فَلَا أُقْسِمُ بِالْخُنَّسِ
Fe lâ uksimu bil hunnes(hunnesi).
fe | : olduğu zaman |
lâ | : hayır |
uksimu | : kasem ederim, yemin ederim |
bi el hunnesi | : hünnese, merkezî çekim kuvvetine |
Diyanet İşleri = (15-16) Andolsun, bir görünüp bir sinenlere, akıp gidip kaybolanlara,
Abdulbaki Gölpınarlı = Artık andolsun dönüp kaybolan.
Abdullah Parlıyan = Hayır, hayır! Geceleri dönüp duran gündüzleri de kaybolan yıldızlara,
Adem Uğur = Şimdi yemin ederim o sinenlere,
Ahmed Hulusi = Kasem ederim El Hünnes olarak (Güneş'in ışığından gündüz görünmeyen yıldızlar), Not: Hz. Âli r. a. "El Hünnes"i şöyle tefsir eder: "Bunlar gündüzün sinen - görünmeyen, geceleyin zâhir olan - çıkan yıldızlardır (gezegenlerdir). "
Ahmet Tekin = Başka söze gerek yok. Hareket noktalarına dönen, gizlenen yıldızlara, yoğunlaşan enerjiye, pusan boyutlara yemin ederim.
Ahmet Varol = Hayır. Yemin ederim o (gündüz) kaybolup (gece) geri dönen (yıldız)lara,
Ali Bulaç = Artık hayır; yemin ederim (gündüz) sinip (gece) dönen (gezegen)lere,
Ali Fikri Yavuz = Şimdi kasem ederim, (geceleyin görünüb gündüz) sönen yıldızlara,
Ali Ünal = Ve yemin ederim gözden gizlenip sinenlere; (gezegenlere güneş ışığında) çekilen,
Bayraktar Bayraklı = (15-16) Kara deliklere, ak deliklere yemin olsun,
Bekir Sadak = (15-16) Gunduz sinip geceleri gozuken gezegenlere and olsun;
Celal Yıldırım = Yemin ederim o (gündüzleyin) sinip gizlenen (yıldız)lara,
Cemal Külünkoğlu = (15-16) (Hayır yine) yemin ederim, (geceleyin görünüp gündüz) sönen yıldızlara, dönüp dolaşıp yuvasına giren gezegenlere.
Diyanet İşleri (eski) = (15-16) Gündüz sinip geceleri gözüken gezegenlere and olsun;
Diyanet Vakfi = (15-16) Hayır! Akıp giden, bir kaybolup bir etrafı aydınlatan yıldızlara andolsun,
Edip Yüksel = Andolsun gizlenen yıldızlara,
Elmalılı Hamdi Yazır = Şimdi kasem ederim o sinenlere
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şimdi yemin ederim o sinenlere,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Şimdi yemin ederim o sinenlere (gündüzleri gözden kaybolan yıldızlara),
Gültekin Onan = Artık hayır; yemin ederim (gündüz) sinip (gece) dönen (gezegen)lere,
Harun Yıldırım = Artık hayır; yemin ederim sinip dönenlere,
Hasan Basri Çantay = (Demek ki hakıykat, ey kâfirler, sizin dediğiniz gibi değildir). Andederim o (geceleri) geri dön (üb aydınlık neşr eden),
Hayrat Neşriyat = (15-16) Artık yemîn ederim, (yörüngesini tamamlayıp) geri dönen o yıldızlara; o akıp akıp (gün ışıdığında) gizlenenlere!
İbni Kesir = Andolsun sinenlere;
Kadri Çelik = Hayır, yemin ederim geri kalıp gizlenenlere.
Muhammed Esed = Hayır! Hayır! Dönüp duran yıldızları tanıklığa çağırırım,
Mustafa İslamoğlu = Bundan ötesi yok! İşte ben yemin ederim gizlenenlere,
Ömer Nasuhi Bilmen = Artık andolsun geri dönen yıldızlara.
Ömer Öngüt = Hayır! (Gündüz) kaybolan yıldızlara andolsun!
Şaban Piriş = Hayır, Yemin ederim gizlenene..
Sadık Türkmen = Hayir Hayir! Yemin ederim gizlenip geri gelenlere,
Seyyid Kutub = Yemin ederim geri kalıp gizlenenlere.
Suat Yıldırım = Bakın: Gündüzün sinip gizlenen yıldızlara...
Süleyman Ateş = Yoo, yemin ederim o geri kalıp gizlenenlere;
Tefhim-ul Kuran = Artık hayır; yemin ederim (gündüz) sinip (gece) dönen (gezegen)lere,
Ümit Şimşek = Yemin ederim geri dönenlere,
Yaşar Nuri Öztürk = Hayır, iş onların sandığı gibi değil! Yemin olsun o sinip gizlenenlere,
İskender Ali Mihr = Bundan sonra hayır, hünnese (merkezî çekim kuvvetine) yemin ederim.
İlyas Yorulmaz = Hayır! Yıldız kümelerine.