وَانشَقَّتِ السَّمَاء فَهِيَ يَوْمَئِذٍ وَاهِيَةٌ
Ven şakkatis semâu fe hiye yevme izin vâhiyeh(vâhiyetun).
ve inşakkati | : ve yarıldı |
es semâu | : sema, gökyüzü, gök |
fe | : artık |
hiye | : o |
yevme izin | : izin gün |
vâhiyetun | : zaafa uğramıştır (dengesi bozulmuştur) |
Diyanet İşleri = Gök de yarılmış ve artık o gün o da çökmeye yüz tutmuştur.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve gök yarılır, o gün bitkin bir hâle gelir.
Abdullah Parlıyan = Ve gök yarılacak, artık o gün dayanıksız olup çökmeye yüz tutacak.
Adem Uğur = Gök de yarılır ve artık o gün o, çökmeye yüz tutar.
Ahmed Hulusi = O semâ (benlik bilinci) yarılmıştır! O süreçte o, göçmüştür!
Ahmet Tekin = Gök yarılmış, o gün çökmüştür.
Ahmet Varol = Gök yarılmıştır. O artık o gün sarkmıştır.
Ali Bulaç = Gök yarılıp çatlamıştır; artık o gün, 'sarkmış/za'fa uğramıştır.'
Ali Fikri Yavuz = Gök de yarılmış; o gün, o da sarkmıştır.
Ali Ünal = Gök yarılır da, pörsümüş, çökmüş bir haldedir o gün;
Bayraktar Bayraklı = Gök yarılmıştır. O gün o, lime lime sarkmıştır.
Bekir Sadak = Gok yarilir; o gun duzeni bozulur.
Celal Yıldırım = Gök yarılır; o gün artık o bütün güç ve ölçüsünü kaybetmiştir.
Cemal Külünkoğlu = Gök de yarılmış ve artık o gün o da çökmeye yüz tutmuştur.
Diyanet İşleri (eski) = Gök yarılır; o gün düzeni bozulur.
Diyanet Vakfi = Gök de yarılır ve artık o gün o, çökmeye yüz tutar.
Edip Yüksel = Gök yarılmıştır, parçalanmıştır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve Semâ yarılmış o da o gün sarkmıştır,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve gök yarılmış, o da o gün sarkmıştır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O gün gök yarılmış, sarkmıştır.
Gültekin Onan = Gök yarılıp çatlamıştır; artık o gün 'sarkmış/za'fa uğramıştır'.
Harun Yıldırım = Gök yarılacak, o gün o güçsüz düşecek.
Hasan Basri Çantay = Gök de yarılmış ve artık o, o gün za'fa düşmüşdür.
Hayrat Neşriyat = Ve gök yarılmıştır; artık o gün o, (pek çürük ve) zayıftır!
İbni Kesir = Gök de yarılmış ve o gün bitkin bir hale gelmiştir.
Kadri Çelik = Gök yarılır, o gün çökmeye yüz tutmuş olur.
Muhammed Esed = ve gök yarılıp parçalanacak -çünkü o Gün zayıf ve güçsüz düşecek-;
Mustafa İslamoğlu = Ve gök parçalanmış olacak, zira o gün tüm direncini yitirmiş olacak.
Ömer Nasuhi Bilmen = (15-17) İşte o günde Kıyamet vukûa gelmiş olur. Ve gök yarılmıştır, artık o, o günde pek zaiftir. Ve melek (zümresi) onun çevresindedir ve Rabbin Arş'ını, başları üzerinde sekiz melek yüklenir.
Ömer Öngüt = Gök de yarılır ve artık o gün çökmeye yüz tutar.
Şaban Piriş = Gök paramparça olur, çünkü o gün zayıf ve güçsüz düşer..
Sadık Türkmen = Ve gök yarılıp parçalanacak, çünkü o gün zayıf ve güçsüz düşecek/sarkacaktır!
Seyyid Kutub = Gök yarılmış, o gün o; zayıflamış sarkmıştır.
Suat Yıldırım = O gün gök yarılır, parçalanır, iyice kuvvetten düşer.
Süleyman Ateş = Gök yarılmıştır; o gün o, zayıf, sarkıktır.
Tefhim-ul Kuran = Gök de yarılıp çatlamıştır: artık o gün, 'sarkmış/za'fa uğramıştır.'
Ümit Şimşek = Gök yarılmış, gücünü yitirmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk = Gök yarılmıştır. O gün o, lime lime sarkmıştır.
İskender Ali Mihr = Ve sema yarılmıştır. Artık o, izin günü zaafa uğramıştır (dengesi bozulmuştur).
İlyas Yorulmaz = Gök parça parça olur, çünkü o gün gök dayanamayacak kadar zayıftır.