حَتَّى إِذَا مَا جَاؤُوهَا شَهِدَ عَلَيْهِمْ سَمْعُهُمْ وَأَبْصَارُهُمْ وَجُلُودُهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Hattâ izâ mâ câûhâ şehide aleyhim sem’uhum ve ebsâruhum ve culûduhum bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
Diyanet İşleri = Nihayet cehenneme vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri, yapmış oldukları işler hakkında, kendileri aleyhine şahitlik ederler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Oraya gelince de kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları şeyler hakkında, kendi aleyhlerine tanıklıkta bulunur.
Abdullah Parlıyan = Onlar ateşe vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları şeyler hakkında, kendi aleyhlerine şahitlikte bulunacaklardır.
Adem Uğur = Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir.
Ahmed Hulusi = (Allâh'ın düşmanları bilinçler) oraya geldiklerinde, onların sem'leri (işitme hassaları), basarları (görme hassaları) ve derileri (altındaki tüm bedenleri), tüm yaptıklarıyla onların aleyhine olarak şahitlik etti.
Ahmet Tekin = Nihayet Cehenneme geldiklerinde, kulakları, gözleri, tenleri, tenasül organları, aleyhlerine şâhitlik ederler. İşlemeye devam ettikleri günahları anlatırlar.
Ahmet Varol = Sonunda oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları hakkında aleyhlerine şahitlik eder.
Ali Bulaç = Sonunda oraya geldikleri zaman, işitme, görme (duyuları) ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir.
Ali Fikri Yavuz = Nihayet ateşe geldikleri zaman, onlar (dünyada) ne yapıyordu iseler, kulakları, gözleri ve derileri hep aleyhlerine şahidlik edecektir.
Ali Ünal = Nihayet oraya ulaştıklarında kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri bütün kötülükleri söyleyip, aleyhlerinde şahitlik yapacaktır.
Bayraktar Bayraklı = Oraya geldiklerinde kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları amellere karşı onların aleyhine şahitlik ederler.
Bekir Sadak = Sonunda oraya varinca, kulaklari, gozleri ve derileri, yaptiklari hakkinda onlarin aleyhinde sahidlik ederler.
Celal Yıldırım = Tâ ki oraya vardıklarında, yapageldikleri şeyler sebebiyle kulakları gözleri ve derileri aleyhlerinde şâhidlik ederler.
Cemal Külünkoğlu = Nihayet oraya vardıkları zaman, kulakları, gözleri ve derileri, yapmış oldukları işler hakkında, kendileri aleyhine şahitlik ederler.
Diyanet İşleri (eski) = Sonunda oraya varınca, kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları hakkında onların aleyhinde şahidlik ederler.
Diyanet Vakfi = Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir.
Edip Yüksel = Nihayet oraya vardıklarında, onların işitme, görme organları ve derileri yaptıkları hakkında tanıklık eder.
Elmalılı Hamdi Yazır = Hattâ ona vardıklarında aleyhlerine kulakları ve gözleri ve derileri şehadet eder: neler yapıyor idiyseler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hatta ona vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri neler yaptıkları konusunda aleyhlerine şahitlik ederler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Nihayet oraya vardıkları zaman kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları şeyler hakkında onların aleyhinde şahitlik ederler.
Gültekin Onan = Sonunda oraya geldikleri zaman, işitme, görme (duyuları) ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir.
Harun Yıldırım = Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir.
Hasan Basri Çantay = Nihayet oraya geldikleri zaman onlar ne yapıyor idiyseler, kulakları, gözleri, derileri kendilerinin aleyhinde şâhidlik edecekdir.
Hayrat Neşriyat = Nihâyet oraya vardıkları zaman kulakları, gözleri ve derileri, yapmakta oldukları şeyler hakkında onların aleyhine şâhidlik eder.
İbni Kesir = Nihayet oraya varınca; kulakları, gözleri ve derileri yapar oldukları şeye aleyhlerinde şehadet ederler.
Kadri Çelik = Sonunda ateşe geldikleri zaman, onların işitme, görme (duyuları) ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir.
Muhammed Esed = ve onlar (ateşe) yaklaştıklarında, kulakları, gözleri ve derileri onlara karşı tanıklık yapacak ve onların (yeryüzünde) yaptıklarını anlatacaklar.
Mustafa İslamoğlu = hatta ateşe vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri yapa geldikleri şeyler sebebiyle onlar aleyhine şahitlik eder.
Ömer Nasuhi Bilmen = Nihâyet oraya geldikleri vakit, onların aleyhine ne işlemiş olduklarına dair kulakları ve gözleri ve derileri şahadette bulunmuş olur.
Ömer Öngüt = Sonunda oraya varınca kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları hakkında onların aleyhinde şâhitlik ederler.
Şaban Piriş = Oraya vardıkları zaman, kulakları, gözleri ve derileri, onların yaptıklarına şahitlik edecektir.
Sadık Türkmen = Nihayet oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri yapmış oldukları şeyler hakkında, onların aleyhine şahitlik ettiler.
Seyyid Kutub = Nihayet oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları hakkında onların aleyhine şahitlik ettiler.
Suat Yıldırım = Nihayet oraya ulaştıklarında kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları işleri söyleyip kendi aleyhlerinde şahitlik ederler.
Süleyman Ateş = Nihâyet oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları işler hakkında aleyhlerine şâhidlik ettiler.
Tefhim-ul Kuran = Sonunda oraya geldikleri zaman, onların işitme, görme (duyuları) ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir.
Ümit Şimşek = Oraya vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri, onların işledikleri hakkında kendileri aleyhine tanıklık ederler.
Yaşar Nuri Öztürk = Nihayet, oraya geldiklerinde kulakları, gözleri, derileri, yapıp-ettikleri hakkında onlar aleyhine tanıklık edecektir.
İskender Ali Mihr = Hatta ona (ateşe) geldikleri zaman yapmış oldukları şeylere, onların gözleri, kulakları ve derileri (uzuvları), (hayat filmlerinde) onların aleyhine şahitlik etti.
İlyas Yorulmaz = Allah’ın düşmanları ateşin yanına geldiklerinde, kulakları gözleri ve derileri, yapmış oldukları kötülüklerden dolayı onların aleyhinde şahitlik yapacaklar.