لَقَدْ كَانَ لِسَبَإٍ فِي مَسْكَنِهِمْ آيَةٌ جَنَّتَانِ عَن يَمِينٍ وَشِمَالٍ كُلُوا مِن رِّزْقِ رَبِّكُمْ وَاشْكُرُوا لَهُ بَلْدَةٌ طَيِّبَةٌ وَرَبٌّ غَفُورٌ
Lekad kâne li sebein fî meskenihim âyetun, cennetâni an yemînin ve şimâlin, kulû min rızkı rabbikum veşkurû lehu, beldetun tayyibetun ve rabbun gafûr(gafûrun).
lekad | : andolsun |
kâne | : oldu |
li sebein | : Sebe (halkı) için |
fî | : içinde, vardır |
meskeni-him | : onların meskenleri, meskûn oldukları, yerleştikleri yerler |
âyetun | : bir âyet, ibret |
cennetâni | : iki bahçe |
an yemînin | : sağdan |
ve şimâlin | : ve soldan |
kulû | : yeyin |
min rızkı | : rızkından |
rabbi-kum | : Rabbinizin |
veşkurû | : ve şükredin |
lehu | : ona |
beldetun | : bir belde, şehir |
tayyibetun | : temiz, hoş, güzel |
ve rabbun | : ve bir Rab |
gafûrun | : gafur olan, mağfiret eden, günahları sevaba çeviren |
Diyanet İşleri = Andolsun, Sebe’ halkı için kendi yurtlarında bir ibret vardı: Biri sağda biri solda iki bahçe bulunuyordu. Onlara şöyle denilmişti: “Rabbinizin rızkından yiyin ve O’na şükredin. Beldeniz güzel bir belde, Rabbiniz de çok bağışlayıcı bir Rabdir.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Andolsunki Sebe kavmine, oturdukları yerde bile bir delil vardı, sağda, solda iki bahçe bulunmadaydı; yiyin Rabbinizin rızkından ve şükredin ona; tertemiz bir şehir ve suçları örten bir Rab.
Abdullah Parlıyan = Andolsun ki Sebe' kavmine, kendi yurtlarında ilâhî nimeti ve güzelliği yansıtan bir ibret ve alamet vardı. Sağlı sollu cennet misali iki bahçe bulunmaktaydı. Rabbinizin size bahşettiği rızıktan yiyin ve O'na şükredin, ne güzel topraklar ve ne bağışlayıcı bir Rabb.
Adem Uğur = Andolsun, Sebe' kavmi için oturduğu yerlerde büyük bir ibret vardır. Biri sağda, diğeri solda iki bahçeleri vardı. (Onlara:) Rabbinizin rızkından yeyin ve O'na şükredin. İşte güzel bir memleket ve çok bağışlayan bir Rab!
Ahmed Hulusi = Andolsun ki Sebe halkına kendi meskenlerinde (bedenlerinde) bir işaret vardır! Sağdan ve soldan iki bahçe ile çevrili. . . (Kendilerine): "Rabbinizin yaşam gıdasından beslenin ve O'na şükredin! Tayyib bir belde ve Ğafûr bir Rab!" (denildi).
Ahmet Tekin = Sebe’ kavminin oturduğu yerlerde de, Allah’ın varlığını, birliğini, kudretini gösteren işaretler, insanlar için büyük ibretler, alınacak dersler, kalıntılar vardır. Biri bol mahsul veren, diğeri düşük verimli iki bahçeleri vardı. Onlara:'Rabbinin size verdiği rızıktan yiyin. O’na şükredin. İşte güzel bir memleket, koruma kalkanına alan ve bağışlaması bol bir Rab!' denildi.
Ahmet Varol = Andolsun ki Sebe (halkı)nın kaldığı yerde de bir ibret vardır. Sağdan ve soldan iki bahçe. [1] 'Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. (Beldeniz) hoş bir belde ve (Rabbiniz) çok bağışlayıcı Rab!' [2]
Ali Bulaç = Andolsun, Sebe' (halkı)nın oturduğu yerlerde de bir ayet vardır. (Evleri) Sağdan ve soldan iki bahçeliydi. (Onlara demiştik ki:) "Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. Güzel bir şehir ve bağışlayan bir Rabb(iniz var)."
Ali Fikri Yavuz = Gerçekten (Yemen’de yaşamış olan) Sebe’ kavmi için, oturdukları yerlerde (kudret ve vahdaniyyetimize delâlet eden) bir alâmet vardı: Sağ ve soldan iki taraflı bahçeler... (peygamberleri onlara şöyle demişti): “- Rabbinizin rızkından yeyin de, O’na şükredin. (Çünkü beldeniz) hoş bir belde; Rabbiniz de, mağfireti çok bir Rab’dır.”
Ali Ünal = Sebe’ halkı için yaşadıkları diyarda çok önemli bir ders, bir mesaj vardı. Oturdukları meskenlerin (iki yanından) sağında ve solunda bahçeler uzanıyordu. “Rabbinizin size bahşettiği nimetlerden faydalanın ve (karşılığında) O’na şükredin! İşte, sizin için ne hoş bir memleket ve ne kadar da bağışlayıcı bir Rab!”
Bayraktar Bayraklı = Sebe'lilerin yurtlarında Allah'ın kudretine bir işaret vardır. Sağlı sollu iki bahçe vardı. Onlara, “Rabbinizin verdiği rızıktan yiyiniz ve O'na şükrediniz” denildi. Ne güzel bir ülke ve ne güzel affedici bir Rabb![451]
Bekir Sadak = Sebelilerin yurtlarinda Allah'in kudretine bir isaret vardir: Sagli sollu iki bahce vardi. Onlara: «Rabbinizin verdigi riziktan yiyin ve O'na sukredin. Iste hos bir sehir ve bagislayan bir Rab» denmisti.
Celal Yıldırım = And olsun ki, Sebe'li'lere kendi yurtlarında (ilâhî nimeti güzelliğiyle yansıtan) bir belge ve belirti vardı: Sağlı sollu (Cennet misali) iki bahçe bulunuyordu. «Rabbınızın rızkından yeyin, O'na şükredin. Güzel hoş bir şehir ve çokça bağışlayan bir Rabb» (denilmişti).
Cemal Külünkoğlu = Andolsun, bir vadinin sağında ve solunda uzayan iki ovadan oluşmuş (Yemen'deki) Sebe yurdundan da alınacak ibret vardır. Onlara şöyle denilmişti: “Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. (Beldeniz) güzel bir belde, Rabbiniz de çok bağışlayıcı bir Rabdir.”
Diyanet İşleri (eski) = Sebelilerin yurtlarında Allah'ın kudretine bir işaret vardır: Sağlı sollu iki bahçe vardı. Onlara: 'Rabbinizin verdiği rızıktan yiyin ve O'na şükredin. İşte hoş bir şehir ve bağışlayan bir Rab' denmişti.
Diyanet Vakfi = Andolsun, Sebe' kavmi için oturduğu yerlerde büyük bir ibret vardır. Biri sağda, diğeri solda iki bahçeleri vardı. (Onlara:) Rabbinizin rızkından yeyin ve O'na şükredin. İşte güzel bir memleket ve çok bağışlayan bir Rab!
Edip Yüksel = Sebe'lilerin evleri, sağlı sollu iki bahçeyle birlikte bir harikaydı. Rabbinizin rızkından yeyin ve O'na şükredin. Güzel bir ülke ve Bağışlayan bir Rab...
Elmalılı Hamdi Yazır = Celâlime kasem ederim ki Sebe' için meskenlerinde hakıkaten bir âyet vardı: Sağ ve soldan iki Cennet, yeyin diye rabbınızın rızkından da ona şükredin, ne güzel! Hoş bir belde, gafur bir rab.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Andolsun ki, Sebe topluluğu için yurtlarında gerçekten bir ibret vardı; sağlı sollu iki bahçe! Onlara hal diliyle: «yiyin Rabbinizin rızkından da O'na şükredin, ne güzel, hoş bir şehir ve bağışlayan bir Rabb!» derlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Andolsun ki Sebe' kavmi için oturdukları yerde bir ibret vardı: Sağ ve soldan iki bahçe! (onlara): «Rabbinizin rızkından yiyin de O'na şükredin, ne güzel bir belde ve çok bağışlayıcı bir Rab!» (denildi).
Gültekin Onan = Andolsun, Sebe (halkı)nın oturduğu yerlerde de bir ayet vardır. (Evleri) Sağdan ve soldan iki bahçeliydi. (Onlara demiştik ki:) "Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. Güzel bir şehir ve bağışlayan bir rabb(iniz var)."
Harun Yıldırım = Andolsun, Sebe' kavmi için oturduğu yerlerde büyük bir ibret vardır. Biri sağda, diğeri solda iki bahçeleri vardı. (Onlara:) Rabbinizin rızkından yeyin ve O'na şükredin. İşte güzel bir memleket ve çok bağışlayan bir Rab!
Hasan Basri Çantay = Andolsun ki «Sebe'» (kavmini) n sakin olduğu yerde (de) bir ibret vardı. (Her ev) sağdan, soldan iki (şer) cennet (bağçe ile muhacir idi). (Onlara:) «Rabbinizin rızkından yeyin, Ona şükredin. Çok güzel (temiz) bir belde. Rab (şükredenleri) cidden yarlığayıcıdır» (denilmişdi).
Hayrat Neşriyat = Celâlim hakkı için, Sebe’ (kavmi) için oturdukları yerde bir ibret vardı. (Oturdukları yeri) sağdan ve soldan (çevreleyen) iki bahçe (vardı). (Onlara:) 'Rabbinizin rızkından yiyin de O’na şükredin! (İşte) hoş bir memleket ve çok bağışlayıcı bir Rab!' (denilmişti.)
İbni Kesir = Sebe'liler için yurdlarında bir ayet vardı: Sağlı sollu iki bahçe. Rabbınızın rızkından yeyin ve O'na şükredin. Güzel bir belde ve bağışlayan bir Rabb.
Kadri Çelik = Şüphesiz Sebe halkının oturduğu yerlerde de bir ayet vardır. (Evleri) Sağdan ve soldan iki bahçeliydi. “Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. (Sizin için burada) Güzel bir şehir ve bağışlamakta olan bir rab (var, dedik).”
Muhammed Esed = Sebe halkı, (çekici güzellikler içindeki) yurtlarında (Allah'ın rahmetinin) bir işaretine sahiptiler; sağa ve sola doğru uzanan iki (geniş) bahçe, (onlara sanki şu çağrıyı yapıyordu:) "Rabbinizin size bahşettiği rızıktan yiyin ve O'na şükredin! Ne güzel topraklar ve ne bağışlayıcı bir Rab!"
Mustafa İslamoğlu = Doğrusu (bu), yurtlarında bir nice ibret bulunan Sebe halkı için de geçerliydi: sağdan ve soldan boylu boyunca uzanan cennetler (gibi bir doğa, hal diliyle sanki şöyle sesleniyordu): "Rabbinizin size bahşettiği rızıktan nasiplenin, ama O'na olan şükrünüzü de eda edin! (İşte) tarifsiz güzellikte bir yurt ve tarifsiz bağışlayıcı bir Rab!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Celâlim hakkı için Sebe' (kavmi) için ikametgâhlarında bir alâmet var idi. Sağdan ve soldan iki cennet ile çevrilmişti. (Kendilerine denilmişti ki:) «Rabbinizin rızkından yeyin ve O'na şükredin. Tertemiz bir belde ve yarlığayan bir Rab.»
Ömer Öngüt = Andolsun ki Sebe kavminin oturduğu yerlerde de bir ibret vardır. Sağlı sollu iki bahçe bulunuyordu. Rabbinin verdiği rızıktan yiyin ve O'na şükredin. Güzel bir belde, çok bağışlayan bir Rab!
Şaban Piriş = Sebe halkı için, ülkelerinde bir ibret vardı: Sağlı sollu bir bahçe! -Rabbiniz’in rızkından yiyin ve O’na şükredin. Güzel bir belde ve bağışlayıcı bir Rab!
Sadık Türkmen = Ant olsun Kİ; Sebe halkının meskenlerinde bir ibret vardı. Biri sağdan, diğeri soldan, iki bahçeleri vardı. “Rabbinizin rızkından yiyin ve O’na şükredin. Tertemiz hoş bir belde ve çok bağışlayan bir Rabb!”
Seyyid Kutub = Gerçekten bir vadinin sağında ve solunda uzayan iki ovadan oluşmuş Sebe yurdundan alınacak ibret dersi vardır. Onlara «Rabb'inizin verdiği rızıkları yiyiniz ve O'na şükrediniz, işte size güzel bir ülke ve bağışlayıcı bir Rabb» dendi.
Suat Yıldırım = Gerçekten Sebe’ halkına, oturdukları diyarda bir ibret dersi vardı. Onların meskenleri sağdan soldan iki bahçe ile çevrili idi. Peygamberleri kendilerine dedi ki: "Allah’ın nimetlerinden yiyiniz, içiniz, O’na şükrediniz. Ne hoş bir diyar! Ne iyi, ne müsamahalı ve bağışlayıcı bir Rab!"
Süleyman Ateş = Andolsun (Kahtan oğlu, Ya'rub oğlu...) Sebe (oğulların)ın oturdukları yerlerde de bir ibret vardır: (O meskenler) Sağdan, soldan iki bahçe (ile çevrili idi. Onlara): "Rabbinizin rızkından yeyin de O'na şükredin! Hoş (bir) ülke, çok bağışlayan Rab!" (denilmişti).
Tefhim-ul Kuran = Andolsun, Sebe (halkı)nın oturduğu yerlerde de bir ayet vardır. (Evleri) Sağdan ve soldan iki bahçeliydi. (Onlara demiştik ki:) «Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. Güzel bir şehir ve bağışlamakta olan bir Rabb(iniz var).»
Ümit Şimşek = Doğrusu, Sebe' kavminin yurdunda da onlar için bir âyet vardı. Onlar sağ ve sollarından, iki taraflı bağlarla çevrilmişlerdi-Rabbinizin rızkından yiyin de Ona şükredin diye. İşte size tertemiz bir belde ve ziyadesiyle bağışlayıcı bir Rab!
Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun, Sebe' için kendi meskenlerinde bir ibret vardı. Sağ ve soldan iki bahçe. Rabbinizin rızkından yiyin de O'na şükredin. Tertemiz bir belde ve affeden bir Rab...
İskender Ali Mihr = Andolsun ki Sebe (halkı) için meskûn oldukları yerlerde, sağda ve soldaki iki bahçe âyettir (ibrettir). Rabbinizin rızkından yeyin ve O’na şükredin! (O), güzel bir belde. Ve (Allah), mağfiret eden bir Rab.
İlyas Yorulmaz = Oturdukları meskenlerde Sebe kavmini hatırlatan işaretler var. Sağında ve solunda iki bahçenin yetiştirdiği, Rabbinizin rızıkların dan şükrederek yiyin. O tertemiz beldeler ve bağışlayıcı Rab olmak, O’na aittir.