Önceki Ayet Sonraki Ayet  
38. Sûre Sâd/15

 وَمَا يَنظُرُ هَؤُلَاء إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً مَّا لَهَا مِن فَوَاقٍ

  Ve mâ yanzuru hâulâi illâ sayhaten vâhıdeten mâ lehâ min fevâk(fevâkın).

Kelime Karşılaştırma
ve mâ yenzuru : ve gözlemiyorlar, beklemiyorlar
hâulâi : bunlar
illâ : sadece, den başka
sayhaten : sayha, çok şiddetli ses dalgası
vâhideten : bir tek
: yok, olmaz
lehâ : onun
min : den
fevâkın : süt veren hayvanlarda iki süt sağımı arasındaki zaman dilimi, kısa bir zaman, fırsat
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Bunlar da (müşrikler de) ancak (vakti gelince) asla geri kalmayacak korkunç bir ses bekliyorlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve bunlar da bekliyorlar ancak o tek bağrışı ki vakti geldi miydi, gecikmesine, dönmesine imkân yok.

 Abdullah Parlıyan = Ve o inkârcıları tek bir bela çığlığı beklemektedir, o bir an bile gecikmeyecektir.

 Adem Uğur = Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan korkunç bir ses beklemektedirler.

 Ahmed Hulusi = Bunlar sadece gecikmesi olmayan bir tek sayhayı (sesi - ölümü) beklemektedir.

 Ahmet Tekin = Onlar da, sadece şiddetli bir gürleme halinde âni tek bir darbeye bakıyor. Onun da gecikmesi sözkonusu değil.

 Ahmet Varol = Onlar geri dönüşü olmayan bir tek çığlıktan başka bir şey beklemiyorlar.

 Ali Bulaç = Bunlar da, (geldiğinde) bir anlık gecikmesi bile olmayan bir tek çığlıktan başkasını gözetlemiyorlar.

 Ali Fikri Yavuz = Bunlar (kavmin olan Kureyş) da ancak bir tek sayhaya (kıyametteki Sûr üfürülüşüne) bakıyorlar. Öyle ki, onun geri çevrilişi yok...

 Ali Ünal = Şunlar da, kendilerine artık hiçbir süre tanımayacak tek bir patlamayı bekliyorlar.

 Bayraktar Bayraklı = Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan korkunç bir ses beklemektedirler.

 Bekir Sadak = Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan tek bir ciglik beklemektedirler.

 Celal Yıldırım = Bunlar da ancak bir tek haykırış beklerler ki (vakti gelip çatınca) ona bir gecikme yoktur.

 Cemal Külünkoğlu = Ve bunlar da (müşrikler de) ancak (vakti gelince) asla geri kalmayacak korkunç bir ses bekliyorlar.

 Diyanet İşleri (eski) = Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan tek bir çığlık beklemektedirler.

 Diyanet Vakfi = Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan korkunç bir ses beklemektedirler.

 Edip Yüksel = Bunlar, onması olmayan bir tek patlama bekliyorlar.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Onlar da başka değil, bir tek sayhaya bakıyorlar öyle ki ona hık yok

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar başka değil sadece bir tek sayhaya bakıyorlar. Öyle ki, ona hık yok!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar da bir tek haykırışa bakıyorlar. Öyle ki onun gecikmesi de yoktur.

 Gültekin Onan = Bunlar da, (geldiğinde) bir anlık gecikmesi bile olmayan bir tek çığlıktan başkasını gözetlemiyorlar.

 Harun Yıldırım = Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan korkunç bir ses beklemektedirler.

 Hasan Basri Çantay = Bunlar da iki sağım aralığı kadar bile gecikmeyecek bir tek korkunç sesden başkasını gözetmiyor (lar).

 Hayrat Neşriyat = Bunlar da ancak tek bir sayhayı (sûra birinci üfürülüşü) bekliyor. (Ama) onun (bir hayvanın ikinci sağımı kadar bile) gecikmesi yoktur.

 İbni Kesir = Bunlar, bir tek çığlık beklemektedirler ki, onun bir an bile gecikmesi yoktur.

 Kadri Çelik = Bunlar da (geldiğinde) bir anlık mühleti bile olmayan bir tek çığlıktan başkasını gözetlemiyorlar.

 Muhammed Esed = Ve onları, (şimdi hakikati inkar edenleri,) tek bir (bela) çığlığı beklemektedir. O, bir an bile gecikmeyecektir.

 Mustafa İslamoğlu = Ve şu berikiler var ya; işte bunları bir tek bela çığlığı beklemektedir: ilave bir nefes bile alamazlar.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Bunlar da kendisi için bir deve sağılacağı kadar bile geç kalmayacak bir tek sayhadan başkasını beklemiyorlar.

 Ömer Öngüt = Bunlar bir anlık gecikmesi dahi olmayan korkunç bir sesten başkasını beklemiyorlar.

 Şaban Piriş = Bir an bile gecikmesi olmayan tek bir korkunç sesten başka bir şey beklemiyorlar.

 Sadık Türkmen = Bunlar da ancak tek bir çığlık bekliyorlar; bir an bile gecikmesi olmayan (bir tek çığlık!)

 Seyyid Kutub = Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan tek bir çığlık beklemektedirler.

 Suat Yıldırım = Onların kabirlerden dirilmeleri sadece bir tek çağrıya bakar. Ses yayılır yayılmaz hemen kalkarlar.

 Süleyman Ateş = Bunlar(ın işi) de sadece geri dönmesi olmayan bir na'raya bakıyor.

 Tefhim-ul Kuran = Bunlar da, (geldiğinde) bir anlık gecikmesi bile olmayan bir tek çığlıktan başkasını gözetlemiyorlar.

 Ümit Şimşek = Bunların beklediği de birtek sesten ibarettir ki, vakti eriştiğinde bir an bile gecikmeksizin geliverir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Bunların beklediği de sadece, en küçük bir gecikmesi olmayan o müthiş titreşimli tek sestir.

 İskender Ali Mihr = Ve bunlar, kendileri için başka (hiç)bir fırsatın olmayacağı, tek bir sayhadan (çok şiddetli ses dalgasından) başka bir şey beklemiyorlar (gözlemiyorlar).

 İlyas Yorulmaz = Onlar başlarına gelecek olan, yalnızca bir (yüksek frekanslı bir sesi) belayı bekliyorlar.