كُلُوا وَاشْرَبُوا هَنِيئًا بِمَا أَسْلَفْتُمْ فِي الْأَيَّامِ الْخَالِيَةِ
Kulû veşrebû henîen bimâ esleftum fîl eyyâmil hâliyeh(hâliyeti).
kulû | : yeyin |
ve işrebû | : ve için |
henîen | : afiyetle |
bimâ | : şeyle, şeyler sebebiyle |
esleftum | : geçmişte yaptınız |
fî el eyyâmi | : günlerde |
el hâliyeti | : geçmiş |
Diyanet İşleri = (Onlara şöyle denir:) “Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için.
Abdulbaki Gölpınarlı = Yiyin için, âfiyetler olsun, geçmiş günlerdeki yaptıklarınızın karşılığı olarak.
Abdullah Parlıyan = “Geçirdiğiniz dünya günlerinde işlediğiniz güzel amellerinize karşılık afiyetle gönül rahatlığıyla yiyiniz içiniz” denilir.
Adem Uğur = (Onlara denir ki:) Geçmiş günlerde işlediklerinize (iyi amellerinize) karşılık, âfiyetle yeyin, için.
Ahmed Hulusi = Geçmişinizde yaptıklarınızın sonucu olarak şimdi afiyetle yeyip için!
Ahmet Tekin = 'Geçmiş günlerdeki iyi amellerinize, peşin olarak önceden gönderdiklerinize karşılık, afiyetle yeyin için.' denir.
Ahmet Varol = Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin ve için.
Ali Bulaç = "Geride kalan günlerde, 'peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak üzere,' afiyetle yiyin ve için."
Ali Fikri Yavuz = (Allah, onlara şöyle buyurur): “- Yeyin, için, âfiyet olsun; (dünyadaki) geçmiş günlerde takdim ettiğiniz salih amellere karşılık olarak.”
Ali Ünal = “Artık geride kalmış günlerinizde işleyip de, buraya gönderdiğiniz güzel işlerinizden dolayı afiyetle yiyin, için!”
Bayraktar Bayraklı = (21-24) O, hoş bir hayat içinde, meyveleri sarkmış, yüksek bir cennette olacak. Onlara şöyle denilecek: “Geçmiş günlerde yaptıklarınızdan dolayı afiyetle yiyiniz, içiniz!”
Bekir Sadak = Onlara soyle denir: «Gecmis gunlerde, pesinen islediklerinize karsilik afiyetle yiyiniz iciniz.»
Celal Yıldırım = Geçirdiğiniz günlerde (işlediğiniz güzel amellerinize) karşılık afiyetle, gönül rahatlığıyla yeyiniz, içiniz !. (denilir).
Cemal Külünkoğlu = (Onlara:) “Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için” denir.
Diyanet İşleri (eski) = Onlara şöyle denir: 'Geçmiş günlerde, peşinen işlediklerinize karşılık afiyetle yiyiniz içiniz.'
Diyanet Vakfi = (Onlara denir ki:) Geçmiş günlerde işlediklerinize (iyi amellerinize) karşılık, âfiyetle yeyin, için.
Edip Yüksel = Geçmiş günlerinizde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yiyiniz, içiniz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Yeyin için afiyet olsun, takdim ettiklerinize mukabil geçmiş günlerde
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yiyin, için, afiyet olsun; geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık olarak!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yeyin, için.» (denir).
Gültekin Onan = "Geride kalan günlerde, 'peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak üzere' afiyetle yiyin ve için."
Harun Yıldırım = “Geçmiş günlerde peşin yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için.”
Hasan Basri Çantay = «(Dünyâda) geçmiş günlerde takdim etdiğiniz (iyi amellerin karşılığı olarak afiyetle yeyin, için».
Hayrat Neşriyat = (Onlara denilir ki:) 'Geçmiş günlerde (dünyada) işlediğiniz (sâlih ameller)e karşılık olarak âfiyetle yiyin, için!'
İbni Kesir = Geçmiş günlerde peşinen işlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.
Kadri Çelik = “Geride kalan günlerde, peşinen işlediklerinize karşılık afiyetle yiyiniz, içiniz.”
Muhammed Esed = (Ve böylece kutsanan herkese,) "Geçip gitmiş günlerde ilerisi için yaptığınız bütün (güzel işler)e karşılık neşe ile yiyip için!" (denilecek.)
Mustafa İslamoğlu = (Kendilerine) "Bu günler için geçmişte peşinen takdim ettiklerinize karşılık yiyin, için, afiyet olsun!" (denilecek).
Ömer Nasuhi Bilmen = (23-24) Toplanacak semereleri pek yakındır. Afiyetle yeyin ve için, geçmiş günlerde takdim etmiş olduğunuz şeylerin mükâfaatı olarak.
Ömer Öngüt = "Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü âfiyetle yiyin, için!"
Şaban Piriş = -Yiyin, için afiyet olsun. Bu, geçmiş günlerde yaptıklarınızın karşılığıdır.
Sadık Türkmen = Yiyiniz, içiniz, afiyet olsun! Geçmiş günlerde peşin olarak gönderdiklerinize karşılık!..
Seyyid Kutub = Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yiyin için.
Suat Yıldırım = Kendilerine şöyle denilir: "Geçmiş günlerinizde yaptığınız güzel işlerden dolayı afiyetle, yiyin, için!"
Süleyman Ateş = "Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü âfiyetle yeyin, için!"
Tefhim-ul Kuran = «Geride kalan günlerde, 'peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak üzere,' afiyetle yiyin ve için.»
Ümit Şimşek = Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık şimdi âfiyetle yiyin ve için.
Yaşar Nuri Öztürk = Geçmiş günlerde sunduklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyin, için.
İskender Ali Mihr = Geçmiş günlerde yapmış olduğunuz şeyler sebebiyle (mükâfat olarak) afiyetle yeyin ve için!
İlyas Yorulmaz = Dünyada iken yapmış olduklarınızın karşılığında sınırsız olarak yiyin için.