وَإِنَّ جُندَنَا لَهُمُ الْغَالِبُونَ
Ve inne cundenâ le humul gâlibûn(gâlibûne).
ve inne | : ve muhakkak |
cunde-nâ | : ordumuz, ordularımız |
le | : elbette, mutlaka |
hum | : onlar |
el gâlibûne | : gâlip olanlar |
Diyanet İşleri = “Şüphesiz ordularımız galip gelecektir.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve şüphe yok ki bizim ordumuz, elbette üstündür.
Abdullah Parlıyan = Ve galip gelecek olanlar, mutlaka bizim ordumuzdur.
Adem Uğur = Bizim ordumuz şüphesiz üstün gelecektir.
Ahmed Hulusi = «Ve şüphesiz bizim ordumuz mutlaka galib geleceklerdir.»
Ahmet Tekin = Bizim kurmaylarımız, bizim ordularımız elbette galip gelecekler.
Ahmet Varol = Bizim ordumuz şüphesiz üstün gelecektir.
Ali Bulaç = Ve hiç şüphesiz; bizim ordularımız, üstün gelecek olanlar onlardır.
Ali Fikri Yavuz = Ve elbette bizim (mümin) askerlerimiz; muhakkak onlar galib geleceklerdir.”
Ali Ünal = Ve hiç şüphesiz Bizim ordumuzdur, her zaman mutlaka üstün gelenler.
Bayraktar Bayraklı = Ve elbette Bizim askerlerimiz mutlaka onlar galip geleceklerdir.
Bekir Sadak = Bizim ordumuz suphesiz ustun gelecektir.
Celal Yıldırım = «Ve şüphesiz bizim ordumuz mutlaka galib geleceklerdir.»
Cemal Külünkoğlu = “Muhakkak ki bizim ordularımız galip gelecektir.”
Diyanet İşleri (eski) = Bizim ordumuz şüphesiz üstün gelecektir.
Diyanet Vakfi = Bizim ordumuz şüphesiz üstün gelecektir.
Edip Yüksel = Bizim ordumuz kesinlikle üstün gelecektir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve elbette bizim askerlerimiz mutlak onlar galib geleceklerdir»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve elbette Bizim askerlerimiz mutlaka onlar galip geleceklerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (171-173) Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir: «Onlar var ya, elbette onlar muzaffer olacaklardır ve elbette bizim ordularımız mutlaka galip geleceklerdir.»
Gültekin Onan = Ve hiç şüphesiz; bizim ordularımız, üstün gelecek olanlar onlardır.
Harun Yıldırım = Bizim ordumuz şüphesiz üstün gelecektir.
Hasan Basri Çantay = «Muhakkak bizim ordumuz, her halde onlar galebe edicidirler.
Hayrat Neşriyat = Ve şübhesiz bizim ordumuz (ki elbette) onlar galib gelenlerdir.
İbni Kesir = Ve şüphesiz ki Bizim askerlerimiz; onlar galiblerdir.
Kadri Çelik = Ve galip gelecek olanlar, mutlaka bizim ordumuzdur.
Muhammed Esed = ve (sonunda) galip gelecek olan mutlaka Bizim ordumuz olacaktır.
Mustafa İslamoğlu = elbet sonunda galip gelecek olan da Bizim ordumuz olacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen = (172-173) Şüphe yok ki, onlar elbette nusrete nâil olanlar onlardır. Ve muhakkak ki, Bizim ordumuz, elbette galipler olanlar onlardır.
Ömer Öngüt = Şüphesiz ki bizim ordumuz galip gelecektir.
Şaban Piriş = Bizim ordularımız galip gelecektir.
Sadık Türkmen = Ve bizim ordularımız, galip gelenlerin ta kendileri olacaktır.”
Seyyid Kutub = Ve galip gelecek olanlar, mutlaka bizim ordumuzdur.
Suat Yıldırım = (171-173) Şu kesindir ki, Biz resul olarak gönderdiğimiz kullarımıza söz verdik ki onlar yardımımıza mazhar olacaklar ve Bizim ordumuz mutlaka galip gelecektir.
Süleyman Ateş = "Ve gâlip gelenler, mutlaka bizim ordumuz olacaktır!"
Tefhim-ul Kuran = Ve hiç şüphesiz, bizim ordularımız; üstün gelecek olanlar da onlardır.
Ümit Şimşek = Ve üstün gelen, Bizim ordumuz olacaktır.
Yaşar Nuri Öztürk = Ordularımız, galip gelenlerin ta kendileri olacaklar.
İskender Ali Mihr = Ve muhakkak ki gâlip gelecek olanlar, mutlaka Bizim ordularımızdır.
İlyas Yorulmaz = Bizim ordularımız kesinlikle galip gelecekler diye.