إِنِّي آمَنتُ بِرَبِّكُمْ فَاسْمَعُونِ
İnnî âmentu bi rabbikum fesmeûni.
innî | : muhakkak ben |
âmentu | : ben âmenû oldum, îmân ettim |
bi rabbi-kum | : sizin Rabbinize |
fe | : öyleyse |
ismeû-ni | : beni işitin |
Diyanet İşleri = “Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!”
Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki ben, Rabbinize inandım, duyun sözümü.
Abdullah Parlıyan = Ey kavmim! Ben herkesin ve sizin Rabbiniz olan Allah'a iman ediyorum. Öyleyse bana kulak verin, dinleyin beni.”
Adem Uğur = Şüphesiz ben, Rabbinize inandım, beni dinleyin.
Ahmed Hulusi = "Gerçekten ben sizde de açığa çıkan Rabbe iman ettim; beni dinleyin!"
Ahmet Tekin = 'Ben Rabbinize iman ettim. Bana kulak verin, beni dinleyin.'
Ahmet Varol = Şüphesiz ben Rabbinize iman ettim; işte beni dinleyin.'
Ali Bulaç = "Şüphesiz ben, sizin Rabbinize iman ettim; işte beni işitin."
Ali Fikri Yavuz = Haberiniz olsun ki ben, Rabbinize iman getirdim; gelin beni dinleyin.”
Ali Ünal = “Dolayısıyla ben, (sizi de yaratan ve hayatta tutan) Rabbinize iman ettim, öyleyse sözlerimi iyi belleyin!”
Bayraktar Bayraklı = “Ben sizin Rabbinize iman ettim, artık beni dinleyiniz!”
Bekir Sadak = «Şuphesiz ben Rabbinize inandim, beni dinleyin.»
Celal Yıldırım = (Ey elçiler!) Şüpheniz olmasın ki ben sizin Rabbınıza imân ettim, beni işittiniz..
Cemal Külünkoğlu = “Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!”
Diyanet İşleri (eski) = 'Şüphesiz ben Rabbinize inandım, beni dinleyin.'
Diyanet Vakfi = «Şüphesiz ben, Rabbinize inandım, beni dinleyin.»
Edip Yüksel = 'Ben sizin Rabbinize inandım; lütfen beni dinleyin.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Haberiniz olsun ki ben rabbınıza iyman getirdim, gelin dinleyin beni
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Haberiniz olsun ki, ben Rabbinize iman getirdim, gelin dinleyin beni!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Şüphesiz ki ben, Rabbinize iman getirdim, gelin dinleyin beni.»
Gültekin Onan = "Şüphesiz ben, sizin rabbinize inandım; işte beni işitin."
Harun Yıldırım = "Şüphesiz ben, Rabbinize inandım, beni dinleyin."
Hasan Basri Çantay = «Gerçek, ben Rabbinize îman etdim. İşte bunu benden duyun».
Hayrat Neşriyat = 'Doğrusu ben, sizin Rabbinize îmân ettim; artık beni dinleyin!'
İbni Kesir = Şüphesiz ki ben, Rabbınıza inandım. Artık beni dinleyin.
Kadri Çelik = “Şüphesiz ben sizin Rabbinize iman ettim; işte beni dinleyin.”
Muhammed Esed = "(Ey kavmim,) ben sizin Rabbinize iman ediyorum, öyleyse bana kulak verin!"
Mustafa İslamoğlu = İşte artık ben sizin de Rabbiniz olana iman etmiş bulunuyorum: artık beni dinleyin!"
Ömer Nasuhi Bilmen = «Şüphe yok ki, ben sizin Rabbinize imân ettim. Artık bunu benden işitiniz.»
Ömer Öngüt = "Şüphesiz ki ben sizin de Rabbiniz olan Allah'a inandım. O halde beni dinleyin. "
Şaban Piriş = Şüphesiz ben, Rabbi’nize iman ettim, beni dinleyin!
Sadık Türkmen = Şüphesiz ben Rabbinize inandım, haydi beni dinleyin.”
Seyyid Kutub = Şüphesiz ben Rabb'inize inandım, beni dinleyin.
Suat Yıldırım = "Amma bakın! Ben Rabbinize inanıyorum, sizler de bunu işitmiş olun!"
Süleyman Ateş = "Ben sizin Rabbinize inandım, (gelin) beni dinleyin."
Tefhim-ul Kuran = «Şüphesiz ben, sizin Rabbinize iman ettim; işte beni işitin.»
Ümit Şimşek = 'Ben sizin Rabbinize iman ettim; gelin beni dinleyin.'
Yaşar Nuri Öztürk = "Ben, sizin Rabbinize iman ettim, artık dinleyin beni!"
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki ben, sizin Rabbinize îmân ettim. Öyleyse beni işitin.
İlyas Yorulmaz = “Şüphesiz ben Rabbinize iman ettim. Beni dinleyin (sizde iman edin)” dedi.