فَقَالَ أَنَا رَبُّكُمُ الْأَعْلَى
Fe kâle ene rabbukumul a’lâ.
fe | : sonra da |
kâle | : dedi |
ene | : ben |
rabbu-kum(u) | : sizin Rabbiniz |
el a’lâ | : en yüce, çok yüce |
Diyanet İşleri = “Ben, sizin en yüce Rabbinizim!” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ben, sizin en yüce Rabbinizim demişti.
Abdullah Parlıyan = “Ben sizin en büyük Rabbiniz değil miyim?” dedi.
Adem Uğur = Ben, sizin en yüce Rabbinizim! dedi.
Ahmed Hulusi = "Ben, sizin en âlâ Rabbinizim!" dedi. (Kadim Hakikat bilgisini elde eden Firavun, bunu şuurun sınırsız kuşatıcılığıyla tüm varlıkta müşahedesi yerine; bilincine yükleyerek bedenselliğine vermiş; bilinç varlığına tanrısallık vermiş ve bedenselliğinde dilediğini yapma noktasına yani nefs-i emmâre yaşamına düşmüştü. Bu yüzdendir ki Musa a. s. ona hakikat bilgisini aktarmak yerine, yani Allâh'a iman yerine, Rabb-ül âlemîn'e iman noktasına çekerek uyarı yapmıştı. Yani tüm varlıkta tedbir eden Esmâ mertebesine dikkatini çekerek hayalindeki vahdeti, bilinç - beden boyutunda yaşayarak birimselliğiyle sınırlamak yerine; şuur boyutunda tüm varlığa yaygın Esmâ mânâları çıkışına iman etmesini teklif etmişti. A. H. )
Ahmet Tekin = 'Ben emri sözü dinlenilecek tek, en yüce rabbinizim, efendinizim.' dedi.
Ahmet Varol = Dedi ki: 'Sizin en yüce Rabbiniz benim.'
Ali Bulaç = Dedi ki: "Sizin en yüce Rabbiniz benim."
Ali Fikri Yavuz = “-Ben, en yüksek Rabbinizim.” dedi.
Ali Ünal = “Ben”, dedi, “sizin en büyük rabbinizim!”
Bayraktar Bayraklı = (23-24) Derhal adamlarını topladı ve onlara şöyle seslendi: “Ben sizin en yüce rabbinizim!”
Bekir Sadak = «Sizin en yuce rabbiniz benim» dedi.
Celal Yıldırım = «Ben sizin en yüce tanrınızım !» dedi.
Cemal Külünkoğlu = (23-24) Hemen (adamlarını) topladı ve onlara (şöyle) seslendi: “Ben, sizin en yüce Rabbinizim!”
Diyanet İşleri (eski) = 'Sizin en yüce rabbiniz benim' dedi.
Diyanet Vakfi = Ben, sizin en yüce Rabbinizim! dedi.
Edip Yüksel = 'Ben sizin en yüce rabbinizim,' dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Benim en yüksek rabbınız, dedi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Benim en büyük Rabbiniz! dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Ben sizin en yüce Rabbinizim» dedi.
Gültekin Onan = Dedi ki: "Sizin en yüce rabbiniz benim."
Harun Yıldırım = “Sizin en yüce Rabbiniz benim.” dedi.
Hasan Basri Çantay = «İşte ben sizin en yüce Rabbinizim»!
Hayrat Neşriyat = Ve (onlara): 'Ben sizin en yüce rabbinizim!' dedi.
İbni Kesir = Ve sizin en yüce Rabbınız benim, dedi.
Kadri Çelik = “Sizin en yüce Rabbiniz benim” dedi.
Muhammed Esed = ve onlara "Ben sizin en yüce rabbinizim!" dedi.
Mustafa İslamoğlu = üstelik (bir de) "Ben sizin en büyük rabbinizim!" dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen = «Ben sizin en yüksek Rabbinizim,» dedi.
Ömer Öngüt = "Ben sizin en yüce Rabbinizim!" dedi.
Şaban Piriş = -Sizin en yüce Rabbi’niz/kralınız benim, dedi.
Sadık Türkmen = “ben, en yüce Rabbinizim” dedi.
Seyyid Kutub = Sizin en yüce Rabbiniz benim dedi.
Suat Yıldırım = (23-24) Adamlarını topladı ve onlara: "Sizin en yüce rabbiniz benim!" dedi.
Süleyman Ateş = "Ben sizin en yüce Rabbinizim!" dedi.
Tefhim-ul Kuran = Dedi ki: «Sizin en yüce Rabbiniz benim.»
Ümit Şimşek = 'Yüce Rabbiniz benim' dedi.
Yaşar Nuri Öztürk = Dedi ki: "Ben sizin en yüce rabbinizim."
İskender Ali Mihr = Sonra da (firavun) dedi ki: “Ben sizin çok yüce Rabbinizim.”
İlyas Yorulmaz = “Ben sizin en yüce Rabbinizim” dedi.