Önceki Ayet Sonraki Ayet  
38. Sûre Sâd/14

 إِن كُلٌّ إِلَّا كَذَّبَ الرُّسُلَ فَحَقَّ عِقَابِ

  İn kullun illâ kezzeber rusule fe hakka ıkâbi.

Kelime Karşılaştırma
in kullun illâ : hepsi sadece
kezzebe : yalanladı
er rusule : resûller
fe : böylece
hakka : hak oldu
ikâbi : ikabım, gazabım
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (O grupların) her biri peygamberleri yalanladı da onları cezalandırmam hak oldu.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Her biri, peygamberleri ancak yalanladılar da azâbı hak ettiler.

 Abdullah Parlıyan = Hepsi de elçileri yalanladılar ve bu nedenle cezamızı hak ettiler.

 Adem Uğur = Onların her biri gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden (kendilerine) azabım hak oldu.

 Ahmed Hulusi = Hepsi de sadece Rasûlleri yalanladılar. . . Bu yüzden de yaptıklarının kötü sonucunu yaşamayı hak ettiler!

 Ahmet Tekin = Hepsi de gönderilen peygamberleri yalanladılar. Hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, peygamberlere ve kutsal kitaplara itibar etmedikleri için, onları suçlarına denk adâletle cezalandırmam gerekçeli olarak gerçekleşti.

 Ahmet Varol = Onların hepsi de peygamberleri yalanladılar, böylece cezam hak oldu.

 Ali Bulaç = Hepsi de elçileri yalanladılar, böylece azabla sonuçlandırmam (onlara) hak oldu.

 Ali Fikri Yavuz = O kavimlerin her biri, peygamberlerini tekzib etmeleriyle azabım onlara vacib oldu.

 Ali Ünal = Her biri, rasûlleri yalanladı ve hak ettikleri şiddetli cezam, başlarında patladı.

 Bayraktar Bayraklı = Onların her biri, gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden azabım hak oldu.

 Bekir Sadak = Hepsi peygamberleri yalanladi da azabimi hakettiler. *

 Celal Yıldırım = Hepsi de peygamberleri yalanladılar. Bu yüzden azabım (onlar hakkında) gerçekleşti.

 Cemal Külünkoğlu = Hepsi de peygamberleri yalanladılar ve bu yüzden azabı hak ettiler.

 Diyanet İşleri (eski) = Hepsi peygamberleri yalanladı da azabımı hakettiler.

 Diyanet Vakfi = Onların her biri gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden (kendilerine) azabım hak oldu.

 Edip Yüksel = Hepsi de elçileri yalanladılar ve cezamı hakkettiler.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Başka değil, hepsi gönderilen elçileri (Resulleri) tekzib etti de öyle hak oldu azâbım

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Başka değil hepsi gönderilen peygamberleri yalanladılar da azabım böyle hak oldu.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hepsi de gönderilen peygamberleri yalanladılar da azabım böyle hak oldu.

 Gültekin Onan = Hepsi de elçileri yalanladılar, böylece azabla sonuçlandırmam (onlara) hak oldu.

 Harun Yıldırım = Onların her biri gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden azabım hak oldu.

 Hasan Basri Çantay = Onların herbiri, başka değil, gönderilen (o peygamber) leri tekzîb etdi (ler) de (bu yüzden onlara) azabım hak oldu.

 Hayrat Neşriyat = Doğrusu hepsi peygamberleri yalanladı da azâbım (onların üzerine) hak oldu.

 İbni Kesir = Hepsi de peygamberleri yalanladılar. Ve bu yüzden azabı hak ettiler.

 Kadri Çelik = Hepsi peygamberleri yalanladı da azabımı hak ettiler.

 Muhammed Esed = Hepsi de elçileri yalanladılar; ve bu nedenle cezamızı hak ettiler.

 Mustafa İslamoğlu = Hepsi de elçileri yalanladılar: Bu yüzden cezamızı hak ettiler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (13-14) Ve Semûd ve kavm-i Lût ve Eyke ahalisi de (tekzîp etmişlerdi). İşte bunlar, o tâifelerdir. Başka değil, hepsi de peygamberleri tekzîp ettiler de artık azabım hak oldu.

 Ömer Öngüt = Hepsi de peygamberleri yalanladılar ve azabımı hakettiler.

 Şaban Piriş = Hemen hepsi de elçileri yalanladılar da azabımı hak ettiler.

 Sadık Türkmen = Ancak hepsi de elçileri yalanladılar. Sonunda azabımı hak ettiler.

 Seyyid Kutub = Hepsi peygamberleri yalanladılar da azabımı hak ettiler.

 Suat Yıldırım = Bunların her biri peygamberlere yalancı demiş ve cezalarını hak etmişlerdi.

 Süleyman Ateş = Hepsi de elçileri yalanladılar, benim cezâmı hak ettiler.

 Tefhim-ul Kuran = Hepsi de peygamberleri yalanladılar, böylece azabla sonuçlandırmam (onlara) hak oldu.

 Ümit Şimşek = Hepsi de peygamberleri yalanladı ve hepsi cezayı hak etti.

 Yaşar Nuri Öztürk = Bunların hepsi, resulleri yalanlamaktan başka bir şey yapmadılar. Sonunda azabım hak oldu.

 İskender Ali Mihr = Onların hepsi resûlleri, sadece yalanladı. Böylece ikabım (cezalandırmam) hak oldu.

 İlyas Yorulmaz = Ancak (kendilerine gönderilmiş) elçileri yalanladılar. Sonra da azabım üzerlerine hak oldu.