وَإِن يَرَوْا آيَةً يُعْرِضُوا وَيَقُولُوا سِحْرٌ مُّسْتَمِرٌّ
Ve in yerev âyeten yu’ridû ve yekûlû sihrun mustemirr(mustemirrun).
ve in yerev | : ve eğer görseler |
âyeten | : bir âyet, bir mucize |
yu’ridû | : yüz çevirirler |
ve yekûlû | : ve derler |
sihrun | : sihir, büyü |
mustemirrun | : sürekli, devamlı |
Diyanet İşleri = Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve “Süregelen bir sihirdir” derler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve onlar, bir delil gördüler mi yüz çevirirler de sürüp giden bir büyü derler.
Abdullah Parlıyan = O inkârcılar bir mucize görseler, hemen yüz çevirirler de; “Hep olagelen bir büyüdür” derler.
Adem Uğur = Onlar bir mucize görürlerse hemen yüz çevirirler ve: Eskiden beri devam edegelen bir büyüdür, derler.
Ahmed Hulusi = Eğer bir mucize görseler yüz çevirir ve: "Olağan bir sihirdir" derler!
Ahmet Tekin = Onlar, imana sevk eden, hakkı tasdik ettiren bir âyet, bir mûcize görseler, engelleme tedbirleri alarak yüz çevirirler. Hâlâ:'Eskiden beri devam edegelen, aklı etki altına alan bir aldatmaca, bir yalan.' derler.
Ahmet Varol = Bir ayet (mucize) görseler yüz çevirir ve: 'Devam edegelen bir büyüdür' derler.
Ali Bulaç = Onlar bir ayet (mucize) görseler, sırt çevirirler ve: "(Bu,) Süregelen bir büyüdür" derler.
Ali Fikri Yavuz = Hâlâ bir mucize görseler, yüz çevirib şöyle derler: “- Bu devam edegelen kuvvetli bir sihirdir.”
Ali Ünal = Ama o müşrikler ne zaman bir mucize görseler onu kabule yanaşmaz ve, “Bu, (O’nun yapageldiği diğer) büyüler gibi bir büyü!” derler.
Bayraktar Bayraklı = (1-2) Kıyamet yaklaşıp ay yarılsa, onlar da bu oluşumu gözleriyle görseler, “Bu devamlı yapılan bir büyüdür” diyerek yüz çevirirler. [594][595]
Bekir Sadak = (1-2) Kiyamet saati yaklasir, ay yarilir; onlar bir delil gorunce hala yuz cevirirler ve: «Suregelen bir sihir» derler.
Celal Yıldırım = Bir âyet (açık bir belge, bir mu'cize) görseler yüzçevirirler ve «devamedegelen bir sihir» derler.
Cemal Külünkoğlu = Onlar ne zaman bir mucize görseler yüz çevirirler ve: “Bu öteden beri gördüğümüz bir büyüdür” derler.
Diyanet İşleri (eski) = (1-2) Kıyamet saati yaklaşır, ay yarılır; onlar bir delil görünce hala yüz çevirirler ve: 'Süregelen bir sihir' derler.
Diyanet Vakfi = Onlar bir mucize görürlerse hemen yüz çevirirler ve: Eskiden beri devam edegelen bir büyüdür, derler.
Edip Yüksel = Bir mucize görseler yüz çevirirler ve, 'Süregelen bir büyüdür' derler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Hâlâ bir âyet görseler yüz çevirip derler: müstemir bir sihir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hala bir mucize görseler, yüz çevirip: «Süregelen bir sihir!» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bir mucize görseler hemen yüz çevirirler ve «süregelen bir büyüdür» derler.
Gültekin Onan = Onlar bir ayet görseler sırt çevirirler ve: "(Bu) Süregelen bir büyüdür" derler.
Harun Yıldırım = Eğer bir ayet görseler, yüz çevirirler ve: “Süregelen bir sihirdir.” derler.
Hasan Basri Çantay = Onlar bir mu'cize görürlerse yüz çevirirler ve «Müstemir bir büyüdür» derler.
Hayrat Neşriyat = Hâlbuki (onlar ne zaman) bir mu'cize görseler, yüz çevirirler ve: '(Bu,) süregelen bir sihirdir!' derler.
İbni Kesir = Onlar, bir ayet görürlerse yüz çevirirler ve; süregelen bir büyüdür, derler.
Kadri Çelik = Onlar bir ayet (mucize) görseler, sırt çevirirler de “(Bu,) Süregelen bir büyüdür” derler.
Muhammed Esed = Ama eğer onlar, (Son Saat düşüncesini tamamen reddedenler, onun yaklaştığının) işaretini görselerdi, sırtlarını dönerler ve "(Bu,) hep olagelen bir göz yanılmasıdır!" derlerdi,
Mustafa İslamoğlu = Ama eğer onlar bir mucize görseler, (hem hakikatten) yüz çevirirler (hem de onun cazibesinden kendilerini alamayışlarını) "Bu sürekli gerçekleşen bir sihirdir" diye izah ederler;
Ömer Nasuhi Bilmen = Onlar, bir mûcize görecek olsalar, yüz çevirirler ve daimi bir büyüdür derler.
Ömer Öngüt = Onlar bir mucize görseler, hemen yüz çevirirler ve: "Eskiden beri devam edegelen bir büyüdür. " derler.
Şaban Piriş = Ama onlar, bir mucize görseler yüz çevirip: -Sürüp giden bir sihir, derler.
Sadık Türkmen = Onlar (müşrikler) bir ayet/bir mucize görürlerse yüz çevirirler ve: “Bu süregelen bir büyüdür” derler.
Seyyid Kutub = Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve «Bu öteden beri gördüğümüz bir büyüdür» derler.
Suat Yıldırım = Ama o müşrikler her ne zaman bir mûcize görseler sırtlarını döner: "Bu, kuvvetli ve devamlı bir büyüdür!" derler.
Süleyman Ateş = Bir mu'cize görecek olsalar yüz çevirirler ve "Süregelen bir büyüdür" derler.
Tefhim-ul Kuran = Onlar bir ayet (mucize) görseler, sırt çevirirler ve: «(Bu,) Süregelen bir büyüdür» derler.
Ümit Şimşek = Onlar ise ne zaman bir mucize görseler sırtlarını dönerler ve 'Bu sürüp giden bir büyü' derler.
Yaşar Nuri Öztürk = Bir ayet/alâmet görseler yüz çeviriyorlar ve şöyle diyorlar: "Sürüp giden bir büyüdür bu!"
İskender Ali Mihr = Ve onlar, bir mucize görseler, yüz çevirirler. Ve bu “Sürekli bir sihirdir.” derler.
İlyas Yorulmaz = (İnkâr edenler) Ne zaman bir ayet (mucize) görseler, hemen yüz çevirirler ve “Tekrarlanan bir aldatmaca” derler.