فَسَقَى لَهُمَا ثُمَّ تَوَلَّى إِلَى الظِّلِّ فَقَالَ رَبِّ إِنِّي لِمَا أَنزَلْتَ إِلَيَّ مِنْ خَيْرٍ فَقِيرٌ
Fe sekâ lehumâ summe tevellâ ilâz zılli fe kâle rabbi innî limâ enzelte ileyye min hayrin fakîr(fakîrun).
fe | : o zaman, böylece |
sekâ | : suladı, içirdi |
lehumâ | : onların ikisi |
summe | : sonra |
tevellâ | : döndü |
ilez zılli (ilâ ez zılli) | : gölgeye |
fe | : sonra |
kâle | : dedi |
rabbi | : Rabbim |
innî | : muhakkak ki ben |
li mâ | : şeye |
enzelte | : sen indirdin |
ileyye | : bana |
min hayrin | : (hayırlardan bir) hayır |
fakîrun | : fakir, muhtaç |
Diyanet İşleri = Bunun üzerine Mûsâ onların koyunlarını suladı. Sonra gölgeye çekilip, “Rabbim! Bana göndereceğin her hayra muhtacım” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Mûsâ, onların hayvanlarına su verdi, sonra da bir gölgeye çekilip Rabbim dedi, bana, hayra âit ne indirdiysen, ne lütufta bulunduysan şüphe yok ki hepsine de muhtâcım ben.
Abdullah Parlıyan = Bunun üzerine Musa, onların hayvanlarını suladı ve gölgeye çekilip: “Ey Rabbim! Bana bahşedeceğin her hayıra, öylesine muhtacım ki!” diye niyazda bulundu.
Adem Uğur = Bunun üzerine Musa, onların yerine (davarlarını) sulayıverdi. Sonra gölgeye çekildi ve: Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra (lütfuna) muhtacım, dedi.
Ahmed Hulusi = Bunun üzerine (Musa), onlar namına suladı. . . Sonra gölgeye geri dönüp niyaz etti: "Rabbim, şüphesiz ki, bana nasip ettiğin hayırdan (kaçıp kurtulduktan) sonra, çok yoksul kaldım!"
Ahmet Tekin = Bunun üzerine Mûsâ onların hayvanlarını suladı. Sonra gölgeye çekildi.'Rabbim, başıma getirdiğin bunca hayırlı olaylar sebebiyle, senden gelecek her türlü lütfa muhtacım' dedi.
Ahmet Varol = Hemen onların (sürülerini) suladı. Sonra gölgeye çekilip: 'Rabbim! Doğrusu bana indireceğin hayıra muhtacım' dedi.
Ali Bulaç = Hemencecik onların sürülerini suladı, sonra yine gölgeye çekilerek dedi ki: "Rabbim, doğrusu bana indirdiğin her hayra muhtacım."
Ali Fikri Yavuz = Bunun üzerine Mûsa, onların davarlarını suvardı. Sonra gölgeye çekilip şöyle dedi: “- Ey Rabbim, doğrusu ben, bana hayırdan (yemekten) ne indirirsen ona muhtacım (karnım aç bulunuyor).
Ali Ünal = Bunun üzerine o iki kadının hayvanlarını suvarıverdi ve (onlar ayrıldıktan) sonra gölgeye çekilip, “Rabbim,” dedi, “bana lütfedeceğin her hayra, her nimete muhtacım!”
Bayraktar Bayraklı = Mûsâ, onların davarlarını suladı. Sonra gölgeye çekildi. “Ey Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her iyiliğe muhtacım” dedi.
Bekir Sadak = Musa onlarin davarlarini suladi. Sonra golgeye cekildi: «Rabbim! Dogrusu bana indirecegin hayra muhtacim» dedi.
Celal Yıldırım = Bunun üzerine (Musâ gayrete galip) onların davarlarını suladı, sonra da gölgeye çekilip şöyle dedi: «Rabbim! Doğrusu bana indirdiğin nimete (her zaman) muhtacım.»
Cemal Külünkoğlu = Bunun üzerine (Musa) onların hayvanlarına su verdi, sonra gölgeye çekildi: “Rabbim! Bana göndereceğin her hayra muhtacım!” dedi.
Diyanet İşleri (eski) = Musa onların davarlarını suladı. Sonra gölgeye çekildi: 'Rabbim! Doğrusu bana indireceğin hayra muhtacım' dedi.
Diyanet Vakfi = Bunun üzerine Musa, onların yerine (davarlarını) sulayıverdi. Sonra gölgeye çekildi ve: Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra (lütfuna) muhtacım, dedi.
Edip Yüksel = Onlar için suladı, sonra gölgeye çekildi ve, 'Rabbim, senin bana bağışlayacağın her şeye muhtacım,' dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bunun üzerine ikisine sulayıverdi, sonra gölgeye çekildi de «ya rabbi! dedi: ben cidden bana indirdiğin hayırdan dolayı bir fakirim»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bunun üzerine ikisine hayvanlarını suladı, sonra gölgeye çekildi ve: «Ey Rabbim, ben gerçekten bana indirdiğin hayırdan dolayı bir fakirim!» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bunun üzerine Musa, onların davarlarını suladı. Sonra gölgeye çekildi ve «Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra muhtacım» dedi.
Gültekin Onan = Hemencecik onların sürülerini suladı, sonra yine gölgeye çekilerek dedi ki: "Rabbim, doğrusu bana indirdiğin her hayra muhtacım."
Harun Yıldırım = Bunun üzerine Musa, onların yerine (davarlarını) sulayıverdi. Sonra gölgeye çekildi ve: Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra (lütfuna) muhtacım, dedi.
Hasan Basri Çantay = Bunun üzerine (Musa) onlarınkini sıvarıverdi. Sonra gölgeye dönüb dedi ki: «Rabbim, hakıykat ben, bana indirdiğin hayırdan dolayı muhtacım».
Hayrat Neşriyat = Bunun üzerine (Mûsâ) o ikisinin yerine (hayvanlarını) sulayıverdi; sonra gölgeye çekildi de: 'Rabbim! Gerçekten ben, bana indireceğin her hayra muhtâcım!' dedi.
İbni Kesir = Bunun üzerine onlarınkini suladı. Sonra gölgeye çekildi ve dedi ki: Rabbım; doğrusu bana indireceğin hayra muhtacım.
Kadri Çelik = Hemencecik onların sürülerini suladı, sonra yine gölgeye çekilerek dedi ki: “Rabbim! Doğrusu bana indirdiğin her hayra muhtacım.”
Muhammed Esed = Bunun üzerine, (Musa) onların (hayvanlarını) suvardı; sonra gölgeye çekilip, "Ey Rabbim, bana bahşedeceğin her hayra öylesine muhtacım ki!" diye niyazda bulundu.
Mustafa İslamoğlu = Bunun üzerine (Musa) onların (hayvanlarını) suladı; ardından gölgeye çekilip şöyle yalvardı: "Rabbim! Bana bahşetmiş olduğun bu tür bir hayra öylesine muhtacım ki!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Bunun üzerine ikisi için suvarıverdi, sonra gölgeye çekildi de dedi ki: «Yarabbi! şüphe yok ki, bana indirdiğin hayırdan dolayı ben fakirim.»
Ömer Öngüt = Bunun üzerine koyunlarını sulayıverdi. Sonra gölgeye çekildi ve: “Rabbim! Doğrusu bana indireceğin hayra muhtacım. ” dedi.
Şaban Piriş = Bunun üzerine Musa, onların hayvanlarını sulayıp, bir gölgeye çekilerek: -Rabbim, ben, bana indireceğin hayra muhtacım dedi.
Sadık Türkmen = Hemen onların sürülerini suladı. Sonra, gölgeye çekildi: “Rabbim!” dedi. “Doğrusu ben bana bahşedeceğin her hayra öyle muhtacım ki!”
Seyyid Kutub = Musa onların hayvanlarını suladı, sonra gölgeye çekildi; «Rabb'im, doğrusu bana indireceğin her hayra muhtacım» dedi.
Suat Yıldırım = Bunun üzerine onların davarlarını suvardı, sonra gölgeye çekilip: "Ya Rabbî! Bana lütfedeceğin her türlü nimete muhtacım!" diye dua etti.
Süleyman Ateş = Hemen (Mûsâ) onlarınkini de suladı, sonra gölgeye çekildi: "Rabbim, dedi, doğrusu bana indireceğin bir hayra muhtacım, (azıcık azık indir de şu karnımı doyur)."
Tefhim-ul Kuran = Hemencecik onların sürülerini suladı, sonra yine gölgeye çekilerek dedi ki: «Rabbim, doğrusu bana indirdiğin her hayra muhtacım.»
Ümit Şimşek = Musa onlar için hayvanlarını suladı, sonra bir gölgeye çekilip 'Yâ Rabbi, Senin indireceğin her hayra muhtacım' dedi.
Yaşar Nuri Öztürk = Bunun üzerine Mûsa, onların sulama işini yaptı. Sonra gölgeye çekilip şöyle dedi: "Rabbim, bana indireceğin her nimeti bekleyen bir çaresizim."
İskender Ali Mihr = Böylece ikisinin (sürüsünü) suladı, sonra gölgeye döndü ve "Rabbim muhakkak ki ben, bana hayır olarak indirdiğin herşeye fakirim (muhtacım)." dedi.
İlyas Yorulmaz = O iki kadın için hayvanlarını suladıktan sonra bir gölgenin altına çekildi. Sonra “Rabbim! Benim için indireceğin hayırlara gerçekten muhtacım” diye dua etti.