Önceki Ayet Sonraki Ayet  
18. Sûre Kehf/24

 إِلَّا أَن يَشَاء اللَّهُ وَاذْكُر رَّبَّكَ إِذَا نَسِيتَ وَقُلْ عَسَى أَن يَهْدِيَنِ رَبِّي لِأَقْرَبَ مِنْ هَذَا رَشَدًا

  İllâ en yeşâallâhu vezkur rabbeke izâ nesîte ve kul asâ en yehdiyeni rabbî li akrabe min hâzâ raşedâ(raşeden).

Kelime Karşılaştırma
illâ : ancak
en yeşâallâhu : Allah dilerse
vezkur (ve uzkur) : ve zikret
rabbe-ke : senin Rabbin
izâ : o zaman
nesîte : sen unuttun
ve kul : ve de
asâ : umulur ki, belki
en yehdiye-ni : beni ulaştırması
rabbî : Rabbim
li akrabe : daha yakın, daha üstün
min hâzâ : bundan
reşeden : irşad
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Ancak, “Allah dilerse yapacağım” de. Unuttuğun zaman Rabbini an ve “Umarım Rabbim beni, bundan daha doğru olana ulaştırır” de.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ancak Allah dilerse yaparım de ve birşeyi unutunca Rabbini an ve de ki: Umarım, Rabbim, beni bundan daha ziyade hayra ve doğruya yakın birşeye erdirir ve başarı verir bana.

 Abdullah Parlıyan = Ancak “Allah dilerse yapacağım” de. Ve birşeyi unutunca Rabbini an ve de ki: “Umarım Rabbim beni, bundan daha yakın doğruya eriştirir.”

 Adem Uğur = Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Unuttuğun zaman Allah'ı an ve "Umarım Rabbim beni, doğruya daha yakın olana eriştirir."de.

 Ahmed Hulusi = Sadece "İnşâ Allâh = Allâh inşa ederse" kaydıyla demen, müstesna! Unuttuğunda Rabbini (hakikatin olan Esmâ mertebesini) zikret (hatırla)! Ve de ki: "Umarım Rabbim beni kurbunda (mâiyet sırrının yaşandığı Tecelli-i Sıfat mertebesi. {İnsan-ı Kâmil, Sıfatların tecellisi bahsi; Abdülkerîm Ciylî. A. H. }) olgunluğa erdirir. "

 Ahmet Tekin = 'Ancak Allah’ın sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygunsa yapacağım' de. Unuttuğun vakit, mâsivayı kalbinden çıkardığın vakit, bir şeyi hatırlayamadığın zaman tesbih ile, tekbir ile, istiğfar ile Rabbini zikret, Rabbine şükret.'Umarım Rabbim beni doğruya, bundan daha yakın olan bir bilgiye ulaştıracak aydınlatıcı bilgiler verecek' de.

 Ahmet Varol = Ancak, 'Allah dilerse' (de). Unuttuğun zaman Rabbini an ve de ki: 'Umulur ki Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya iletir.'

 Ali Bulaç = Ancak: "Allah dilerse" (inşallah yapacağım de). Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: "Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip iletir."

 Ali Fikri Yavuz = Ancak sözünü, Allah’ın dilemesine bağlıyarak (Allah dilerse yapacağım) söyle. (İnşaallah demeyi) unuttuğun zaman Allah’ı an ve şöyle de: “-Olur ki Rabbim, beni, bundan daha yakın bir zamanda dosdoğru bir muvaffakiyete ulaştırır.”

 Ali Ünal = “İnşâallah (Allah dilerse, izin verirse) yapacağım” de. O’nu hatırdan çıkardığın (veya O’nu anman gereken herhangi bir durumda unuttuğun takdirde) hemen O’nu hatırlayıp an ve “Umarım ki Rabbim, bu konuda beni doğruya en yakın olanı yapmaya, hem de daha kısa bir zaman içinde muvaffak kılar.” de.

 Bayraktar Bayraklı = (23-24) Allah'ın dilemesine bağlamadıkça, hiçbir şey için, “Bunu yarın yapacağım” deme! Bunu unuttuğun takdirde Allah'ı an ve “Umarım Rabbim beni doğruya bundan daha yakın olan bir yolla iletir” de!

 Bekir Sadak = (23-24) Herhangi bir sey icin, Allah'in dilemesi disinda: «Ben yarin onu yapacagim» deme. Unuttugun zaman Rabbini an ve soyle de: «Umulur ki, Rabbim beni dogruya daha yakin olana eristirir.»

 Celal Yıldırım = (23-24) Hiçbir şey için «ben bunu mutlaka yarın yapacağım» deme ; ancak Allah dilerse yapacağım, de. Unuttuğun zaman Rabbini an ve de ki: Umulur ki Rabbim beni bundan daha yakın doğruya eriştirir.

 Cemal Külünkoğlu = (23-24) Hiçbir şey hakkında sakın: “Yarın şunu yapacağım” deme! (Bunun yerine:) “İnşaallah (ancak Allah dilerse yapacağım de). Böyle (İnşaallah) demeyi unuttuğunda ise Rabbini an ve: “Umarım ki, Rabbim beni şimdikinden daha doğru davranışa muvaffak kılar” de.

 Diyanet İşleri (eski) = (23-24) Herhangi bir şey için, Allah'ın dilemesi dışında: 'Ben yarın onu yapacağım' deme. Unuttuğun zaman Rabbini an ve şöyle de: 'Umulur ki, Rabbim beni doğruya daha yakın olana eriştirir.'

 Diyanet Vakfi = (23-24) Allah'ın dilemesine bağlamadıkça (inşâallah demedikçe) hiçbir şey için «Bunu yarın yapacağım» deme. Bunu unuttuğun takdirde Allah'ı an ve: «Umarım Rabbim beni, doğruya bundan daha yakın olan bir yola iletir» de.

 Edip Yüksel = Ancak, 'ALLAH dilerse (yapacağım),' diyerek Rabbini an. Unutursan, o zaman da, 'Belki Rabbim bir dahaki sefere beni daha iyiye ulaştırır,' de.

 Elmalılı Hamdi Yazır = (23-24) Hiç bir şey hakkında da Allahın meşiyyetiyle takyid etmeden «ben bunu yarın muhakkak yaparım» deme ve unuttuğun vakıt Allahı zikret ve şöyle de: ola ki rabbım beni bundan daha yakın bir vakıtta dosdoğru bir muvaffakıyyete îysal buyur

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah'ın dilemesine bağlamaksızın. Unuttuğun zamanda Allah'ı an ve şöyle de: «Umarım ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir zamanda dosdoğru bir başarıya eriştire!»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Unuttuğun zaman Allah'ı an ve "Umarım Rabbim beni, doğruya daha yakın olana eriştirir."de.

 Gültekin Onan = Sadece "İnşâ Allâh = Allâh inşa ederse" kaydıyla demen, müstesna! Unuttuğunda Rabbini (hakikatin olan Esmâ mertebesini) zikret (hatırla)! Ve de ki: "Umarım Rabbim beni kurbunda (mâiyet sırrının yaşandığı Tecelli-i Sıfat mertebesi. {İnsan-ı Kâmil, Sıfatların tecellisi bahsi; Abdülkerîm Ciylî. A. H. }) olgunluğa erdirir. "

 Harun Yıldırım = Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Unuttuğun zaman Allah'ı an ve "Umarım Rabbim beni,doğruya daha yakın olana eriştirir."de.

 Hasan Basri Çantay = Meğer ki (özünü) Allahın dilemesi (ne bağlamış olasın). Unutduğun zaman Rabbini an ve (şöyle) de: «Umulur ki Rabbim beni bundan daha yakın bir hayra ve muvaffakiyyete erdirir».

 Hayrat Neşriyat = (23-24) (Ey Habîbim!) Sakın hiçbir şey için, Allah’ın dilemesine bağlamadıkça(inşâallah demedikçe): 'Ben bunu yarın kesinlikle yapacak olanım' deme! (Bunu)unuttuğun zaman ise, Rabbini an ve: 'Umarım ki Rabbim, bundan (bu kıssadan, peygamberliğime delîl olan) daha yakın bir yola (daha nice delillere) beni eriştirir' de!

 İbni Kesir = Meğer ki Allah dilemiş ola. Unuttuğun zaman da Rabbını an ve şöyle de: Umulur ki Rabbım; beni doğruya daha yakın olana eriştirir.

 Kadri Çelik = “Sadece Allah dilerse” (yapacağım, de). Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: “Umulur ki Rabbim beni, doğruya daha yakın olana hidayet eder.”

 Muhammed Esed = (bunu) ancak "Eğer Allah dilerse" (sözcüğüyle birlikte söyle). Ve bunu unutursan (hatırladığın zaman) Rabbini anarak de ki: "Umarım ki Rabbim beni doğru olana bundan daha yakın olan bir bilgi ve duyarlık düzeyine eriştirir!"

 Mustafa İslamoğlu = Ancak "Allah dilerse (yapabilirim)" de. Ve bunu unuttuğun zaman hemen Rabbini hatırla ve de ki: "Umarım ki Rabbim beni bundan daha yakın (ve derinlikli) bir bilgi ve bilinç düzeyine eriştirir!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = (23-24) Ve bir şey hakkında, «Ben bunu elbette ki, yarın yapacağım,» deme. Ancak Allah Teâlâ dileyecek olursa (yapacağım)» de. Ve unuttuğun vakit Rabbini zikret ve de ki: «Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir dosdoğru hayra (bir muvaffakiyete) eriştirir.»

 Ömer Öngüt = Allah'ın dilemesine bağlamadıkça (inşaallah demedikçe). Bunu unuttuğun zaman Rabbini an ve: “Umarım ki Rabbim beni doğruya, bundan daha yakına eriştirir. ” de.

 Şaban Piriş = “Allah dilerse..” de. Bunu unuttuğun zaman da Rabbini an ve Rabbim umulur ki beni doğruya en yakın olana eriştirir, de!

 Sadık Türkmen = “ancak Allah izin verirse!” (de). Unuttuğun zaman da Rabbini an ve de ki: “Umarım Rabbim, beni bundan daha yakın bilgiye yaklaşmam için, doğruya yöneltip iletir.”

 Seyyid Kutub = Bunun yerine, «Allah dilerse (inşaallah) yarın bu işi yapacağım» de. Böyle demeyi unuttuğunda ise Rabb'ini an ve «Umarım ki, beni şimdikinden daha çok doğruya yaklaştırır» de.

 Suat Yıldırım = (23-24) Hiçbir konuda: Allah’ın dilemesine bağlamaksızın, "Ben yarın mutlaka şöyle şöyle yapacağım" deme! Bunu unuttuğun takdirde Allah’ı zikret ve: "Umarım ki Rabbim, doğru olma yönünden beni daha isabetli davranışa muvaffak kılar" de.

 Süleyman Ateş = Ancak "Allâh dilerse (yapacağım)" (de). Unuttuğun zaman Rabbini an ve "Rabbimin beni bundan daha doğru bir bilgiye ulaştırcağını umarım" de.

 Tefhim-ul Kuran = Ancak: «Allah dilerse» (yapacağım, de) . Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: «Umulur ki, Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya yöneltip iletir.»

 Ümit Şimşek = Ancak Allah'ın dilemesine bağlarsan müstesnadır. Unuttuğun zaman da Rabbini an ve 'Umarım, Rabbim beni bundan daha doğru bir yola iletir' de.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Allah dilerse" şeklinde söyleyebilirsin. Unuttuğunda, Rabbini an. Ve de: "Umarım ki Rabbim beni, bundan daha yakın bir zamanda başarıya/aydınlığa ulaştırır."

 İskender Ali Mihr = Ancak Allah’ın dilemesiyle (yapacağım de). Ve unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: “Rabbimin beni (Allah’a) bundan daha yakın (daha üstün) bir irşad seviyesine ulaştırmasını umarım.”

 İlyas Yorulmaz = Ancak “Allah dilerse (yapacağım) de ve eğer unutursan Rabbinin ismini an” ve “Rabbimin beni, bundan (mağara insanları hakkında) daha doğru bir bilgiye iletmesini umuyorum” de.