الَّذِينَ يَتَرَبَّصُونَ بِكُمْ فَإِن كَانَ لَكُمْ فَتْحٌ مِّنَ اللّهِ قَالُواْ أَلَمْ نَكُن مَّعَكُمْ وَإِن كَانَ لِلْكَافِرِينَ نَصِيبٌ قَالُواْ أَلَمْ نَسْتَحْوِذْ عَلَيْكُمْ وَنَمْنَعْكُم مِّنَ الْمُؤْمِنِينَ فَاللّهُ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلَن يَجْعَلَ اللّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلاً
Ellezîne yeterabbesûne bikum, fe in kâne lekum fethun minallâhi kâlû e lem nekun meakum, ve in kâne lil kâfirîne nasîbun, kâlû e lem nestahviz aleykum ve nemna’kum minel mu’minîn(mu’minîne. Fallâhu yahkumu beynekum yevmel kıyâmet(kıyâmeti). Ve len yec’alallâhu lil kâfirîne alâl mu’minîne sebîlâ(sebîlen).
ellezîne | : onlar, ... olanlar |
yeterabbesûne | : gözlüyorlar |
bi-kum | : sizi |
fe | : öyle ki, o zaman |
in kâne | : şayet, eğer oldu ise |
lekum | : size, sizin için |
fethun | : bir fetih |
min allâhi | : Allah’tan |
kâlû | : dediler |
e | : mı? |
lem nekun | : biz olmadık |
mea-kum | : sizinle beraber |
ve | : ve |
in kâne | : şayet, eğer oldu ise |
li el kâfirîne | : kâfirler için, kâfirlere |
nasîbun | : bir nasip |
kâlû | : dediler |
e | : mı? |
lem nestahviz | : biz kaplamadık, siper olmadık |
aleykum | : size, sizin üzerinize |
ve nemna’-kum | : ve size ... olmasına mani olduk |
min el mu’minîne | : mü’minlerden |
fe | : o zaman, artık |
allâhu | : Allah |
yahkumu | : hükmeder, hükmedecek |
beyne-kum | : sizin aranızda |
yevme el kıyâmeti | : kıyâmet günü |
ve | : ve |
len yec’ale | : asla yapmaz |
allâhu | : Allah |
li el kâfirîne | : kâfirlere |
alâ el mu’minîne | : mü’minler üzerine, mü’minlere karşı |
sebîlen | : bir yol |
Diyanet İşleri = Onlar sizi gözetleyip duran kimselerdir. Eğer Allah tarafından size bir fetih (zafer) nasip olursa, “Biz sizinle beraber değil miydik?” derler. Şayet kâfirlerin (zaferden) bir payı olursa, “Size üstünlük sağlayıp sizi mü’minlerden korumadık mı?” derler. Allah, kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir. Allah, mü’minlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Onlar, sizin ahvâlinizi gözetip dururlar. Siz, Allah'ın lütfüyle bir fetih elde ederseniz biz de derler, sizinle değil miydik? Kâfirlere bir zafer payı düşse üstünlüğünüzü temin etmedik mi, inananların, size hücumunu menetmedik mi derler. Kıyamet gününde, Allah hakkınızda hükmeder ve Allah, kâfirlere, müminler aleyhine bir yol, bir başarı vermez.
Abdullah Parlıyan = Onlar öyle münafıklardır ki, sizi gözetleyip dururlar, eğer size Allah'tan bir zafer nasib olursa, sizinle beraber değil miydik? derler. Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin zaferden bir payları olursa, bu sefer de onlara; sizi yenip öldürebileceğimiz mümkün iken, mü'minlerden korumadık mı? derler. Artık Allah, kıyamet günü aranızda hükmünü verecek ve Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin mü'minlere zarar vermelerine asla izin vermeyecektir.
Adem Uğur = Sizi gözetleyip duranlar, eğer size Allah'tan bir zafer (nasib) olursa, "Sizinle beraber değil miydik?" derler. Kâfirlerin (zaferden) bir nasipleri olursa (bu sefer de onlara), "Sizi yenip (öldürebileceğimiz halde öldürmeyip) müminlerden korumadık mı?" derler. Artık Allah kıyamet gününde aranızda hükmedecektir ve kâfirler için müminler aleyhine asla bir yol vermeyecektir.
Ahmed Hulusi = Onlar başınıza gelecekleri izliyorlar. . . Eğer size Allâh'tan zafer ulaşırsa "Biz de sizinle değil miydik?" derler. Hakikati inkâr eden güruha bir başarı nasip olursa da bu defa "Biz sizden üstün gelmedik mi, iman edenlere karşı sizi korumadık mı?" derler. Allâh kıyamet sürecinde aranızda hükmeder. Allâh iman edenler aleyhine fırsat vermeyecektir, hakikati inkâr edenlere!
Ahmet Tekin = Gözleri üstünüzde olanlar, size Allah’tan bir zafer nasip olursa:'Biz sizinle beraber değil miydik?' derler. Şâyet kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlerin zaferden bir payı olursa, 'İstesek sizi yenemez miydik? Mü’minlerden taraf olmamakla, sizi onlardan korumuş olmuyor muyuz?' derler.Allah, kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir. Allah, mü’minlerin aleyhine kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere bir imkân, bir fırsat vermeyecektir.
Ahmet Varol = Onlar sizi sürekli gözetleyip dururlar. Eğer size Allah tarafından bir fetih nasip olursa: 'Biz de sizinle birlikte değil miydik?' derler. Eğer kâfirlere bir pay olursa bu kez onlara: 'Size üstünlük sağlayıp sizi mü'minlerden korumadık mı?' derler. Kıyamet gününde Allah aranızda hüküm verecektir. Allah, kâfirlere mü'minlerin aleyhine bir yol vermeyecektir.
Ali Bulaç = Onlar sizi gözetleyip duruyorlar. Size Allah'tan bir fetih (zafer ve ganimet) gelirse: "Sizinle birlikte değil miydik?" derler. Ama kafirlere bir pay düşerse: "Size üstünlük sağlamadık mı, mü'minlerden size (gelecek tehlikeleri) önlemedik mi?" derler. Allah, kıyamet günü aranızda hükmedecektir. Allah, kafirlere mü'minlerin aleyhinde kesinlikle yol vermez.
Ali Fikri Yavuz = O münafıklar sizin hâlinizi gözetleyip beklerler: Eğer Allah tarafından size bir fetih (zafer) olursa derler ki: “- Biz sizinle beraber değil miydik, bize de mal ve ganimetten verin.” Fakat kâfirlere bir zafer hissesi düşerse, kâfirlere hitaben: “- Biz, size yardım ederek üstünlüğünüzü temin etmedik mi? Size mü’minlerden gelecek ziyanı önlemedik mi? (Bizi de ganimete ortak yapın)”, derler. Artık Allah, kıyamet gününde aranızda hükmünü verir; ve Allah elbette o günde, kâfirler için mü’minler aleyhine bir yol (imkân ve delil) verecek değildir.
Ali Ünal = Münafıklar, sizinle ilgili olup bitenleri çok yakından izler ve devamlı olarak havayı yoklarlar: Şayet Allah size bir zafer lûtfederse, “Biz de sizinle beraber değil miydik?” derler. Eğer karşınızdaki kâfirlere zaferden bir pay düşecek olsa, bu defa onlara, “Biz, (mü’minlere katılmamak ve onları içten vurmak suretiyle) size yardım edip bu zaferde daha önemli bir pay sahibi olmadık mı, sizi mü’minlere karşı korumadık mı?” derler. Allah, Kıyamet Günü sizinle onlar arasında hükmünü verecektir. Allah, kâfirlere mü’minler aleyhinde asla yol vermez.
Bayraktar Bayraklı = Kâfirler ve münafıklar, sadece başınıza gelecekleri görmeyi beklerler. Böylece eğer Allah'tan size bir zafer ihsan edilirse, “Sizin yanınızda değil miydik?” derler. Eğer savaşta kâfirlerin bir payı olursa, “Biz size üstünlük sağlayıp sizi müminlerden korumadık mı?” derler. Ama Allah, kıyamet günü aranızda hükmünü verecek, kafirlerin müminlere zarar vermelerine asla izin vermeyecektir.
Bekir Sadak = Sizi gozleyenler, Allah'tan size bir zafer gelirse, «Sizinle beraber degil miydik?» derler; eger kafirlere bir pay cikarsa, onlara: «Size ustunluk saglayarak sizi muminlerden korumadik mi?» derler. Allah kiyamet gunu aranizda hukum verir. Allah inkarcilara, inananlar aleyhinde asla firsat vermeyecektir. *
Celal Yıldırım = (Öyle münafıklar ki), sizi gözleyip duruyorlar (sonunuzun nereye varacağını bekliyorlar). Size Allah'tan bir zafer kapısı açılırsa, «sizinle beraber değil miydik ?» derler. Kâfirlere (zaferden yana) bir pay çıkarsa, «size yardım edip üstün gelmenizi sağlamadık mı. mü'minlerden size dokunacak (zararı) engellemedik mi ?» derler. Artık Allah Kıyamet günü aranızda hükmedecek ve Allah elbette mü'minler aleyhine kâfirlere bir yol vermiyecektir.
Cemal Külünkoğlu = Onlar (münafıklar) sizi gözetleyip durmaktadır. Eğer Allah tarafından size bir zafer nasip olursa: “Biz sizinle beraber değil miydik?” derler. Şayet inkârcılar zafer elde ederse, (Bu defa da onlara): “Size üstünlük sağlayarak sizi mü'minlerden korumadık mı?” derler. Allah, kıyamet gününde aranızda hükmünü verecektir. Allah, inananların aleyhine inkârcılara asla bir yol vermeyecektir.
Diyanet İşleri (eski) = Sizi gözleyenler, Allah'tan size bir zafer gelirse, 'Sizinle beraber değil miydik?' derler; eğer kafirlere bir pay çıkarsa, onlara: 'Size üstünlük sağlayarak sizi müminlerden korumadık mı?' derler. Allah kıyamet günü aranızda hüküm verir. Allah inkarcılara, inananlar aleyhinde asla fırsat vermeyecektir.
Diyanet Vakfi = Sizi gözetleyip duranlar, eğer size Allah'tan bir zafer (nasib) olursa, «Sizinle beraber değil miydik?» derler. Kâfirlerin (zaferden) bir nasipleri olursa (bu sefer de onlara), «Sizi yenip (öldürebileceğimiz halde öldürmeyip) müminlerden korumadık mı?» derler. Artık Allah kıyamet gününde aranızda hükmedecektir ve kâfirler için müminler aleyhine asla bir yol vermeyecektir.
Edip Yüksel = Onlar sizi gözetleyip dururlar. ALLAH'tan size bir zafer geldiğinde, 'Biz sizinle birlikte değil miydik,' derler. Kazanma sırası inkarcılara gelirse bu sefer, 'Biz size destek olarak sizi inananlardan korumadık mı,' derler. Diriliş günü, ALLAH aranızda hüküm verecektir. ALLAH inkarcılara, inananlar üzerine egemen olma fırsatını vermeyecek
Elmalılı Hamdi Yazır = Onlar ki sizi gözetiyorlar: eğer Allahdan size bir feth olursa «beraber değil miydik?» diyecekler ve eğer kâfirlere bir nasîb düşerse «biz sizden üstün gelmedik mi? sizi mü'minlerden kurtarmadık mı?» diyecekler, artık kıyamet günü Allah beyninizde bir yol verecek değil
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar ki, sizi gözetleyip duruyorlar; Eğer Allah tarafından size bir zafer ulaşırsa: «Beraber değil miydik?» diyecekler; Eğer kafirlere zaferden bir pay düşerse: «Biz sizden üstün gelmedik mi? Sizi müminlerden kurtarmadık mı?» diyecekler. Allah kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir. Ve hiçbir zaman kafirler için müminler aleyhine bir yol ve imkan verecek değildir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar sizi gözetleyip dururlar. Eğer Allah tarafından size bir zafer nasip olursa: «Biz sizinle beraber değil miydik?» derler. Şayet kâfirlerin zaferden bir payı olursa: (Bu defa da onlara): «Size üstünlük sağlayarak sizi müminlerden korumadık mı?» derler. Allah, kıyamet gününde aranızda hükmünü verecektir. Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.
Gültekin Onan = Onlar sizi gözetleyip duruyorlar. Size Tanrı'dan bir fetih (zafer ve ganimet) gelirse: "Sizinle birlikte değil miydik?" derler. Ama kafirlere bir pay düşerse: "Size üstünlük sağlamadık mı, inançlılardan size (gelecek tehlikeleri) önlemedik mi?" derler. Tanrı, kıyamet günü aranızda hükmedecektir. Tanrı, kafirlere inançlıların aleyhinde kesinlikle yol vermez.
Harun Yıldırım = Onlar sizi gözetlerler de eğer size Allah’tan bir fetih gelse: “Biz sizinle beraber değil miydik?” derler. Kafirlerin nasibi olursa da: “Biz size galip gelemez miydik? Sizi mü’minlerden korumadık mı?” derler. Artık Allah kıyamet gününde aranızda hükmedecektir. Doğrusu Allah kafirlere mü’minler aleyhine asla bir yol vermeyecektir.
Hasan Basri Çantay = Onlar hep sizi gözetleyib duranlardır. Onun için eğer Allahdan size bir feth (-u zafer) olursa: «Biz de sizinle beraber değil miydik?» derler. Şayet kâfirlere bir (zafer) hisse (si) düşerse (o vakit da kâfirlere dönerek): «Biz size (yardım ederek) galebenizi te'min etmedik mi? Size mü'minlerden (gelecek felâketi) önlemedik mi?» derler. Artık Allah, kıyaamet günü (onlarla sizin) aranızda hükmünü verecekdir. Allah, kâfirlere mü'minlerin aleyhinde (galebeye) asla bir yol (ve imkân) bahşetmez.
Hayrat Neşriyat = Onlar (o münâfıklar öyle kimselerdir) ki, sizi gözetliyorlar; bu yüzden size Allah’dan bir fetih (bir zafer nasîb) olursa: '(Biz de) sizinle berâber değil miydik? (Bize de ganîmet verin!)' derler; fakat kâfirlere bir (zafer) nasîb olursa (onlara da): 'Size galib gelmedik mi (sizi öldürme imkânına sâhib olup da kendi hâlinize bırakmadık mı)? Hem mü’minleri sizden men' etmedik mi?' derler. Artık Allah, kıyâmet günü aranızda hüküm verecektir. Ve Allah, kâfirlere mü’minler aleyhinde (kalıcı bir galibiyete) aslâ bir yol vermeyecektir.
İbni Kesir = Onlar, hep sizi gözetleyip durular. Allah'tan size bir zafer gelince; sizinle beraber değil miydik? derler. Kafirlere zaferden bir pay düştüğü zaman da onlara; size üstünlük sağlayarak mü'minlerden korumadık mı? derler. Kıyamet günü aranızda hüküm vercek Allah'tır. Allah, mü'minlerin aleyhinde asla fırsat vermeyecektir.
Kadri Çelik = Sizi gözetleyip duranlar, (fırsat kollayanlar) böylece eğer size Allah'tan bir fetih (zafer ve ganimet) gelirse, “Sizinle birlikte değil miydik?” derler. Ama kâfirlere bir pay düşerse, “Biz (akıl vererek) size üstün gelmedik mi ve sizi müminlerden (dinlerine girmekten) engellemedik mi?” derler. Allah, kıyamet günü aranızda hükmedecektir. Allah, müminlerin aleyhine, kâfirlere asla bir yol vermez.
Muhammed Esed = onlar ki, sadece başınıza gelecekleri görmeyi beklerler: Böylece, eğer Allahtan size bir zafer ihsan edilirse, "Sizin yanınızda değil miydik?" derler; hakikati inkar edenlerin şanslarının yaver gittiğini görünce de (onlara dönüp): "Şu müminlere karşı sizi savunarak sevginizi hak etmedik mi?" derler. Ama Allah, Kıyamet Günü aranızda hükmünü verecek; ve hakikati inkar edenlerin müminlere zarar vermelerine asla izin vermeyecektir.
Mustafa İslamoğlu = Onlar sizin başınıza gelecekleri gözetlerler: Eğer Allah'tan size bir zafer erişirse "Sizin yanınızda değil miydik?" derler; yok eğer kafirlerin şansı yaver giderse bu sefer de (onlara) derler ki: "Üzerinizde baskı kurup sizi teşvik ederek şu mü'minlerden kurtarmış olmadık mı?" Fakat Allah Kıyamet Günü aranızda hükmünü verecek ve inkarcıların mü'minlere zarar vermelerine asla izin vermeyecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Onlar ki, sizi gözetiverirler, eğer sizin için Allah Teâlâ'dan bir zafer olursa, «Biz de sizinle beraber değil miydik?» derler. Ve eğer kâfirler için bir nâsib olursa, «Biz size galip gelmez miydik ve size mü'minlerin tecavüzünü men eder olmadık mı?» derler. Artık Allah Teâlâ Kıyamet gününde aranızda hükmedecektir. Ve elbette Allah Teâlâ kâfirler için mü'minler aleyhine bir yol vermeyecektir.
Ömer Öngüt = Onlar hep sizi gözetleyip duranlardır. Eğer Allah'tan size bir zafer gelirse: “Biz de sizinle beraber değil miydik?” derler. Şayet kâfirlere bir pay çıkarsa, onlara: “Size üstünlük sağlayarak, sizi müminlerden korumadık mı?” derler. Allah kıyamet günü aranızda hüküm verir. Allah kâfirlere, müminler aleyhinde aslâ fırsat vermeyecektir.
Şaban Piriş = Sizi gözetleyen (münafık / kafir) kimseler, eğer size Allah’tan bir zafer gelirse: -Sizinle beraber değil miydik? derler. Eğer kafirlere bir hisse düşerse: -Biz, size yardım ederek üstünlüğünüzü sağlamadık mı? Size gelecek felakete engel olmadık mı? derler. Allah, kıyamet günü aranızda hüküm verecektir. Allah, kafirlere müminlerin aleyhine bir yol vermeyecektir.
Sadık Türkmen = Onlar sizi gözetleyip duran kimselerdir. Eğer Allah tarafından size bir fetih (zafer) nasip olursa; “Biz sizinle beraber değil miydik” derler. Şayet kâfirlerin (zaferden) bir payı olursa; “Size üstünlük sağlayıp sizi müminlerden korumadık mı” derler. Allah kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir. Allah müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.
Seyyid Kutub = Onların gözleri hep sizin üzerinizdedir. Eğer Allah size zafer nasip ederse, «Biz sizinle beraber değil miydik?» derler. Ama eğer kafirler üstünlük sağlarsa, (bu kez de onlara) «Sizin tarafınızı tutmadık mı, müminlere karşı size destek vermedik mi?» derler. Allah kıyamet günü arınızdaki hükmünü verecektir. Hiç kuşkusuz Allah kafirlere, müminler karşısında üstün gelme fırsatı vermez.
Suat Yıldırım = Münâfıklar sizinle ilgili olayları çok yakından izler, devamlı olarak havayı yoklarlar:Şayet Allah size bir zafer lütfederse: "Biz de sizinle beraber değil miydik?" derler. Eğer kâfirler zaferden yana bir pay elde ederlerse onlara: "Bizim taraf size galip durumda iken sizi kollamadık mı, müminlerin size karşı savletini içten içe engellemedik mi?" derler. Kıyamet günü Allah, sizinle onlar arasında hükmünü verecek ve Allah kâfirlere müminler aleyhinde asla fırsat vermeyecektir.
Süleyman Ateş = Onlar sizi gözetleyip dururlar. Eğer size Allah'tan bir fetih nasibolursa: "Biz de sizinle beraber değil miydik?" derler. Ve eğer savaşta kâfirlerin bir payı olur(savaşı düşmanlarınız kazanır)sa, (bu kez onlara): "Biz size üstünlük sağlayıp, sizi mü'minlerden korumadık mı?" derler. Artık kıyâmet gününde Allâh, aranızda hükmedecek ve mü'minlere karşı kâfirlere asla yol vermeyecektir.
Tefhim-ul Kuran = Onlar sizi gözetleyip durmaktalar. Size Allah'tan bir fetih (zafer ve ganimet) gelirse: «Sizinle birlikte değil miydik?» derler. Ama kâfirlere bir pay düşerse: «Size üstünlük sağlamadık mı, mü'minlerden size (gelecek tehlikeleri) önlemedik mi?» derler. Allah, kıyamet günü aranızda hükmedecektir. Allah, kâfirlere mü'minlerin aleyhinde kesinlikle yol vermez..
Ümit Şimşek = Onlar sizi gözetleyip dururlar. Size Allah'tan bir zafer erişirse, 'Biz sizinle beraber değil miydik?' derler. Kâfirlerin payına birşey düşecek olsa, bu defa da 'Bizim taraf size üstün iken size karşı mü'minlere engel olmadık mı?' derler. Aranızdaki hükmü kıyamet gününde Allah verecektir. Allah, o kâfirlere mü'minler aleyhinde fırsat vermez.
Yaşar Nuri Öztürk = Sizi gözetleyip duruyorlar. Allah'tan size fetih nasip olursa, "sizinle birlikte değil miydik" diyecekler. Kâfirlere bir nasip ulaşırsa şunu söyleyecekler: "Başarınıza destek vermedik mi, müminlere karşı size siper olmadık mı?" Artık kıyamet günü aranızda Allah hükmedecektir. Allah, müminler aleyhine kâfirlere bir yol asla nasip etmez.
İskender Ali Mihr = Onlar sizi gözlüyorlar öyle ki, size Allah’tan bir fetih (zafer) olunca, "Biz sizinle beraber olmadık mı?" dediler. Ve şayet kâfirlerin zaferden bir nasibi oldu ise (o zaman da) “Biz sizin üzerinize siper olmadık mı? Ve size mü’minlerden (gelecek olana) mani olmadık mı?" dediler. Artık Allah, kıyâmet günü sizin aranızda hükmedecektir. Ve Allah kâfirlere, mü’minlere karşı asla bir yol açacak değildir.
İlyas Yorulmaz = Sizi sürekli takip edenler gözetleyenler var. Eğer size Allah dan zafer nasip olursa, onlar “Bizde sizinle beraber değilmiydik?” derler. Eğer savaşın başarısı inkarcılar lehine sonuçlanırsa, inkarcılara “Size yardımcı olup, inananların size olan çabalarını engellemedik mi?” derler. Allah kıyamet günü aranızda, kendi hükmünü verecektir. Allah, inananlar aleyhine, inkar edenlerin bir yol bulmalarına müsaade etmez.