إِلَّا الَّذِي فَطَرَنِي فَإِنَّهُ سَيَهْدِينِ
İllellezî fataranî fe innehu se yehdîn(yehdîne).
illâ | : hariç |
ellezî | : ki o |
fatara-nî(ellezî fatara) | : beni yarattı |
fe | : böylece, çünkü |
inne-hu | : muhakkak ki o |
se-yehdî-ni | : beni hidayete erdirecek |
Diyanet İşleri = “Ben ancak O, beni yaratana taparım. Şüphesiz O beni doğru yola iletecektir.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ben, ancak beni yoktan var edene taparım, artık o da doğru yolu gösterir bana.
Abdullah Parlıyan = Ben, ancak beni yoktan var edene taparım. Muhakkak ki O, beni doğru yola iletecektir.”
Adem Uğur = Ben yalnız beni yaratana taparım. Çünkü O, beni doğru yola iletecektir.
Ahmed Hulusi = "Beni (fıtratımla - varoluş programımla) yaratan müstesna! Kesinlikle, beni hakikate erdirecek O'dur!"
Ahmet Tekin = 'Ben, ancak beni yaratana kulluk ve ibadet ederim. O, beni doğru yola iletme lütfunda bulunarak önümü, ufkumu aydınlatmaya devam ediyor.'
Ahmet Varol = Ancak beni yaratan müstesna. Şüphesiz O beni doğru yola yöneltecektir.
Ali Bulaç = "(Ancak) Beni yaratan başka. İşte O beni hidayete yöneltip iletecektir."
Ali Fikri Yavuz = Ancak beni yaratana taparım; çünkü O, beni hidayete erdirecektir.”
Ali Ünal = “Ben ancak, beni belli özelliklerle yaratana ibadet ederim. O, muhakkak beni her hususta doğruya (ve neticede ebedî saadete) iletecektir.”
Bayraktar Bayraklı = (26-27) Hani bir vakit, İbrâhim de babasına ve toplumuna şöyle demişti: “Ben sizin taptıklarınızdan uzağım. Ben yalnız beni yokken yaratana ibadet ederim. Çünkü O, bana doğru yolu gösterecektir.”[531]
Bekir Sadak = (26-27) Ibrahim, babasina ve milletine demisti ki: «Beni yaratan haric, sizin taptiginiz seylerden uzagim. Beni dogru yola eristirecek olan suphesiz O'dur.»
Celal Yıldırım = (26-27) Hani bir vakit İbrahim, babasına ve kavmine dedi ki: «Hakikat ben, sizin taptıklarınızdan uzağım, onlarla bir ilişiğim yoktur. Ancak beni yoktan örneksiz yaratan (Rabbim) müstesna (ancak O'na taparım). Gerçek O, beni doğru yola eriştirecektir.
Cemal Külünkoğlu = (26-27) Hani İbrahim, babasına ve kavmine şöyle demişti: “Şüphesiz ben sizin taptıklarınızdan uzağım. Ben, yalnız beni yaratana kulluk ederim. Bana, O doğru yolu gösterecektir.”
Diyanet İşleri (eski) = (26-27) İbrahim, babasına ve milletine demişti ki: 'Beni yaratan hariç, sizin taptığınız şeylerden uzağım. Beni doğru yola eriştirecek olan şüphesiz O'dur.'
Diyanet Vakfi = Ben yalnız beni yaratana taparım. Çünkü O, beni doğru yola iletecektir.
Edip Yüksel = 'Beni Yaratan bana doğru yolu gösterecektir.'
Elmalılı Hamdi Yazır = O beni yaratandan başka, zira odur ki beni irdirecektir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O beni yaratan başka. O beni doğru yola iletecektir.» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ben ancak beni yaratana taparım. Şüphesiz ki O, beni doğru yola iletecektir.» dedi.
Gültekin Onan = "(Ancak) Beni yaratan (fetareniy) başka. İşte O beni hidayete yöneltip iletecektir."
Harun Yıldırım = “Beni yaratan başka. Gerçekten O, beni hidayete kavuşturacaktır.”
Hasan Basri Çantay = «(Fakat) beni yaratan (Allah) müstesna. Şübhe yok ki O, beni doğru yolda muvaffak edecekdir».
Hayrat Neşriyat = 'Ancak beni yaratan müstesnâ; çünki şübhesiz O, beni hidâyete erdirecektir.'
İbni Kesir = Beni yaratan müstesna. Şüphesiz ki O; beni hidayete iletecektir.
Kadri Çelik = “(Ancak) Beni yaratan hariç. İşte O, beni hidayete erdirecektir.”
Muhammed Esed = Hiç kimse(ye tapmam), beni var etmiş olan hariç, beni doğru yola ileten O'dur!"
Mustafa İslamoğlu = Yalnız beni Yaratan hariç: zaten bana kılavuzluk edecek olan da O'dur."
Ömer Nasuhi Bilmen = «O beni yaratmış olan müstesna. Çünkü, o şüphesiz ki, beni doğru yola erdirecektir.»
Ömer Öngüt = "Ben yalnız beni yaratana taparım. Çünkü O beni doğru yola iletecektir. "
Şaban Piriş = Ancak beni yaratana kulluk ederim. Çünkü O bana doğru yolu gösterecektir.
Sadık Türkmen = Beni yaratan hariç! Şüphesiz O, bana doğru yolu gösterendir.”
Seyyid Kutub = Ben yalnız beni yaratana taparım. Çünkü O, bana doğru yolu gösterecektir.
Suat Yıldırım = (26-27) Bir vakit İbrâhim babasına ve halkına şöyle dedi: "Bilin ki ben sizin taptıklarınızdan her türlü ilişiği kestim. Ben ancak beni yaratana ibadet ederim. O bana yol gösterecektir."
Süleyman Ateş = "Ben yalnız beni yaratana (taparım). Çünkü O, bana doğru yolu gösterecektir."
Tefhim-ul Kuran = «(Ancak) Beni yaratan başka. İşte O beni hidayete yöneltip iletecektir.»
Ümit Şimşek = 'Ancak beni yaratana kulluk ederim. O mutlaka bana yol gösterecektir.'
Yaşar Nuri Öztürk = "Yalnız beni yaratana kulluk ederim. Bana, O kılavuzluk edecektir."
İskender Ali Mihr = Ancak beni yaratan hariç. Çünkü muhakkak ki O, beni hidayete erdirecektir.
İlyas Yorulmaz = “Ancak beni yaratana (kulluk ederim). Sonra, beni doğru yola iletecek olan da O dur” demişti.