فَحَقَّ عَلَيْنَا قَوْلُ رَبِّنَا إِنَّا لَذَائِقُونَ
Fe hakka aleynâ kavlu rabbinâ innâ le zâıkûn(zâıkûne).
Diyanet İşleri = “Artık Rabbimizin sözü (azap) bizim hakkımızda gerçekleşti. Biz onu mutlaka tadacağız.”
Abdulbaki Gölpınarlı = O yüzden de Rabbimizin, bize söylediği söz, gerçekleşti, şüphe yok ki azâbı tadacağız elbet.
Abdullah Parlıyan = Fakat şimdi Rabbimizin azap sözü, bizim de aleyhimize çıktı. Ve şüphe yok ki, azabı tadacağız elbet.
Adem Uğur = Onun için Rabbimizin hükmü bize hak oldu. Biz (hak ettiğimiz cezayı) mutlaka tadacağız.
Ahmed Hulusi = "İşte sonunda Rabbimizin bildirisi gerçekleşti! Doğrusu (şimdi) biz (azabı) tadıcılarız. "
Ahmet Tekin = 'Hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, peygamberlere ve kutsal kitaplara itibar etmediğimiz için Rabbimizin, aleyhimizdeki ceza ile ilgili gerekçeli kararı haklıdır. Biz bu azâbı tadacağız.'
Ahmet Varol = Böylece Rabbimizin sözü üzerimize hak oldu. Şüphesiz biz (azabı) tadacağız.
Ali Bulaç = "Böylece Rabbimizin sözü (yıkım ve azab va'di) üzerimize hak oldu. Şüphesiz, (azabı) tadıcılarız."
Ali Fikri Yavuz = Onun için Rabbimizin azabı üzerimize gerçekleşti. Muhakkak azabımızı tadacağız.
Ali Ünal = “Artık ne desek boş! Rabbimizin (bizim gibilerle ilgili) cezalandırma sözü hakkımızda gerçekleşmiş bulunuyor. Hiçbir çıkış yolu yok, çaresiz o azabı tadacağız.
Bayraktar Bayraklı = “Şimdi bize Rabbimizin azap sözü kesinleşti. Artık birlikte tadacağız.”
Bekir Sadak = «Bu sebeple, Rabbimizin sozu aleyhimizde gerceklesti. suphesiz azabi tadacagiz.»
Celal Yıldırım = Bu yüzden Rabbınızın hakkımızdaki sözü yerine geldi. Şüphesiz ki artık onu tadıp duracağız.
Cemal Külünkoğlu = (31-32) “Artık Rabbimizin sözü (azabı) üzerimize hak oldu. Biz onu mutlaka tadacağız! (Evet,) biz sizi azdırdık (yoldan çıkardık), çünkü biz zaten azgın kimselerdik.”
Diyanet İşleri (eski) = 'Bu sebeple, Rabbimizin sözü aleyhimizde gerçekleşti. şüphesiz azabı tadacağız.'
Diyanet Vakfi = «Onun için Rabbimizin hükmü bize hak oldu. Biz (hak ettiğimiz cezayı) mutlaka tadacağız.»
Edip Yüksel = 'Rabbimizin hakkımızdaki sözü gerçekleşti, artık tadacağız.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Onun için üzerimize rabbımızın kavli hakk oldu, her halde hepimiz tadacağız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = onun için üzerimize Rabbimizin sözü hak oldu. Muhakkak hepimiz tadacağız;
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Onun için üzerimize Rabbimizin azab sözü hak oldu. Şüphesiz azabımızı tadacağız.»
Gültekin Onan = "Böylece rabbimizin sözü (yıkım ve azab vaadi) üzerimize hak oldu. Şüphesiz, (azabı) tadıcılarız."
Harun Yıldırım = "Onun için Rabbimizin hükmü bize hak oldu. Biz mutlaka tadacağız."
Hasan Basri Çantay = «Onun için Rabbimizin sözü (azâbı) üstümüze hak olmuşdur. Şübhesiz (azabımızı) tadıcılarız (tadacağız).
Hayrat Neşriyat = 'Artık Rabbimizin (azab) sözü üzerimize hak oldu; şübhesiz biz (bu azâbı)gerçekten tadacak kimseleriz.'
İbni Kesir = Bunu için Rabbımızın sözü, üzerimize hak oldu. Doğrusu biz, tadacak olanlarız.
Kadri Çelik = “Böylece Rabbimizin sözü (yıkım ve azap vaadi) üzerimize hak oldu. Hiç tartışmasız, (azabı) tadıcılarız.”
Muhammed Esed = Fakat şimdi Rabbimizin sözü bizim (de) aleyhimize çıktı, biz (günahlarımızın acı meyvesini) mutlaka tadacağız.
Mustafa İslamoğlu = Fakat şimdi Rabbimizin sözü hepimizin aleyhine gerçekleşti: hepimiz (yaptıklarımızın) acısını elbette tadacağız.
Ömer Nasuhi Bilmen = «Artık hepimizin üzerine Rabbimizin sözü tahakkuk etti. Şüphe yok ki bizler, elbette (azabı) tadıcı kimseleriz.»
Ömer Öngüt = "Artık Rabbimizin sözü bize hak oldu. (Azabımızı) muhakkak tadacağız. "
Şaban Piriş = Artık Rabbimizin hakkımızdaki o sözü gerçekleşti. Kesinlikle biz onu tadacağız.
Sadık Türkmen = Artık rabbimizin sözü üzerimize hak oldu. Şüphesiz biz tadıcılarız!
Seyyid Kutub = «Bu sebeple, Rabbimizin sözü hepimizin üzerine hak olmuştur. Şüphesiz azabı tadacağız.»
Suat Yıldırım = (29-32) "Hayır, bilakis! derler öbürleri, siz zaten iman eden kimseler değildiniz. Hem bizim, sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu ki! Bilakis, siz azgın bir gürûh idiniz!" "Ne dersek boş! Artık Rabbimizin azap hükmü hakkımızda kesinleşti. Biz hak ettiğimiz cezayı mutlaka tadacağız. Evet, sizi biz kışkırttık, çünkü biz de azmış durumdaydık."
Süleyman Ateş = "Artık Rabbimizin sözü bize hak oldu. Biz (hak ettiğimiz cezâyı mutlaka) tadacağız!"
Tefhim-ul Kuran = «Böylece Rabbimizin sözü (yıkım ve azab va'di) üzerimize hak oldu. Hiç tartışmasız, (azabı) tadıcılarız.»
Ümit Şimşek = 'Artık Rabbimizin sözünü hak ettik; azabı hep beraber tadacağız.
Yaşar Nuri Öztürk = "Rabbimizin sözü üzerimize hak oldu. Tadacağımızı elbette tadacağız."
İskender Ali Mihr = Artık Rabbimizin (azap) sözü üzerimize hak oldu. Muhakkak ki biz, onu (azabı) mutlaka tadacak olanlarız.
İlyas Yorulmaz = “Rabbimizin sözü üzerimize gerçekleşti ve bizde bu azabı çekeceğiz. ”