فَإِن لَّمْ تَفْعَلُواْ وَلَن تَفْعَلُواْ فَاتَّقُواْ النَّارَ الَّتِي وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ أُعِدَّتْ لِلْكَافِرِينَ
Fe in lem tef’alû ve len tef’alû fettekûn nârelletî vakûduhân nâsu vel hicâratu, uiddet lil kâfirîn(kâfirîne).
fe | : o zaman, öyleyse, fakat |
in lem tef’alû | : eğer yapamazsanız |
ve len tef’alû | : ve asla yapamayacaksınız, yapamazsınız |
fettekû (fe ittekû) | : o zaman, öyleyse sakının |
en nâre | : ateş |
elletî | : ki o |
vakûdu-hâ | : onun yakıtı |
en nâsu | : insanlar |
vel hicâratu (ve el hicâratu) | : ve taşlar |
uiddet | : hazırlandı |
lil kâfirîne (li el kâfirîne) | : kâfirler için, kâfirlere |
Diyanet İşleri = Eğer, yapamazsanız -ki hiçbir zaman yapamayacaksınız- o hâlde yakıtı insanlarla taşlar olan ateşten sakının. O ateş kâfirler için hazırlanmıştır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bunu yapamazsanız, kesin olarak da yapamazsınız ya, sakının odunu insanlarla taşlar olan ve kâfirlere hazırlanan ateşten.
Abdullah Parlıyan = Eğer bunu “yapmıyorsanız ki hiçbir zaman yapamıyacaksınız, o zaman yakıtı insanlar ve taşlar olan Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden kâfirler için hazırlanmış o cehennem ateşinden sakının.”
Adem Uğur = Bunu yapamazsanız -ki elbette yapamayacaksınız- yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. Çünkü o ateş kâfirler için hazırlanmıştır.
Ahmed Hulusi = Bunu yapamazsanız, ki yapamazsınız; yananı insanlar ve taşlar (bilinç yapı olarak ruhanî insan ve taş, yani o ortama göre yaratılmış olan maddesi. . . Allâhu âlem!) olan o ateşten korunun; zira hakikati inkâr edenleri yakar o ateş.
Ahmet Tekin = Bunu yapamazsanız, ki asla yapamayacaksınız, o takdirde, Allah’a sığınıp emirlerine yapışarak, günahlardan arınıp, yakıtı insanlar, suçlular, kâfirler, putperestler ve mâbut saydıkları taşlar olan ateşten korunun. Bu ateş, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, nankörler için hazırlanmıştır.
Ahmet Varol = Böyle bir şeyi yapamadığınıza ve hiç bir zaman da yapamayacağınıza göre, yakıtı insanlarla taşlar olan ve kâfirler için hazırlanan ateşten sakının.
Ali Bulaç = Ama yapamazsanız -ki kesin olarak yapamayacaksınız- bu durumda kafirler için hazırlanmış ve yakıtı insanlar ile taşlar olan ateşten sakının.
Ali Fikri Yavuz = Bunu yapamazsanız (bir sûreye eş getiremezseniz) -ki hiç bir zaman yapamayacaksınız -artık o ateşten sakının ki, onun tutuşturucu odunu (kâfir) insanlarla taşlardır. O (ateş) kâfirler için hazırlanmıştır.
Ali Ünal = Buna muvaffak olamazsanız −ki, asla olamayacaksınız− öyleyse, yakıtı insanlar ve (put mahiyetinde yontup taptığınız) taşlar olan, kâfirler için hazırlanmış Ateş’ten sakının, kendinizi ondan korumaya bakın.
Bayraktar Bayraklı = Kur'an'ın veya on suresinin benzerini getiremediniz; bir suresinin benzerini de asla getiremeyeceksiniz. O halde yakıtı insanlar ile taşlar olan ve kâfirler için hazırlanmış bulunan ateşten korkun!
Bekir Sadak = Yapamazsaniz- ki yapamayacaksaniz- o takdirde, inkar edenler icin hazirlanan ve yakiti insanlarla tas olan atesten sakinin.
Celal Yıldırım = Eğer (Onun bir benzerini) yapamazsanız ki yapamıyacaksınız da o takdirde kâfirler için hazırlanan yakıtı insanlarla taştan olan ateşten korkup sakının.
Cemal Külünkoğlu = Eğer bunu yapamıyorsanız -ki kesinlikle yapamayacaksınız- o zaman yakıtı insanlar ve taşlar olan, hakikati inkâr edenler için hazırlanmış ateşten sakının!
Diyanet İşleri (eski) = Yapamazsanız ki yapamayacaksınız o takdirde, inkar edenler için hazırlanan ve yakıtı insanlarla taş olan ateşten sakının.
Diyanet Vakfi = Bunu yapamazsanız -ki elbette yapamayacaksınız- yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. Çünkü o ateş kâfirler için hazırlanmıştır.
Edip Yüksel = Bunu yapamazsanız -ki asla yapamıyacaksınız- o taktirde inkarcılar için hazırlanan ve yakıtı insanlar ile taşlar olan ateşten sakının.
Elmalılı Hamdi Yazır = yok yapamazsanız -ki hiç bir zaman yapamıyacaksınız- o halde çırası insanlarla taşlar olan o ateşten sakının, o kâfirler için hazırlandı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Fakat yapamazsanız -ki hiç bir zaman yapamayacaksınız- o halde kafirler için hazırlanan -çırası insanlarla taşlar olan- o ateşten sakının!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının.
Gültekin Onan = Ama bunu yapamazsanız -ki asla yapamayacaksınız- bu durumda kafirler için hazırlanan ve yakıtı (kudüh) insanlar ile taşlar olan ateşten (nar) sakının (fettekunnarelletiy).
Harun Yıldırım = Şayet yapamazsanız, ki asla yapamayacaksınız, o halde kâfirler için hazırlanan,yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten sakının!
Hasan Basri Çantay = Fakat bunu yapmazsanız ki hiç bir zaman yapamayacaksınız artık sakının o ateşden ki onun tutarağı (odunu, çırası, ocaktaşı) insanla o taşdır. O (ateş) kâfirler için hazırlanmışdır.
Hayrat Neşriyat = Buna rağmen yapamazsanız, ki aslâ yapamayacaksınız, öyle ise o ateşten sakının ki, yakıtı insanlarla taşlardır; (ve) kâfirler için hazırlanmıştır!
İbni Kesir = Fakat yapamazsınız-ki yapamayacaksınız-o halde yakıtı insanlarla taşlar olan ateşten sakının. O kafirler için hazırlanmıştır.
Kadri Çelik = Yok eğer yapamazsanız, ki yapamayacaksınız, o halde, kafirler için hazırlanan ve de yakıtı insanlar ve taş olan ateşten sakının.
Muhammed Esed = Eğer bunu yapamıyorsanız -ki kesinlikle yapamayacaksınız- o zaman yakıtı insanlar ve taşlar olan, hakikati inkar edenler için hazırlanmış ateşi bekleyin!
Mustafa İslamoğlu = Ama eğer şimdiye kadar (bunu) yapamadınızsa, bundan böyle de asla yapamayacaksınız demektir; o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkar edenler için hazırlanmış ateşten sakınınız!
Ömer Nasuhi Bilmen = Eğer siz onu yapamaz iseniz, elbette yapamayacaksınız ya, artık o ateşten sakınınız ki, onun çırası, birtakım insanlar ile taşlardır. O ateş ise kâfirler için hazırlanmıştır.
Ömer Öngüt = Eğer bunu yapamazsanız, ki aslâ yapamayacaksınız, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten sakının. O ateş kâfirler için hazırlanmıştır.
Şaban Piriş = Eğer bu işi yapamazsanız -ki elbette yapamayacaksınız- o zaman, kafirler için hazırlanan ve yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten kendinizi koruyun.
Sadık Türkmen = Eğer (bunu) yapamazsanız ki hiçbir zaman yapamayacaksınızartık öyle bir ateşten sakının ki, onun yakıtı insanlar ve taşlardır. Kâfirler/inkârcılar için hazırlanmıştır.
Seyyid Kutub = Eğer bunu yapamazsanız - ki asla yapamayacaksınız- yakıtı insanlar ile taşlar olan ve kâfirler için hazırlanmış olan Cehennem ateşinden korkunuz.
Suat Yıldırım = Bunu yapamazsanız -ki hiçbir zaman yapamayacaksınız- çırası insanlarla taşlar olan ve kâfirler için hazırlanmış o ateşten sakının.
Süleyman Ateş = Yok eğer yapamadınızsa, ki asla yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının.
Tefhim-ul Kuran = Ama yapamazsanız -ki kesin olarak yapamıyacaksınız- bu durumda kâfirler için hazırlanmış ve yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten sakının.
Ümit Şimşek = Bunu yapamazsanız-ki yapamayacaksınız- kâfirler için hazırlanmış, yakıtı insanlar ve taşlar olan bir ateşten sakının.
Yaşar Nuri Öztürk = Eğer yapamazsanız - ki asla yapamayacaksınız - korkun o ateşten ki yakıtı insanlarla taşlardır. Küfre sapanlar için hazırlanmıştır o.
İskender Ali Mihr = Fakat, eğer yapamazsanız ki asla yapamazsınız, o taktirde kâfirler için hazırlanmış, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten sakının.
İlyas Yorulmaz = Eğer benzer bir sure getiremezseniz ki bunu yapamayacaksınız. Sonuçta gerçekleri kabullenemeyenler için hazırlanmış, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten korunun.