وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّى
Ven nehâri izâ tecellâ.
ve en nehâri | : ve gündüze |
izâ | : olduğu zaman, olduğu an, olacağı an |
tecellâ | : tecelli edecek, parıldayıp aydınlanacak |
Diyanet İşleri = Açılıp aydınlandığı zaman gündüze andolsun,
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve ışıyınca, güne.
Abdullah Parlıyan = karanlığı yırtıp aydınlığıyla ortaya çıktığı zaman gündüze,
Adem Uğur = Açılıp ağardığı vakit gündüze,
Ahmed Hulusi = Parlayıp açığa çıktığında gündüze,
Ahmet Tekin = Andolsun, ağarıp açıldığı vakit gündüze!
Ahmet Varol = Açılıp ortaya çıktığı zaman gündüze,
Ali Bulaç = Parıldayıp aydınlandığı zaman gündüze,
Ali Fikri Yavuz = Açılıb aydınlandığı zaman gündüze,
Ali Ünal = Parlayıp açığa çıktığında gündüze,
Bayraktar Bayraklı = (1-3) Örttüğü zaman geceye, göründüğü zaman gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana yemin olsun ki, [766][767]
Bekir Sadak = Açılıp ortaya çıktığı zaman gündüze,
Celal Yıldırım = (Karanlığı yırtıp) aydınlığıyla ortaya çıktığı zaman gündüze,
Cemal Külünkoğlu = Açılıp aydınlandığı zaman gündüze,
Diyanet İşleri (eski) = Açılıp aydınlattığı zaman gündüze and olsun.
Diyanet Vakfi = (1-4) (Karanlığı ile etrafı) bürüyüp örttüğü zaman geceye, açılıp ağardığı vakit gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana yemin ederim ki işleriniz başka başkadır.
Edip Yüksel = Ortaya çıktığı zaman gündüze,
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve açıldığı zaman o gündüze
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = açıldığı zaman o gündüze,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Açıldığı zaman gündüze,
Gültekin Onan = Parıldayıp aydınlandığı zaman gündüze,
Harun Yıldırım = Ağardığında gündüze,
Hasan Basri Çantay = açıl (ıb ağar) dığı zaman gündüze,
Hayrat Neşriyat = Ve açılıp ağardığı zaman, gündüze!
İbni Kesir = açıldığı zaman o gündüze,
Kadri Çelik = Açıldığı zaman gündüze,
Muhammed Esed = ve aydınlığı yükselten gündüzü!
Mustafa İslamoğlu = Ağardığında gündüze,
Ömer Nasuhi Bilmen = (1-2) Andolsun örtüverdiği zaman geceye. Ve açıldığı zaman gündüze.
Ömer Öngüt = Açılıp ağardığı zaman gündüze andolsun!
Şaban Piriş = Ortaya çıktığı zaman gündüze.
Sadık Türkmen = Aydınlandığı zaman gündüze;
Seyyid Kutub = Ortaya çıkıp göründüğü zaman gündüze andolsun,
Suat Yıldırım = Açılıp parladığı zaman gündüz,
Süleyman Ateş = Göründüğü zaman gündüze andolsun,
Tefhim-ul Kuran = Parıldayıp aydınlandığı zaman gündüze,
Ümit Şimşek = Ve parladığında güne,
Yaşar Nuri Öztürk = Ve parıldadığı zaman gündüze,
İskender Ali Mihr = Ve tecelli edeceği (aydınlanmaya başlayacağı) an gündüze.
İlyas Yorulmaz = Ortaya çıktığın zaman gündüze,