وَقِفُوهُمْ إِنَّهُم مَّسْئُولُونَ
Vakıfûhum innehum mes’ûlûn(mes’ûlûne).
vakıfû-hum | : ve onları durdurun, tevkif edin, tutuklayın |
inne-hum | : muhakkak onlar |
mes’ûlûne | : mesuldürler |
Diyanet İşleri = (22-24) Allah, meleklere şöyle emreder: “Zulmedenleri, eşlerini ve Allah’ı bırakıp da tapmakta olduklarını toplayın, onları cehennemin yoluna koyun ve onları tutuklayın. Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve durdurun onları, şüphe yok ki sorulacak onlardan.
Abdullah Parlıyan = Tutuklayın, durdurun onları. Şüphe yok ki, onlar sorguya çekilecekler.
Adem Uğur = "Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler!"
Ahmed Hulusi = "Durdurun onları! Muhakkak ki onlar sorumludurlar!"
Ahmet Tekin = 'Durdurun onları. Sorguya çekilecekler.'
Ahmet Varol = Durdurun onları; çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.
Ali Bulaç = "Ve onları durdurup tutuklayın, çünkü sorguya çekileceklerdir."
Ali Fikri Yavuz = Ve onları habsedin (tutuklayın); çünkü onlar sorguya çekilecekler.”
Ali Ünal = “Durdurun onları! Çünkü (dünyada iken) yaptıklarından sorguya çekilecekler.”
Bayraktar Bayraklı = (22-24) Allah, meleklerine şöyle emreder: “Zâlimleri, onların aynı yoldaki arkadaşlarını, Allah'tan başka taptıkları tanrılarını toplayınız. Onlara cehennemin yolunu gösteriniz. Onları tutuklayınız, çünkü onlar sorguya çekilecekler.”
Bekir Sadak = «nlari durdurun; cunku kendilerinden daha da sorulacaktir.»
Celal Yıldırım = Ve onları (belli bir noktada durdurup alıkoyun) çünkü onlar mutlaka sorguya çekileceklerdir.
Cemal Külünkoğlu = (22-24) (Allah, meleklere şöyle buyurur:) “Zalimleri, onların aynı yoldaki arkadaşlarını ve tapmış olduklarını toplayın!” Allah'tan başka kulluk ettiklerine ve hepsine cehennemin yolunu gösterin ve onları orada tutun, çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.
Diyanet İşleri (eski) = 'Onları durdurun; çünkü kendilerinden daha da sorulacaktır.'
Diyanet Vakfi = (22-24) (Allah, meleklerine emreder:) Zalimleri, onların aynı yoldaki arkadaşlarını ve Allah'tan başka tapmış oldukları putlarını toplayın. Onlara cehennemin yolunu gösterin. Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler!
Edip Yüksel = Ve durdurun onları; sorguya çekileceklerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve tevkıyf edin onları, çünkü sorguya çekilecekler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (22-24) O zulmedenleri, eşlerini ve Allah'tan başka taptıkları şeyleri toplayın mahşere, toplayın da götürün onları Sırat'a, cehennem köprüsüne doğru ve tutuklayın onları çünkü sorguya çekilecekler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve durdurun onları, çünkü sorguya çekilecekler.
Gültekin Onan = "Ve onları durdurup tutuklayın, çünkü sorguya çekileceklerdir."
Harun Yıldırım = ''Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler!
Hasan Basri Çantay = «Onları habsedin. Çünkü onlar mes'uldürler».
Hayrat Neşriyat = 'Ve tutun onları! Çünki onlar, sorguya çekilecek kimselerdir.'
İbni Kesir = Durdurun onları. Çünkü onlar sorumludurlar.
Kadri Çelik = “Onları durdurun, şüphesiz onlar sorguya çekileceklerdir.”
Muhammed Esed = ve onları (orada) tutun!" (O zaman) böylelerine sorulacak:
Mustafa İslamoğlu = ve onları orada alıkoyun: çünkü onlar sorgulanacaklar!
Ömer Nasuhi Bilmen = (22-24) Toplayınız mahşere o zulmetmiş kimseleri ve onların eşlerini ve kendilerine taptıkları şeyleri. Allah'ın gayrı. Artık onlara cehennem yolunu bildiriniz. Ve onları tevkif ediniz. Şüphe yok ki, onlar sorguya çekilecek kimselerdir.
Ömer Öngüt = Durdurun onları! Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.
Şaban Piriş = Durdurun onları, çünkü hesaba çekilecekler...
Sadık Türkmen = Onları tutuklayın çünkü onlar sorguya çekilecekler.
Seyyid Kutub = Durdurun onları, çünkü onlar sorguya çekileceklerdir.
Suat Yıldırım = (22-24) Yüce Allah meleklere şöyle emreder: "O zalim müşrikleri, yoldaşlarını ve Allah’tan başka putlaştırdıkları nesneleri toplayın ve hepsini doğru cehenneme sevk edin! Hem tutuklayın onları, çünkü sorguya çekilecekler!"
Süleyman Ateş = "Durdurun onları, çünkü onlar sorguya çekileceklerdir."
Tefhim-ul Kuran = «Ve onları durdurup tutuklayın, çünkü onlar, sorguya çekileceklerdir.»
Ümit Şimşek = Tutuklayın onları; çünkü sorguya çekilecekler.
Yaşar Nuri Öztürk = Durdurun onları, çünkü hepsi sorguya çekilecekler.
İskender Ali Mihr = Artık onları tevkif edin (tutuklayın). Muhakkak ki onlar, mesuldürler (sorumludurlar).
İlyas Yorulmaz = (Ateşin içinde) Onları ayakta tutun. Çünkü yaptıklarından sorumludurlar.