da ve ahirette de sizin dostlarınız ve sizin için orada nefislerinizin hoşlandığı her şey vardır ve sizin için orada ne isterseniz vardır.»

 Ömer Öngüt = "Biz dünya hayatında da ahirette de sizin dostlarınızız. Canlarınız neyi isterse hepsi sizindir, ne isterseniz hepsi sizin!"

 Şaban Piriş = Biz hem dünya hayatında ve hem de ahirette sizin dostlarınızız. Orada canınız ne isterse vardır. Orada sizin için ne isterseniz vardır.

 Sadık Türkmen = Biz dünya hayatında da ahirette de sizin dostlarınızız! Orada nefislerinizin iştah duyduğu her nimet sizindir.

 Seyyid Kutub = Biz dünya hayatında da ahiret hayatında da sizin dostlarınızız. Orada canlarınızın çektiği ve istediğiniz her şey sizindir.

 Suat Yıldırım = (31-32) Dünya hayatında da, âhirette de biz sizin dostunuzuz. Orada sizin canınızın çektiği her şey, Gafur ve Rahîm’den (affı, merhamet ve ihsanı bol olan Allah tarafından) bir ikram olarak sizindir. Hem orada siz bütün istediklerinize kavuşacaksınız.

 Süleyman Ateş = "Biz dünyâ hayâtında da, âhirette de sizin dostlarınızız. Orada size canlarınızın çektiği her şey var. Orada size istediğiniz her şey var."

 Tefhim-ul Kuran = «Biz, dünya hayatında da, ahirette de sizin velileriniziz. Orda nefislerinizin arzuladığı her şey sizindir ve istemekte olduğunuz her şey de sizindir.»

 Ümit Şimşek = 'Biz dünya hayatında da, âhirette de sizin dostunuzuz. Orada canınızın çektiği herşey vardır; orada istediğiniz herşey sizindir.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Biz sizin, dünya hayatında da âhirette de dostlarınızız. Cennette sizin için nefislerinizin arzuladığı her şey var. Orada sizin için istediğiniz her şey var.

 İskender Ali Mihr = Biz dünyada ve ahirette sizin dostlarınızız. Orada sizin için canlarınızın istediği ve talep ettiğiniz (her)şey vardır.

 İlyas Yorulmaz = Melekler onlara “Biz dünya hayatında ve ahiret hayatında sizin yardımcılarınız ve yakınlarınız olacağız. Cennette nefislerinizin arzu edip iştahınızın çektiği ve çağrı yaptığınız her şey, sizin için vardır” derler.