كَلَّا بَل لَّا تُكْرِمُونَ الْيَتِيمَ
Kellâ bel lâ tukrimûnel yetîm(yetîme).
kellâ | : hayır |
bel | : bilâkis |
lâ tukrimûne | : ikram etmiyorsunuz, iyilik ve ihsanda bulunmuyorsunuz |
el yetîme | : yetim |
Diyanet İşleri = Hayır, hayır! Yetime ikram etmiyorsunuz.
Abdulbaki Gölpınarlı = İş öyle değil, hayır; siz, ne yetîmi ağırlıyorsunuz.
Abdullah Parlıyan = Hayır, hayır Allah'a karşı yaptığınız bu kötü zannın yanı sıra siz insanlardan yetimlere karşı da cömert değilsiniz.
Adem Uğur = Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz,
Ahmed Hulusi = Hayır! Hayır, yetime ikram etmiyorsunuz!
Ahmet Tekin = Böyle yanlış düşüncelere kapılmayın! İşin aslını öğrenmek istiyorsanız eğer, siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.
Ahmet Varol = Hayır. Aksine siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.
Ali Bulaç = Hayır; aksine, siz yetime ikram etmiyorsunuz.
Ali Fikri Yavuz = Hayır, (iyilik zenginlikle, ihanet fakirlikle değildir. İyilik ve fenalık, itaat ve isyan iledir). Doğrusu siz, yetime ikram etmezsiniz, (miras hakkını vermezsiniz).
Ali Ünal = Hayır, işin doğrusu şu ki, (ey insanlar,) siz yetime değer vermiyor ve ikramda bulunmuyorsunuz.
Bayraktar Bayraklı = (17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz; yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz; haram helâl demeden mirası yiyorsunuz; malı aşırı derecede seviyorsunuz.
Bekir Sadak = Hayir; yetime karsi comert davranmiyorsunuz.
Celal Yıldırım = Hayır, hayır; siz yetîme ikramda bulunmuyorsunuz.
Cemal Külünkoğlu = Hayır, yetime karşı cömert davranmıyorsunuz.
Diyanet İşleri (eski) = Hayır; yetime karşı cömert davranmıyorsunuz.
Diyanet Vakfi = (17-20) Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.
Edip Yüksel = Hayır! Doğrusu siz öksüze cömert davranmıyorsunuz?
Elmalılı Hamdi Yazır = Hayır hayır doğrusu siz yetîme ikram etmiyorsunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hayır, hayır, doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hayır hayır, doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz.
Gültekin Onan = Hayır; aksine, siz yetime ikram etmiyorsunuz.
Harun Yıldırım = Hayır, hayır; aksine, siz yetime ikram etmiyorsunuz.
Hasan Basri Çantay = Hayır. Siz bil'akis yetime iyilik etmezsiniz.
Hayrat Neşriyat = Hayır! (Siz) doğrusu yetime ikrâm etmiyorsunuz!
İbni Kesir = Hayır; doğrusu siz, yetime ikram etmezsiniz.
Kadri Çelik = Hayır! Aksine siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.
Muhammed Esed = Ama hayır, hayır, (ey insanlar, bütün yaptıklarınızı ve yapmadıklarınızı bir düşünün:) siz yetime karşı cömert değilsiniz,
Mustafa İslamoğlu = Asla! Bilakis siz yetime izzet ikram göstermiyorsunuz,
Ömer Nasuhi Bilmen = Yok, yok. Belki siz yetime ikram etmezsiniz.
Ömer Öngüt = Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmezsiniz.
Şaban Piriş = -Hayır, yetime ikramda bulunmuyorsunuz.
Sadık Türkmen = Hayir Hayir! Aksine siz yetime ikram etmiyorsunuz.
Seyyid Kutub = Hayır yetime karşı cömert davranmıyorsunuz.
Suat Yıldırım = Hayır! (Siz Allah’tan hep ikramı devam ettirmesini istersiniz ama,) yetime değer vermezsiniz!
Süleyman Ateş = Hayır, doğrusu siz (Allah'tan ikrâm bekliyorsunuz ama kendiniz) yetime ikrâm etmiyorsunuz.
Tefhim-ul Kuran = Hayır; aksine, siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.
Ümit Şimşek = Hayır, siz yetime ikram etmiyorsunuz.
Yaşar Nuri Öztürk = Doğrusu şu ki, siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.
İskender Ali Mihr = Hayır, bilâkis siz yetime ikram etmiyorsunuz.
İlyas Yorulmaz = Hayır! (Rabbinin senin rızkını kısmasının sebebi) Yetime ikramlarda bulunmuyorsunuz.