Önceki Ayet Sonraki Ayet  
54. Sûre Kamer/26

 سَيَعْلَمُونَ غَدًا مَّنِ الْكَذَّابُ الْأَشِرُ

  Se ya’lemûne gaden menil kezzâbul eşir(eşiru).

Kelime Karşılaştırma
se ya’lemûne : yakında bilecekler, öğrenecekler
gaden : yarın
men(i) : kim
el kezzâbu : çok yalan söyleyen, yalancı
el eşiru : kibirli, haddini aşan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar yarın bilecekler: Kimmiş yalancı, kimmiş şımarık!

 Abdulbaki Gölpınarlı = Yarın bilirler kimmiş yalancı kendini beğenmiş.

 Abdullah Parlıyan = Hayır, onlar yakında kimin yalancı ve şımarık olduğunu anlayıp bilecekler.

 Adem Uğur = Yarın onlar, yalancı ve şımarığın kim olduğunu bileceklerdir.

 Ahmed Hulusi = Yarın kimin küstah bir yalancı olduğunu bilecekler!

 Ahmet Tekin = Yarın, kabirde ve mahşerde kimin küstah, yalancı olduğunu öğrenecekler.

 Ahmet Varol = Yarın kimin kendini beğenmiş yalancı olduğunu bilecekler.

 Ali Bulaç = Onlar yarın, kimin çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarık olduğunu bilip öğreneceklerdir.

 Ali Fikri Yavuz = İleride bilecekler, o şımarık yalancı kimdir?

 Ali Ünal = (Peygamberleri Salih’e dedik:) “Yalancı kimmiş, küstah kimmiş, yarın bilecek onlar!

 Bayraktar Bayraklı = Yarın onlar, yalancı ve şımarığın kim olduğunu bileceklerdir.

 Bekir Sadak = Yarin, kimin pek yalanci ve simarik oldugunu bileceklerdir.

 Celal Yıldırım = Yarın kimlerin çok yalancı şımarıklar olduğunu bileceklerdir.

 Cemal Külünkoğlu = Yarın onlar, kimin çok yalan söyleyen, küstahın biri olduğunu bileceklerdir.

 Diyanet İşleri (eski) = Yarın, kimin pek yalancı ve şımarık olduğunu bileceklerdir.

 Diyanet Vakfi = Yarın onlar, yalancı ve şımarığın kim olduğunu bileceklerdir.

 Edip Yüksel = Yalancı küstahın kim olduğunu yarın öğreneceklerdir.

 Elmalılı Hamdi Yazır = İleride bilecekler o şımarık yalancı kimdir?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İleride o şımarık yalancı kimdir bilecekler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Sâlih'e dedik ki): Yarın onlar, yalancı, küstahın kim olduğunu bilecekler.

 Gültekin Onan = Onlar yarın, kimin çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarık olduğunu bilip öğreneceklerdir.

 Harun Yıldırım = Salih'e buyurduk ki: 'Şımarık yalancının kim olduğunu yarın öğrenecekler.

 Hasan Basri Çantay = Yarın bilecekler, kimmiş yalancı küstah!

 Hayrat Neşriyat = (Onlar) yarın (âhirette), o şımarık yalancının kim olduğunu bilecekler!

 İbni Kesir = Yarın kimin pek yalancı, şımarığın biri olduğunu bileceklerdir.

 Kadri Çelik = Onlar yarın, kimin çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarık olduğunu bilip öğreneceklerdir.

 Muhammed Esed = (Allah:) "Onlar yarın kimin küstah ve yalancı olduğunu görecekler!" dedi,

 Mustafa İslamoğlu = (Allah dedi ki): "Onlar yarın 'yalanda sınır tanımayan mağrur' kimmiş bilecekler:

 Ömer Nasuhi Bilmen = (25-26) «O zikir, bizim aramızdan O'nun üzerine mi bırakılmıştır. Hayır. O bir mağrur, fazla yalancıdır.» Yakında bileceklerdir ki, o mağrur, o ziyâde yalancı kim imiş?

 Ömer Öngüt = Yarın onlar, yalancı ve şımarığın kim olduğunu bilecekler.

 Şaban Piriş = -Yarın onlar kimin yalancı küstah olduğunu görecekler.

 Sadık Türkmen = Yalancı şımarık kimmiş yakında/yarın bileceklerdir.

 Seyyid Kutub = Onlar yarın kimin şımarık bir yalancı olduğunu öğreneceklerdir.

 Suat Yıldırım = Biz de Peygamberleri Salih’e dedik ki: "Sen hiç üzülme! Asıl kimin yalancı ve küstah olduğunu yarın öğrenirler!"

 Süleyman Ateş = (Sâlih'e dedik ki): Yarın onlar, yalancı, küstahın kim olduğunu bilecekler.

 Tefhim-ul Kuran = Onlar yarın, kimin çok yalan söyleyen kendini beğenmiş bir şımarık olduğunu bilip öğreneceklerdir.

 Ümit Şimşek = Salih'e buyurduk ki: 'Şımarık yalancının kim olduğunu yarın öğrenecekler.

 Yaşar Nuri Öztürk = Yarın bilecekler, kimmiş yalancı küstah!

 İskender Ali Mihr = Haddini aşan yalancı kimdir, yarın bilecekler.

 İlyas Yorulmaz = “Hayır, o yalancı haddini aşmış birisi” dediler.