وَأَمَّا إِذَا مَا ابْتَلَاهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَهَانَنِ
Ve emmâ izâ mâbtelâhu fe kadera aleyhi rızkahu fe yekûlu rabbî ehâneni.
Diyanet İşleri = Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, “Rabbim beni aşağıladı” der.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve fakat sınadı da rızkını daralttı mı, Rabbim der, alçalttı beni.
Abdullah Parlıyan = Ama onu yine denemek için rızkını daralttığı an Rabbim beni küçük düşürdü diye sızlanır.
Adem Uğur = Onu imtihan edip rızkını daralttığında ise "Rabbim beni önemsemedi" der.
Ahmed Hulusi = Fakat onu belâ ile deneyip geçimini daraltır ise: "Rabbim beni alçaltıp zelil kıldı" der (isyan eder, sabretmez)!
Ahmet Tekin = Onu imtihana tabi tutup rızkını kısarak ölçü ile verdiğinde:'Rabbim beni önemsemedi, bana hor baktı.' der.
Ahmet Varol = Ama ne zaman onu imtihan ederek rızkını daraltsa: 'Rabbim beni hor kıldı' der.
Ali Bulaç = Ama ne zaman onu deneyerek, rızkını kıssa, hemen: "Rabbim bana ihanet etti" der.
Ali Fikri Yavuz = Amma her ne zaman, onu imtihan edib de rızkını kendisine daraltırsa; o vakit de: “- Rabbim bana ihanet etti.” der.
Ali Ünal = Buna karşılık, (Rabbisi) kendisini sınayıp da nasibini daraltıverince, bu defa, (sabırla sınandığını ve sabrettiği takdirde karşılığını göreceğini düşünmeden, Allah’a adaletsizlik atfeder tarzda) “Rabbim beni zelil, perişan etti!” der.
Bayraktar Bayraklı = Fakat imtihan edip rızkını daralttığında ise, “Rabbim beni önemsemedi” der.
Bekir Sadak = Ama onu sinamak icin rizikini daraltip bir olcuye gore verdigi zaman: «Rabbim bana hor bakti» der.
Celal Yıldırım = (15-16) insanoğluna gelince, Rabbi onu denediğinde: İkramda bulunup nimetlere garkettiğinde, o, «Rabbim bana ikramda bulundu» der. Ama onu yine denemek için rızkını daralttığı zaman, «Rabbim bana haksızlık etti» der.
Cemal Külünkoğlu = Ama ne zaman onu deneyerek, rızkını kıssa, hemen: “Rabbim bana ihanet etti” der.
Diyanet İşleri (eski) = Ama onu sınamak için rızkını daraltıp bir ölçüye göre verdiği zaman: 'Rabbim bana hor baktı' der.
Diyanet Vakfi = Onu imtihan edip rızkını daralttığında ise «Rabbim beni önemsemedi» der.
Edip Yüksel = Ancak ne zaman ki rızkını kısarak onu sınarsa, 'Rabbim beni küçük düşürdü,' der.
Elmalılı Hamdi Yazır = Amma her ne zaman da imtihan edip rızkını daraltırsa o vakıt da rabbım bana ihanet etti der.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Fakat her ne zaman da sınayıp rızkını daraltırsa: «Rabbim bana ihanet etti.» der.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ama her ne zaman da sınayıp rızkını daraltırsa, o vakit de, «Rabbim beni zillete düşürdü.» der.
Gültekin Onan = Ama ne zaman onu deneyerek üzerindeki rızkını kıssa / kısıtlasa / daraltsa , hemen: "Rabbim bana ihanet etti" der.
Harun Yıldırım = Ama ne zaman onu deneyerek rızkını kıssa, hemen: “Rabbim bana ihanet etti.” der.
Hasan Basri Çantay = Fakat ne vakit da onu deneyerek üzerine rızkını daraltırsa şimdi de« Rabbim bana ihanet etdi» der!
Hayrat Neşriyat = Hâlbuki onu (bu sefer yoklukla) imtihân edip de rızkını kendisine daralttığı zaman: 'Rabbim bana ihânet etti!' der.
İbni Kesir = Ama onu denemek üzere rızkını daraltırsa: Rabbım beni fakir düşürdü, der.
Kadri Çelik = Ama ne zaman onu deneyerek rızkını kıssa hemen, “Rabbim bana ihanette bulundu” der.
Muhammed Esed = ama geçim vasıtalarını daraltarak onu denediği zaman ise, "Rabbim beni küçük düşürdü!" di(ye sızlanı)r.
Mustafa İslamoğlu = Ne zaman da Rabbi onu (darlıkla) sınayıp onun geçim alanını sınırlandıracak olsa, bu kez de "Rabbim beni zelil etti" der.
Ömer Nasuhi Bilmen = Amma onu imtihan edip de rızkını darlaştırdığı vakit de der ki: «Rabbim bana ihanet etti.»
Ömer Öngüt = Amma onu imtihan etmek için rızkını daraltıp bir ölçüye göre verdiği zaman: "Rabbim bana ihanet etti. " der.
Şaban Piriş = Ama onu, imtihan edip, rızkını daralttığında: -Rabbim bana ihanet etti, der.
Sadık Türkmen = Ama yine; rızkını daraltırsa: “Rabbim bana ihanet etti” der.
Seyyid Kutub = Fakat onu sınamak için rızkını daraltıp bir ölçüye göre verdiği zaman: «Rabbim bana hor baktı» der.
Suat Yıldırım = Ama yine denemek için nasibini daraltınca O: "Rabbim beni zelil, perişan etti!" der.
Süleyman Ateş = Ama Rabbi onu sınayıp rızkını daraltırsa: "Rabbim beni alçalttı (perişan etti)" der.
Tefhim-ul Kuran = Ama ne zaman onu deneyerek, rızkını kıssa, hemen: «Rabbim bana ihanette bulundu.» der.
Ümit Şimşek = Fakat ne zaman rızkını kısarak onu sınayacak olsa, bu defa da 'Rabbim beni ihmal etti' der.
Yaşar Nuri Öztürk = Ama Rabbi onu sıkıntıya uğratıp rızkını ölçüye bağlarsa: "Rabbim bana ihanet etti!" der.
İskender Ali Mihr = Ve fakat, ne zaman onu imtihan edip, böylece onun rızkını ölçülü verirse (daraltırsa), o zaman: “Rabbim bana ihanet etti.” der.
İlyas Yorulmaz = Yine Rabbi insanı deneyip imtihan etmek amacıyla, onun rızkını kısıp daralttığında “Rabbim bana ihanet etti” der.