قَالَ نُوحٌ رَّبِّ إِنَّهُمْ عَصَوْنِي وَاتَّبَعُوا مَن لَّمْ يَزِدْهُ مَالُهُ وَوَلَدُهُ إِلَّا خَسَارًا
Kâle nûhun rabbi innehum asavnî vettebeû men lem yezidhu mâluhu ve veleduhû illâ hasârâ(hasâran).
kâle | : dedi |
nûhun | : Nuh |
rabbi | : Rabbim |
inne-hum | : muhakkak ki onlar |
asav-nî | : bana asi oldular (isyan ettiler) |
ve ittebeû | : ve tâbî oldular |
men | : kimse, kimseler |
lem yezid-hu | : ona arttırmaz |
mâlu-hu | : onun malı, malı |
ve veledu-hû | : ve onun çocukları, çocukları |
illâ | : den başka |
hasâren | : hasar, zarar, hüsran |
Diyanet İşleri = Nûh, dedi ki: “Rabbim! Gerçekten onlar bana karşı geldiler, malı ve çocuğu ancak kendi hüsranını artıran kimselere uydular.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Nûh demişti ki: Rabbim, şüphe yok ki onlar, bana isyân ettiler ve malı ve evlâdı, ancak ziyanını arttırıp duran kişiye uydular.
Abdullah Parlıyan = Bu öğütlerin hiçbirinin fayda vermediğini gören Nuh Rabbine dönerek: “Rabbim” dedi. “Onlar bana karşı geldiler de malı ve çocukları yüzünden hızla yok olmaya doğru giden kimselere uydular.
Adem Uğur = (Öğütlerinin fayda vermemesi üzerine) Nuh: Rabbim! dedi, doğrusu bunlar bana karşı geldiler de, malı ve çocuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka işe yaramayan kimseye uydular.
Ahmed Hulusi = Nuh dedi ki: "Rabbim. . . Muhakkak ki onlar bana âsi oldular; malı ve çocuğu kendisinin hüsranından başka bir şeyi artırmayan kimseye tâbi oldular. "
Ahmet Tekin = Nûh:'Rabbim, onlar bana isyan ettiler, karşı geldiler. Serveti, oğulları, gücü ve iktidarı, kendi zararını, hüsranını artırmaktan başka bir işe yaramayan bir kimseye uydular.'dedi.
Ahmet Varol = Nuh dedi ki: 'Rabbim! Onlar bana karşı geldiler ve malı ve çocuğu kendisinin zararından başka bir şeyini artırmayan kimseye (veya kimselere) uydular.
Ali Bulaç = Nuh: "Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları kendisine ziyandan başka bir şeyi arttırmayan kimselere uydular."
Ali Fikri Yavuz = Nûh şöyle dedi: “- Rabbim! onlar, (kendilerine emrettiğim şeylerde) bana isyan ettiler. Malı ve çocuğu kendisine hüsrandan başka bir şey artırmıyan kimselere uydular;
Ali Ünal = (Öğütlerinin fayda vermemesi üzerine) Nuh: Rabbim! dedi, doğrusu bunlar bana karşı geldiler de, malı ve çocuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka işe yaramayan kimseye uydular.
Bayraktar Bayraklı = (21-22) Nûh şöyle dedi: “Ey Rabbim! Bunlar bana karşı geldiler. Malı ve çocukları kendi zararını arttırmaktan başka işe yarayamayan kişiye uydular ve büyük tuzaklar kurdular.”
Bekir Sadak = (21-22) Nuh: «Rabbim! Dogrusu bunlar bana bas kaldirdilar ve mali, cocugu kedisine sadece zarar getiren kimseye uydular; birbirinden buyuk duzenler kurdular» dedi.
Celal Yıldırım = Nûh dedi ki: Rabbim I Doğrusu onlar bana karşı geldiler; malı ve evlâdı kendisine zarardan başka birşey artırmayan kimseye uydular.
Cemal Külünkoğlu = Nuh (Allah'a yönelerek) dedi ki: “Rabbim, gerçekten onlar bana karşı geldiler. Malı ve çocuğu kendi hüsranını artıran (varlıklı ve şımarık) kimselere uydular.”
Diyanet İşleri (eski) = (21-22) Nuh: 'Rabbim! Doğrusu bunlar bana baş kaldırdılar ve malı, çocuğu kendisine sadece zarar getiren kimseye uydular; birbirinden büyük düzenler kurdular' dedi.
Diyanet Vakfi = (Öğütlerinin fayda vermemesi üzerine) Nuh: Rabbim! dedi, doğrusu bunlar bana karşı geldiler de, malı ve çocuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka işe yaramayan kimseye uydular.
Edip Yüksel = Nuh dedi ki, 'Rabbim, onlar bana karşı geldiler ve parası, çocukları kendisine sadece zarar veren bir kimseye uydular.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Nuh dedi ki: Yarab! Ma'lûmun onlar bana ısyan ettiler ve malı ve veledi kendisine hasardan başka bir şey arttırmıyan kimsenin ardınca gittiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Nuh dedi ki: «Ey Rabbim! biliyorsun onlar, bana isyan ettiler, malı ve çocuğu kendisine hasardan başka birşey arttırmayan kimsenin ardınca gittiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Nûh dedi ki: «Ey Rabbim! Onlar bana isyan ettiler; malı ve çocuğu hüsrandan başka bir şeyini artırmayan kimsenin ardına düştüler.»
Gültekin Onan = Nuh: "Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları kendisine ziyandan başka bir şeyi arttırmayan kimselere uydular."
Harun Yıldırım = Nuh dedi ki: “Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları kendisine pişmanlıktan başka bir şeyi artırmayan kimseye uydular.”
Hasan Basri Çantay = Nuuh dedi: «Ey Rabbim, hakıykat onlar bana isyan etdiler. Mal (lar) ı ve evlâd (lar) ı (kendilerinin) hüsran (ın) dan başkasını artırmayan kimselere uydular»,
Hayrat Neşriyat = Nûh (yine) dedi ki: 'Rabbim! Doğrusu onlar, bana isyân ettiler ve malı ile çocuğu kendisine hüsrandan başka bir şey artırmayan kimselere tâbi' oldular.'
İbni Kesir = Nuh dedi ki: Rabbım doğrusu bunlar, bana isyan ettiler. Malı ve çocuğu kendisine sadece zarar getiren kimseye uydular.
Kadri Çelik = Nuh, “Rabbim! Gerçekten onlar bana isyan ettiler ve de mal ve çocukları kendisine hüsrandan başka bir şeyi arttırmayan kimselere uydular” dedi.
Muhammed Esed = Nuh, "Ey Rabbim!" diye ekledi, "Onlar bana (tamamen) karşı çıktılar, zaten onlar serveti ve çocukları yüzünden hızla yok olmaya doğru giden kimselere uyarlar,
Mustafa İslamoğlu = Nuh "Rabbim!" dedi, "Onlar bana karşı direndiler, malı ve nesli sadece hüsranını artıran kimselere uydular;
Ömer Nasuhi Bilmen = (21-22) Nûh dedi ki: «Yarabbi! Şüphe yok ki onlar bana isyan ettiler ve malı ve evlâdı kendisine hüsrândan başka bir şey arttırmayan kimseye tâbi oldular. Ve pek büyük bir hile ile hile eder oldular.»
Ömer Öngüt = Nuh dedi ki: "Ey Rabbim! Doğrusu onlar bana karşı geldiler. Malı ve çocuğu kendisine zarardan başka bir şey artırmayan kimseye uydular. "
Şaban Piriş = Nuh: -Rabbim, dedi. Onlar bana isyan ettiler. Malı ve evladı kendisine hüsrandan başka bir şey artırmayan kimseye uydular.
Sadık Türkmen = Nuh dedi ki: “Rabbim! Onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları, kendisine kayıptan başka bir şey artırmayan bir kimseye uydular!
Seyyid Kutub = Nuh dedi ki: «Rabbim doğrusu bunlar bana isyan ettiler. Ve malı, çocuğu kendisine sadece zarar getiren kimseye uydular.»
Suat Yıldırım = Nûh: "Ya Rabbî, dedi, Sen de biliyorsun ki onlar bana isyan ettiler; servet ve evlat çokluğunun kendi ziyanını artırdığı kimselere uydular.
Süleyman Ateş = (Bu öğütlerin hiçbirinin fayda vermediğini gören) Nûh, (Rabbine dönerek): "Rabbim, dedi, onlar bana karşı geldiler de malı ve çocuğu kendisinin ziyanını artırmaktan başka işe yaramayan (şımarık, gururlu) bir adama uydular."
Tefhim-ul Kuran = Nuh: «Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocukları kendisine ziyandan başka bir şeyi arttırmayan kimselere uydular.»
Ümit Şimşek = Nuh 'Yâ Rabbi,' dedi. 'Bunlar bana isyan ettiler de mal ve evlât çokluğuyla azıp hüsrana düşmüş kimselerin peşine düştüler.
Yaşar Nuri Öztürk = Nûh dedi ki: "Rabbim! Onlar bana isyan ettiler de malı ve çocuğu kendisine hüsrandan başka bir artış getirmeyen kişiye uydular."
İskender Ali Mihr = (Nuh A.S): “Rabbim, muhakkak ki onlar bana asi oldular (isyan ettiler). Ve malı ve evlâdı kendisine hüsrandan başka bir şeyi artırmayan kimselere tâbî oldular.” dedi.
İlyas Yorulmaz = Nuh “Rabbim! Kavmim bana kesin bir şekilde isyan etti ve kavmim, malları ve evlatlarının hüsranını artırmasından başka bir şeye yaramayan bir insana tabi oldular. ”