وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اتَّبِعُوا مَا أَنزَلَ اللّهُ قَالُواْ بَلْ نَتَّبِعُ مَا أَلْفَيْنَا عَلَيْهِ آبَاءنَا أَوَلَوْ كَانَ آبَاؤُهُمْ لاَ يَعْقِلُونَ شَيْئاً وَلاَ يَهْتَدُونَ
Ve izâ kîle lehumuttebiû mâ enzelallâhu kâlû bel nettebiu mâ elfeynâ aleyhi âbâenâ e ve lev kâne âbâuhum lâ ya’kılûne şey’en ve lâ yehtedûn(yehtedûne).
ve izâ kîle | : ve denildiği zaman, denildiğinde |
lehum | : onlara |
ittebiû | : tâbî olun |
mâ enzele | : indirdiği şey, indirdiğine |
allâhu | : Allah |
kâlû | : dediler |
bel | : hayır |
nettebiu | : biz tâbî oluruz |
mâ | : şey |
elfeynâ | : biz bulduk |
aleyhi | : onun üzerinde, ona |
âbâe-nâ | : babalarımız, atalarımız |
e | : mı |
ve lev | : ve şâyet, ise |
kâne | : oldu, idi |
âbâu-hum | : onların babaları, ataları |
lâ ya’kılûne | : akıl etmiyorlar |
şey’en | : bir şey |
ve lâ yehtedûne | : ve hidayete ermezler |
Diyanet İşleri = Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun!” denildiğinde, “Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)a uyarız!” derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)?
Abdulbaki Gölpınarlı = Onlara, Allah neyi indirdiyse ona uyun dendi mi dediler ki: Hayır, biz atalarımız neye uyduysa ona uyarız. İyi ama atalarınızın aklı bir şeye ermiyorsa ve doğru yolu bulmadılarsa ne olacak?
Abdullah Parlıyan = Ama onlara “Allah'ın indirdiğine uyun” denildiğinde, “Hayır, biz yalnız atalarımızdan gördüğümüz inanç ve eylemlere uyarız” diye cevap verirler. Ya ataları akıllarını hiç kullanmamış ve doğru yolu bulamayan kimseler idiyseler, yine mi atalarının yoluna uyacaklar?
Adem Uğur = Onlara (müşriklere): Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, "Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız" dediler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?
Ahmed Hulusi = Onlara: "Allâh'ın inzâl ettiğine (varlığın ve varlığınızın Allâh Esmâ'sı olduğuna ve Sünnetullah bilgisine) iman edin" denildiğinde onlar: "Hayır, babalarımız neye tâbi ise biz de onların tâbi olduklarına (dışsal tanrısallığa) uyarız" derler. . . Ya babaları gerçeğe akıl erdiremeyen hakikati bulamamış kişidiyseler?
Ahmet Tekin = Onlara:'Allah’ın indirdiğine Kur’ân’a tâbi olun, Kur’ân’ı uygulayın' denildiğinde:'Hayır. Biz Kur’ân’a değil, gördüğümüz, bildiğimiz atalarımızın yoluna, hayat tarzına, onların uygulaya geldikleri eski âdetlere, geleneklere uyarız' derler. Atalarının akılları hiçbir şeye ermiyor olsa da, onlar hak yolu tercih etmemişler, doğruyu, aydınlığı, refahı bulamamışlarsa da mı, onların yolundan gidecekler?
Ahmet Varol = Onlara ne zaman: 'Allah'ın indirdiğine uyun' denilse: 'Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyuyoruz' derler. Ya, ataları bir şeyden anlamıyor veya doğru yolu bulamamış idilerse!
Ali Bulaç = Ne zaman onlara: "Allah'ın indirdiklerine uyun" denilse, onlar: "Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız" derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler?
Ali Fikri Yavuz = O müşriklere: “-Allah’ın indirdiğine (Kur’an’daki helâl ve harama) inanın ve tâbi olun.” denildiği zaman onlar: “Hayır, biz atalarımızı neyin üzerinde bulduksa ona uyarız.” dediler. Ya ataları bir şey anlıyamaz ve doğruyu seçemez idiyseler de mi? (onlara uyacaklar).
Ali Ünal = (Şeytan’ın izinde giden) kimselere, “Allah’ın indirdiği (Kur’ân’a) tâbi olun!” dendiği zaman, “Hayır, bilakis biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz (âdet, görenek ve inançlarımıza) tâbi oluruz.” derler. Ataları, hiçbir şeye aklı ermiyor ve hiçbir şekilde doğru yol üzerinde değildiyseler de mi?!
Bayraktar Bayraklı = Onlara, “Allah'ın indirdiğine uyunuz” dendiğinde, “Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız” derler. Ya ataları akıllarını kullanamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler de mi?
Bekir Sadak = Onlara: «Allah'in indirdigine uyun» denilince, «Hayir, atalarimizi yapar buldugumuz seye uyariz» derler; ya atalari bir sey akledemeyen ve dogru olmayan kimseler idiyseler?
Celal Yıldırım = Onlara, «Allah'ın indirdiğine uyun» denilince, «hayır biz baba ve dedelerimizi üzerinde bulduğumuz şeye uyarız» derler. Ya baba ve dedeleri bir şey akledememiş ve doğru yolu bulamamışlarsa ?
Cemal Külünkoğlu = Onlara: “Allah'ın indirdiğine uyun” denildiğinde: “Hayır, biz atalarımızdan gördüklerimize uyarız” derler. Peki, ama ataları bir şey düşünmeyen, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)?
Diyanet İşleri (eski) = Onlara: 'Allah'ın indirdiğine uyun' denilince, 'Hayır, atalarımızı yapar bulduğumuz şeye uyarız' derler; ya ataları bir şey akledemeyen ve doğru olmayan kimseler idiyseler?
Diyanet Vakfi = Onlara (müşriklere): Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar, «Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız» dediler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?
Edip Yüksel = Onlara, 'ALLAH'ın indirdiğine uyun,' dense, 'Hayır, biz atalarımızın izlediği yolu izleriz,' derler. Peki, ataları bir şey düşünemiyen ve doğru yolu bulamıyan kimseler olsalar da mı?!
Elmalılı Hamdi Yazır = Allahın indirdiğine uyun denildiği vakit de onlara yok dediler: Atalarımızı neyin üzerinde bulduksa ona uyarız, ya ataları bir şeye akl erdiremez ve doğruyu seçemez idiseler demi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlara: «Allah'ın indirdiğine uyun.» denildiğinde, «Hayır, atalarımızı neyin üzerinde bulduksa ona uyarız.» dediler. Ya ataları birşeye akıl erdirememiş ve doğruyu seçememiş idiyseler?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlara: «Allah'ın indirdiğine uyun.» dendiği vakit de: «Yok, atalarımızı neyin üzerinde bulduysak ona uyarız.» dediler. Ya ataları bir şeye akıl erdiremez ve doğruyu seçemez idiyseler de mi onlara uyacaklar?
Gültekin Onan = Ne zaman onlara: "Tanrı'nın indirdiklerine uyun" denilse; "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız" derler. (Peki) Ya ataları bir şey akledemeyen ve doğru yolu da bulamamış kimseler olsalar da mı?
Harun Yıldırım = Onlara: “Allah’ın indirdiğine uyun!” denildiği zaman: “Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız!?” derler. Ya ataları bir şey akletmeyen ve doğru yolda olmayanlar idiyseler?..
Hasan Basri Çantay = Onların (müşriklere); «Allahın indirdiğine uyun» denildiği zaman onlar: «Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulunduğumuz şey'e uyarız» derler. Ya ataları birşey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?
Hayrat Neşriyat = Hâlbuki onlara (o müşriklere): 'Allah’ın indirdiğine tâbi' olun!' denildiği zaman: 'Hayır! (Biz) atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey(ler)e tâbi' oluruz!' dediler. Ya ataları bir şeye akıl erdirmeyen ve doğru yolu bulmayan kimseler idiyseler! (Yine de onlara mı tâbi' olacaklar?)
İbni Kesir = Onlara; Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman, onlar hayır, biz atalarımızın üzerinde bulunduğumuz şeye uyarız, dediler. Peki, ya ataları bir şey akledemeyen, doğruyu bulamayan kimseler olsa da mı?
Kadri Çelik = Onlara, “Allah'ın indirdiğine uyun” denilince, “Hayır, babalarımızı yapar bulduğumuz şeye uyarız” derler. Babaları bir şey akıl edemeyen ve hidayeti bulamayan kimseler olsalar da mı (onlara uyacaklar)?
Muhammed Esed = Ama onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun!" denildiğinde bazıları: "Hayır, biz (yalnız) atalarımızdan gördüğümüz (inanç ve eylemler)e uyarız!" diye cevap verirler. Ya ataları akıllarını hiç kullanmamış ve hidayetten nasip almamış iseler?
Mustafa İslamoğlu = Onlara "Allah'ın indirdiklerine uyun!" denildiği zaman, "Hayır, biz atalarımızın üzerinde bulunduğu geleneğe uyarız!" derler. Ya ataları hiç akıllarını kullanmamış ve doğru yolu bulamışsalar?
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onlara, «Allah'ın indirdiğine uyun» denildiği zaman, dediler ki: «Hayır biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız.» Ataları bir şeye akıl erdirememiş, doğru bir yola gitmez oldukları halde de mi (onlara uyacaklar)?
Ömer Öngüt = Onlara: “Allah'ın indirdiğine uyun!” denildiği zaman: “Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız. ” derler. Peki, ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu bulamamış kimseler olsa da mı?
Şaban Piriş = Onlara, Allah’ın indirdiğine uyun denilince: -Hayır, biz, atalarımızı yapar bulduğumuz şeye uyarız, derler; ya ataları bir şeye akıl erdiremeyen ve doğru yolda olmayan kimseler idiyseler?
Sadık Türkmen = Onlara: “Allah’ın indirdiğine uyun” denildiği zaman; “Hayır biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız” derler. Peki ya ataları, akıllarını işletmeyen ve doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı, (onlara uyacaklar)?
Seyyid Kutub = Onlara; «Allah'ın indirdiklerine uyun» denilince; «Hayır, biz atalarımızdan gördüklerimize uyarız» derler. - Peki, ya onların ataları hiçbir şeyi düşünemeyen, doğru yolu bulamamış kimseler idiyse de mi öyle yapacaklar?
Suat Yıldırım = Onlara: "Gelin Allah’ın indirdiği buyruklara tâbi olun!" denildiğinde: "Hayır, biz babalarımızı hangi inanç üzerinde bulduysak ona uyarız." derler. Babaları bir şeye akıl erdirememiş ve doğruyu bulamamış olsalar da mı onlara uyacaklar?
Süleyman Ateş = Onlara: "Allâh'ın indirdiğine uyun!" dense, "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz(yol)a uyarız!" derler. Peki ama, ataları bir şey düşünmeyen, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (atalarının yoluna uyacaklar)?
Tefhim-ul Kuran = Ne zaman onlara: «Allah'ın indirdiklerine uyun» denilse, onlar: «Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız» derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulmamış idiyseler?
Ümit Şimşek = Onlara 'Allah'ın indirdiğine uyun' dendiğinde, onlar 'Biz atalarımızdan ne gördüysek ona uyarız' dediler. Peki, ya onların ataları birşey akıl edememiş veya doğru yolu bulamamışlarsa?
Yaşar Nuri Öztürk = Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun" dendiğinde: "Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler!...
İskender Ali Mihr = Ve onlara: “Allah’ın indirdiği şeye tâbî olun!” denildiğinde; “Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (yola) tâbî oluruz.” dediler. Ve eğer, onların ataları hiçbir şeyi akıl etmiyor ve hidayete ermemiş olsalar bile mi?
İlyas Yorulmaz = Onlara Allah’ın indirdiğine tabi olun denildiğinde, “Yok hayır; atalarımızı ne yapar bulduysak, biz ona uyarız. ” dediler. Ammaa… ya ataları bir şeye akletmeyen ve doğru yol üzerinde olmayanlardan iseler de mi? Atalarına uyacaklar.