إِنْ هِيَ إِلَّا أَسْمَاء سَمَّيْتُمُوهَا أَنتُمْ وَآبَاؤُكُم مَّا أَنزَلَ اللَّهُ بِهَا مِن سُلْطَانٍ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا الظَّنَّ وَمَا تَهْوَى الْأَنفُسُ وَلَقَدْ جَاءهُم مِّن رَّبِّهِمُ الْهُدَى
İn hiye illâ esmâun semmeytumûhâ entum ve âbâukum mâ enzelallâhu bihâ min sultân(sultânin), in yettebiûne illez zanne ve mâ tehvel enfus(enfusu), ve lekad câehum min rabbihimul hudâ.
in ..... (illâ) | : sadece, ancak |
hiye | : o |
(in) ..... illâ | : sadece, ancak |
esmâun | : isimler |
semmeytumû-hâ | : onu siz isimlendirdiniz |
entum | : siz |
ve âbâu-kum | : ve sizin babalarınız, atalarınız |
mâ enzele | : indirmedi |
allâhu | : Allah |
bi-hâ | : ona |
min sultânin | : sultan, bir delil |
in ..... (illâ) | : sadece, ancak |
yettebiûne | : tâbî oluyorlar |
in ..... (illâ) | : sadece, ancak |
zanne | : zan |
ve mâ tehve | : ve hevalarının arzu ettiği şey |
el enfusu | : nefsler |
ve lekad | : ve andolsun |
câe-hum | : onlara geldi |
min rabbi-him | : Rab’lerinden |
el hudâ | : hidayet |
Diyanet İşleri = Onlar ancak sizin ve atalarınızın (ilâh edindiğiniz şeylere) taktığınız isimlerdir. Allah, onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar (putperestler) yalnız zanna ve nefislerin arzusuna tâbi oluyorlar. Andolsun ki, kendilerine, Rableri katından yol gösterici gelmiştir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bunlar, ancak sizin taktığınız, atalarınızın taktığı adlardan başka bir şey değil, Allah, onlara âit kesin bir delil indirmemiştir, ancak zanna ve nefislerinin dileğine kapılmıştır onlar ve andolsun ki Rablerinden doğru yolu gösteren de gelmiştir.
Abdullah Parlıyan = Bu putlar, sizin ve atalarınızın uydurduğu boş isimlerden başka şeyler değildir ve Allah onlara hiçbir yetki vermemiştir. O putlara tapanlar, sadece zanlarının ve kuruntularının peşine takılıyorlar. Halbuki şimdi onlara, Rablerinden bir yol gösterici de gelmiştir.
Adem Uğur = Bunlar (putlar), sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar ancak zanna ve nefislerinin arzusuna uyuyorlar. Halbuki kendilerine Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir.
Ahmed Hulusi = Onlar ancak sizin ve atalarınızın isimlendirdiği, Allâh'ın hiçbir delil inzâl etmediği (arkası - müsemması olmayan yalnızca) isimlerden ibarettirler! Onlar, ancak zanna ve nefslerin hoşlandığı kuruntulara uyarlar. . . Andolsun ki kendilerine Rablerinden hakikat ilmi gelmiştir!
Ahmet Tekin = Putlar, sizin ve atalarınızın uydurduğu hayal mahsûlü isimlerden ibaret. Allah onlarla ilgili hiçbir ferman, hiçbir yetki indirmedi. Kendilerine Rableri tarafından hidayet rehberi, kitap ve peygamber geldiği halde, onlar kesinlikle zanna ve nefislerinin arzusuna, ihtiraslarına uyuyorlar.
Ahmet Varol = Bunlar sizin ve atalarınızın koyduğu adlardan başka bir şey değildir. Allah, haklarında hiç bir belge indirmemiştir. Onlar ancak zanna ve nefislerin arzuladıklarına uymaktadırlar. Oysa andolsun ki onlara Rablerinden hidayet gelmiştir.
Ali Bulaç = Bu (putlar ise,) sizin ve atalarınızın (kendi istek ve öngörünüze göre) isimlendirdiğiniz (keyfi) isimlerden başkası değildir. Allah, onlarla ilgili 'hiçbir delil' indirmemiştir. Onlar, yalnızca zanna ve nefislerinin (alçak) heva (istek ve tutku) olarak arzu ettiklerine uyuyorlar. Oysa andolsun, onlara Rablerinden yol gösterici gelmiştir.
Ali Fikri Yavuz = O putlar hiç bir şey değil, ancak sizin ve babalarınızın uydurduğu isimlerdir. Allah onlara (ilâh olduklarına dair) hiç bir hüccet indirmedi. O kâfirler, yalnız zanna ve nefislerin sevdasına tâbi oluyorlar. Halbuki kendilerine, Rableri katından doğru yolu gösteren (Rasûl) geldi.
Ali Ünal = (O putlar), aslında sizin ve atalarınızın uydurduğu kuru isimlerden, bir isimlendirmeden ibarettir; Allah, onların ilâh olabileceklerine dair hiçbir şey indirmemiştir. O müşrikler, sadece zanna ve nefisleri neye çekerse ona tâbi olmaktadırlar. Oysa onlara Rabbilerinden hidayetin, doğrunun ta kendisi gelmiş bulunuyor.
Bayraktar Bayraklı = (23-24) Bunlar sizin babalarınızın verdiği isimlerden başka bir şey değildir. Allah bu konuda bir delil indirmemiştir. Onlar sadece zanna ve nefislerinin arzularına uymaktadırlar. Halbuki, onlara Rablerinden doğru yolu gösteren bir rehber gelmiştir. Yoksa insan, her aklına eseni yapamaz.
Bekir Sadak = Bunlar sizin ve babalarinizin taktigi adlardan baska bir sey degildir. Allah onlari destekleyen bir delil indirmemistir. Onlar sadece saniya ve canlarinin istedigine uymaktadirlar. Oysa onlara Rablerinden and olsun ki dogruluk rehberi gelmistir.
Celal Yıldırım = Bunlar, sizin ve babalarınızın taktıkları adlardan başkası değildir. Allah, bu hususta hiçbir belge ve delîl indirmemiştir. Onlar, ancak zanna ve nefslerinin heveslendiğine uyarlar. Oysa, and olsun ki, Rablarından onlara doğru yolu gösteren gelmiştir.
Cemal Külünkoğlu = O putlar hiç bir şey değil, ancak sizin ve babalarınızın uydurduğu isimlerdir. Allah, onlara ilişkin hiçbir kanıt indirmemiştir. Onlar sadece sanılarına ve canlarının istediğine uyuyorlar. Oysa onlara Rableri tarafından doğru yol rehberi (Kur'an) gelmiştir.
Diyanet İşleri (eski) = Bunlar sizin ve babalarınızın taktığı adlardan başka bir şey değildir. Allah onları destekleyen bir delil indirmemiştir. Onlar sadece sanıya ve canlarının istediğine uymaktadırlar. Oysa onlara Rablerinden and olsun ki doğruluk rehberi gelmiştir.
Diyanet Vakfi = Bunlar (putlar), sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar ancak zanna ve nefislerinin arzusuna uyuyorlar. Halbuki kendilerine Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir.
Edip Yüksel = Onlar, sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka bir şey değildir ve ALLAH onlar için hiç bir delil indirmemiştir. Kendilerine, Rab'lerinde bir yol gösterici geldiği halde, sadece kuruntuları ve kişisel arzularını izliyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Onlar hiçbir şey değil sırf sizin ve babalarınızın taktığınız kuru isimler, Allah onlara öyle bir saltanat indirmedi, yalnız zanna ve nefislerin sevdasına tabi oluyorlar, halbuki rablarından kendilerine doğru yolu gösteren, geldi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar hiçbir şey değil, sırf sizin ve babalarınızın taktığı kuru isimlerdir. Allah onlara öyle bir saltanat indirmedi. Onlar yalnız zanna ve nefislerinin sevdasına uyuyorlar. Oysa Rablerinden kendilerine doğru yolu gösteren geldi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar hiçbir şey değil, sırf sizin ve babalarınızın taktığınız (boş) isimlerdir. Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmedi. Onlar yalnız zanna ve nefislerin sevdasına uyuyorlar. Halbuki onlara Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir.
Gültekin Onan = Bu (putlar ise,) sizin ve atalarınızın (kendi istek ve öngörünüze göre) isimlendirdiğiniz (keyfi) isimlerden başkası değildir. Tanrı, onlarla ilgili 'hiçbir delil' indirmemiştir. Onlar, yalnızca zanna ve nefislerinin (alçak) heva (istek ve tutku) olarak arzu ettiklerine uyuyorlar. Oysa, andolsun onlara rablerinden yol gösterici gelmiştir.
Harun Yıldırım = Onlar ancak sizin ve atalarınızın adlandırdığı ve Allah’ın kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği bir takım isimlerden ibarettir. Onlar ancak zanna ve nefislerin hevasına uyarlar. Oysa andolsun, onlara Rablerinden yol gösterici gelmiştir.
Hasan Basri Çantay = Bu (putlar) sizin ve atalarınızın takdığınız adlardan başkası değildir. Allah onlara hiçbir hüccet indirmedi. Onlar, kuruntudan ve nefisler (in) in arzuu etdiği hevâ (ve heves) den başkasına tâbi' olmuyorlar. Halbuki andolsun, kendilerine Rablerinden o hidâyet (rehberi) gelmişdir.
Hayrat Neşriyat = Bunlar (bu putlar), sizin ve atalarınızın onlara taktığınız birtakım isimlerden başka bir şey değildir; Allah, onların hakkında hiçbir delil indirmemiştir. (Bu putlara tapanlar) ancakzanna ve nefislerin(in) arzu etmekte olduklarına uyuyorlar. Hâlbuki onlara doğrusu Rableri tarafından hidâyet (peygamber) de gelmiştir.
İbni Kesir = Bunlar, sizin ve atalarınızın taktığı adlardan başka bir şey değildir. Allah onlara hiç bir güç indirmemiştir. Onlar kuruntudan ve nefislerin arzu ettiği hevadan başkasına uymuyorlar. Halbuki kendilerine Rabblarından hidayet gelmiştir.
Kadri Çelik = Bu (putlar ise,) sizin ve babalarınızın isimlendirdiğiniz isimlerden başkası değildir. Allah onlarla ilgili hiç bir delil indirmemiştir. Onlar yalnızca zanna ve nefislerinin arzu ettiklerine uymaktadırlar. Oysa şüphesiz onlara rablerinden yol gösterici gelmiştir.
Muhammed Esed = Bu (sözde ilahi varlık)lar sizin ve atalarınızın uydurduğu boş isimlerden başka şeyler değildir; (ve) Allah onlara hiçbir yetki vermemiştir. Onlar, (o putlara tapanlar,) sadece zannın ve kuruntuların peşine takılıyorlar; halbuki şimdi onlara Rablerinden bir yol gösterici gelmiştir.
Mustafa İslamoğlu = Bunlar, sadece sizin ve atalarınızın uydurduğu isimlerden ibarettir; Allah bunlara hiçbir yetki ve otorite devretmemiştir. Bunu söyleyenler sadece kuruntu ve nefsani arzularının peşinden gidiyorlar; oysa ki Rablerinden kendilerine, ilahi rehberlik gelmiş bulunuyor.
Ömer Nasuhi Bilmen = Onlar hiçbir şey değil, ancak birtakım isimlerdir ki, onları siz ve babalarınız takmışsınızdır. Allah Teâlâ ona dâir bir hüccet indirmemiştir. Zandan ve nefislerinin arzu ettiğinden başka bir şeye tâbi olmuyorlar. Halbuki, onlara Rablerinden bir hüda (bir rehber-i hidâyet) gelmiştir.
Ömer Öngüt = Bunlar sizin ve atalarınızın taktığı kuru isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlarla ilgili ispatlayıcı hiçbir delil indirmemiştir. Onlar ancak zanna uyarlar ve nefislerinin hevâsına kapılırlar. Oysa kendilerine Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir.
Şaban Piriş = Onlar, sizin ve atalarınızın adlandırılmasından başka bir şey değildir. Allah, onlar hakkında bir belge indirmemiştir. Kuruntudan ve canlarının arzu ettiğinden başka bir şeye dayanmıyorlar. Oysa, onlara Rab’lerinden kılavuz gelmiştir.
Sadık Türkmen = Onlar ancak, sizin ve babalarınızın kendilerini isimlendirdiğiniz boş isimlerdir. Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmedi. Ancak zanna (teorilerine) ve nefislerin alçak hevesine (isteklerine) uyuyorlar. Halbuki onlara, Rablerinden hidayet (Kur’an) geldi.
Seyyid Kutub = Aslında bunlar sizin ve atalarınızın uydurduğu kuru isimlerdir. Allah, onlara ilişkin hiçbir kanıt indirmemiştir. Onlar sadece sanılarının ve canlarının istediğinin peşinden gidiyorlar. Oysa onlara Rabbleri katından doğru yola ilişkin bilgi geldi.
Suat Yıldırım = Aslında bu putlar sizin ve atalarınızın uydurduğu, kuru isimlerden, boş lafızlardan başka bir şey değildir. Allah onların tanrılıklarına delil olabilecek hiçbir şey indirmemiştir. Onlar sadece zanlarına ve nefislerinin heva ve heveslerine uyarlar. Halbuki onlara Rab’leri tarafından uyacakları mükemmel rehber çoktan gelmiş bulunuyor!
Süleyman Ateş = Onlar, sizin ve babalarınızın, (tanrı) diye isimlendirdiğiniz (boş, kavramsız) isimlerden başka bir şey değildir. Allâh, onlara hiçbir güç (tanrı oldukları hakkında hiçbir delil) indirmemiştir. O(putlara tapa)nlar zanna ve nefislerin hevesine uyuyorlar. Oysa kendilerine, Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir.
Tefhim-ul Kuran = Bu (putlar ise,) sizin ve atalarınızın (kendi istek ve öngörünüze göre) isimlendirdiğiniz (kuru ve keyfi) isimlerden başkası değildir. Allah onlarla ilgili 'hiçbir delil' indirmemiştir. Onlar, yalnızca zanna ve nefislerinin (alçak) heva (istek ve tutku) olarak arzu ettiklerine uymaktadırlar. Oysa andolsun, onlara Rablerinden yol gösterici gelmiştir.
Ümit Şimşek = Bütün bunlar, sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden ibarettir; yoksa Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Onlar ancak bir zanna ve canlarının istediği şeye uyuyorlar. Oysa onlara Rablerinden hidayet rehberi de gelmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk = Bunlar, sizin ve atalarınızın taktığı isimlerden başka şeyler değildir. Onlar hakkında Allah bir kanıt indirmemiştir. Onlar, sadece sanıya, bir de nefislerin hoşlandığı şeylere uyuyorlar. Yemin olsun, onlara hidayet Rablerinden gelmiştir.
İskender Ali Mihr = Onlar (bu isimler) ancak sizin ve babalarınızın onları isimlendirdiğiniz isimlerdir. Allah onlara hiçbir sultan (delil) indirmedi. Onlar sadece zanna ve nefslerinin arzuladığı şeylere tâbî oluyorlar. Ve andolsun ki, onlara Rab’lerinden hidayet geldi.
İlyas Yorulmaz = Ancak, o putlara taktığınız dişi isimler, Allah hiçbir bağlayıcı kanıt indirmediği halde, sizin ve önceki atalarınızın onlara taktığı isimlerdir. Nefislerin her arzu ettikleri şey doğru olmadığı halde onlar bu konuda yalnızca zanna uyuyorlar. Halbuki, onlara Rablerinden doğruları gösteren bir hüda (kitap) gelmişti.