أَن جَاءهُ الْأَعْمَى
En câehul a’mâ.
Diyanet İşleri = (1-2) Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü.
Abdulbaki Gölpınarlı = Yanına kör geldi diye.
Abdullah Parlıyan = kör olan kimse geldi diye.
Adem Uğur = Âmânın kendisine gelmesinden ötürü
Ahmed Hulusi = O âmâ geldi diye.
Ahmet Tekin = Demek kendisine âmâ geldi diye böyle yaptı.
Ahmet Varol = Kendisine o kör kişi geldi diye.
Ali Bulaç = Kendisine o kör geldi diye.
Ali Fikri Yavuz = Kendisine o a’mâ geldi diye...
Ali Ünal = (Allah Rasûlü’yle beraberken) O’na âmâ zat geldi diye.
Bayraktar Bayraklı = (1-10) Kendisine âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun. [719][720]
Bekir Sadak = (1-2) Yanina kor bir kimse geldi diye (Peygamber )yuzunu asip cevirdi.
Celal Yıldırım = (1-2) Kendisine o iki gözü kör geldi diye yüzünü ekşitip çevirdi.
Cemal Külünkoğlu = (1-2) (Peygamber) kendisine kör adam geldi diye yüzünü ekşitti ve çevirdi.
Diyanet İşleri (eski) = (1-2) Yanına kör bir kimse geldi diye (Peygamber) yüzünü asıp çevirdi.
Diyanet Vakfi = (1-4) (Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.
Edip Yüksel = O kör adam geldi diye.
Elmalılı Hamdi Yazır = Çünkü ona a'mâ geldi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ona ama geldi diye.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kendisine âmâ geldi, diye.
Gültekin Onan = Kendisine o kör geldi diye.
Harun Yıldırım = Kendisine o kör geldi diye.
Hasan Basri Çantay = kendisine o a'maa geldi diye.
Hayrat Neşriyat = (1-2) Kendisine a'mâ bir kimse geldi diye (peygamber) yüzünü ekşitti ve döndü.
İbni Kesir = Kendisine a'ma geldi diye.
Kadri Çelik = Yanına o kör geldi diye.
Muhammed Esed = çünkü kör bir adam o'na yaklaşmıştı!
Mustafa İslamoğlu = yanına âmâ geldi diye...
Ömer Nasuhi Bilmen = (1-2) Yüzünü ekşitti ve ardını döndü. Kendisine âmânın gelmesinden dolayı.
Ömer Öngüt = Kendisine o âmâ geldi diye.
Şaban Piriş = Ona gözleri görmeyen kimse geldi diye.
Sadık Türkmen = Kendisine o kör/âmâ adam geldi diye.
Seyyid Kutub = Yanına âma geldi diye.
Suat Yıldırım = (1-2) Yanına görmeyen (âma) biri geldi diye yüzünü ekşitti ve sırtını döndü.
Süleyman Ateş = Kör geldi diye.
Tefhim-ul Kuran = Kendisine o kör geldi diye.
Ümit Şimşek = Yanına âmâ geldi diye.
Yaşar Nuri Öztürk = Yanına kör adam geldi diye.
İskender Ali Mihr = Âmâ olan bir kişinin ona gelmesi (sebebiyle).
İlyas Yorulmaz = Kör olan birisi geldi diye.