فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَيُدْخِلُهُمْ رَبُّهُمْ فِي رَحْمَتِهِ ذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْمُبِينُ
Fe emmellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe yudhıluhum rabbuhum fî rahmetih(rahmetihî), zâlike huvel fevzul mubîn(mubînu).
fe emmâ | : fakat |
ellezîne | : onlar |
âmenû | : âmenû oldular (Allah’a ulaşmayı dilediler) |
ve amilû es sâlihâti | : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptılar |
fe | : o zaman, ise |
yudhılu-hum | : onları dahil eder, koyar |
rabbu-hum | : onların Rab’leri |
fî rahmeti-hi | : rahmetinin içine |
zâlike | : işte bu |
huve | : o |
el fevzu | : kurtuluş |
el mubînu | : apaçık |
Diyanet İşleri = İnanıp salih ameller işleyenlere gelince, Rableri onları rahmetine sokacaktır. İşte bu apaçık başarıdır.
Abdulbaki Gölpınarlı = İnanan ve iyi işlerde bulunanları, artık Rableri, rahmetine alır, budur apaçık kurtuluşun, murâda erişin ta kendisi.
Abdullah Parlıyan = İman edip doğru dürüst işler yapanlara gelince, Rableri onları Rahmeti gereği cennetine sokacaktır. İşte bu apaçık bir kurtuluştur.
Adem Uğur = İnanıp iyi işler yapanlara gelince, Rableri onları rahmetine kabul eder. İşte apaçık kurtuluş budur.
Ahmed Hulusi = İman edip imanın gereğini uygulayanlara gelince, Rableri onları Rahmetine dâhil eder! İşte bu apaçık başarıdır!
Ahmet Tekin = İman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenleri, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanları, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanları, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenleri Rableri rahmetine gark edecektir. İşte bu büyük mutluluktur.
Ahmet Varol = İman edip salih ameller işleyenlere gelince: Rableri onları rahmetine sokar. İşte bu, apaçık kurtuluştur.
Ali Bulaç = Artık iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; Rableri onları kendi rahmetine sokar. İşte apaçık olan 'büyük mutluluk ve kurtuluş' budur.
Ali Fikri Yavuz = Fakat iman edib salih ameller işliyenlere gelince; Rableri onların rahmetine (cennetine) koyacaktır. İşte açık ve parlak zafer budur.
Ali Ünal = Dolayısıyla, dünyada iken iman edip, imanları istikametinde sağlam, yerinde ve ıslaha yönelik işler yapmış olanlar var ya, işte Rabbileri onları rahmetine, (rahmetinin tecelli yeri olan Cennet’e) koyar. En bariz başarı ve kazanç işte budur.
Bayraktar Bayraklı = İnanıp yararlı işler yapanlara gelince; Rabbleri onları rahmetinin içine alacaktır. İşte apaçık kurtuluş budur.
Bekir Sadak = Inanip, yararli is isleyenlere gelince, Rableri onlari rahmetine garkeder. Iste bu, apacik kurtulustur.
Celal Yıldırım = İmân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlara gelince : Rabbları onları rahmetine sokar. Bu açık bir kurtuluştur.
Cemal Külünkoğlu = İnandıktan sonra faydalı ve güzel işler yapanları Rableri rahmetinin kapsamına alır. İşte apaçık kurtuluş budur!
Diyanet İşleri (eski) = İnanıp, yararlı iş işleyenlere gelince, Rableri onları rahmetine garkeder. İşte bu, apaçık kurtuluştur.
Diyanet Vakfi = İnanıp iyi işler yapanlara gelince, Rableri onları rahmetine kabul eder. İşte apaçık kurtuluş budur.
Edip Yüksel = İnanan ve erdemli davrananlara gelince, Rab'leri onları rahmetine sokacaktır. Apaçık zafer işte budur.
Elmalılı Hamdi Yazır = İşte o iyman edip de yaraşıklı işler yapmış olan kimseler o vakıt onları rabları rahmeti içine koyacak, işte o fevzi mübîn o
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İşte iman edip de yaraşıklı işler yapmış olan kimselere gelince. Rableri onları rahmeti içine koyacaktır. işte apaçık kurtuluş odur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İman edip iyi işler yapanlara gelince; Rableri onları rahmeti içine koyacaktır. İşte apaçık kurtuluş budur.
Gültekin Onan = Artık inanıp salih amellerde bulunanlara gelince; rableri onları kendi rahmetine sokar. İşte apaçık olan 'büyük mutluluk ve kurtuluş' budur.
Harun Yıldırım = İman edip salih amel işleyenlere gelince; Rableri onları kendi rahmetine sokar. İşte bu, apaçık kurtuluşun ta kendisidir.
Hasan Basri Çantay = Artık îman edib de iyi iyi amel (ve hareket) edenleri Rableri rahmetine sokacakdır. İşte bu, apaçık mürâda erişenin ta kendisidir.
Hayrat Neşriyat = Fakat îmân edip sâlih ameller işleyenlere gelince, işte Rableri onları rahmetine koyacaktır. İşte apaçık kurtuluş budur!
İbni Kesir = İman edip salih amel işlemiş olanlara gelince; Rabbları onları rahmetine girdirir. Apaçık kurtuluş işte budur.
Kadri Çelik = İnanıp yararlı işler yapanlara gelince; Rabbleri onları rahmetinin içine alacaktır. İşte apaçık kurtuluş budur.
Muhammed Esed = Inanip, yararli is isleyenlere gelince, Rableri onlari rahmetine garkeder. Iste bu, apacik kurtulustur.
Mustafa İslamoğlu = Öte yandan, iman eden ve erdemli davrananlara gelince: Rableri onları Rahmetine nail edecektir: Bu, işte budur göz kamaştırıcı zafer!
Ömer Nasuhi Bilmen = İşte o kimseler ki, imân ettiler ve iyi iyi işlerde bulundular, artık onları Rableri rahmet içine girdirecektir. İşte en apaçık kurtuluş odur.
Ömer Öngüt = İman edip de sâlih ameller yapanlara gelince, Rableri onları rahmetine sokar. Bu ise apaçık kurtuluşun tâ kendisidir.
Şaban Piriş = İnanıp, doğruları yapanlara gelince; Rab’leri onları rahmetiyle bürüyecektir. İşte bu, apaçık kurtuluştur.
Sadık Türkmen = Inanip, salih amel/faydalı bir işi en iyi şekilde yapanlara gelince, Rableri onları rahmetine girdirir. İşte apaçık kurtuluş/başarı budur!
Seyyid Kutub = İnanıp iyi işler yapanlara gelince; Rabbleri onları rahmetinin kapsamına alır. İşte apaçık kurtuluş budur.
Suat Yıldırım = İman edip makbul ve güzel işler yapanların yüce Rab’leri, kendilerini rahmetine alır. İşte en kesin başarı, en büyük mutluluk budur.
Süleyman Ateş = İnanıp iyi işler yapanlar; Rableri onları rahmetine sokar. İşte apaçık başarı budur.
Tefhim-ul Kuran = Artık iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; Rableri onları kendi rahmetine sokar. İşte apaçık olan 'büyük mutluluk ve kurtuluş' budur.
Ümit Şimşek = İman edip güzel işler yapanları, Rableri rahmetine alır. İşte apaçık kazanç ve kurtuluş budur.
Yaşar Nuri Öztürk = İnandıktan sonra faydalı ve güzel işler yapanları Rableri rahmetinin kapsamına alır. İşte apaçık kurtuluş budur!
İskender Ali Mihr = Fakat âmenû olanlara ve salih ameller yapanlara (Allah’a ulaşmayı dileyerek nefs tezkiyesi yapanlar) gelince, Rab’leri onları rahmetinin içine koyar. İşte bu, fevz-ül mübîndir (apaçık kurtuluştur).
İlyas Yorulmaz = İman edip salih amel yapanlara gelince, Rableri onları rahmetinin içine almıştır. İşte açıkça kurtuluş budur.