يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ إِذَا جَاءكَ الْمُؤْمِنَاتُ يُبَايِعْنَكَ عَلَى أَن لَّا يُشْرِكْنَ بِاللَّهِ شَيْئًا وَلَا يَسْرِقْنَ وَلَا يَزْنِينَ وَلَا يَقْتُلْنَ أَوْلَادَهُنَّ وَلَا يَأْتِينَ بِبُهْتَانٍ يَفْتَرِينَهُ بَيْنَ أَيْدِيهِنَّ وَأَرْجُلِهِنَّ وَلَا يَعْصِينَكَ فِي مَعْرُوفٍ فَبَايِعْهُنَّ وَاسْتَغْفِرْ لَهُنَّ اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Yâ eyyuhen nebiyyu izâ câekel mu'minâtu yubâyi'neke alâ en lâ yuşrikne billâhi şey'en ve lâ yesrikne ve lâ yeznîne ve lâ yaktulne evlâdehunne ve lâ ye'tîne bi buhtânin yefterînehu beyne eydîhinne ve erculihinne ve lâ ya'sîneke fî ma'rûfin fe bâyı'hunne vestagfirlehunnallâh(vestagfirlehunnallâhe) innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).
yâ eyyuhâ | : ey |
en nebiyyu | : peygamber |
izâ câe-ke | : size geldiği zaman |
el mu’minâtu | : mü’min kadınlar |
yubâyı’ne-ke | : sana biat ederler |
alâ | : üzerine, ...e |
en lâ yuşrikne | : (kadınların) ortak koşmaması |
bi allâhi | : Allah’a |
şey’en | : bir şey |
ve lâ yesrıkne | : ve (kadınların) hırsızlık yapmaması |
ve lâ yeznîne | : ve (kadınların) zinada bulunmaması |
ve lâ yaktulne | : ve (kadınları) öldürmemesi |
evlâdehunne | : (kadınların) evlâtları, çocukları |
ve lâ ye’tîne | : ve (kadınların) getirmemesi, yapmaması |
bi buhtânin | : bühtan ile, çirkin bir yalanla |
yefterîne-hu | : onu uydurur, iftira eder |
beyne | : arasında |
eydîhinne | : (kadınların) elleri |
ve erculihinne | : ve (kadınların) ayakları |
ve lâ ya’sîne-ke | : ve (kadınlar) sana asi olmasınlar |
fî ma’rûfin | : maruf bir iş konusunda |
fe | : o zaman, artık |
bâyı’hunne | : onlarla biatleş, (kadınların) biatlerini kabul et |
ve istagfir | : ve mağfiret dile |
lehunne | : onlar (kadınlar) için |
allâhe | : Allah |
inne allâhe | : muhakkak ki Allah |
gafûrun | : gafûr olan, mağfiret eden (günahları sevaba çeviren) |
rahîmun | : rahîm olan, Rahîm esması ile tecelli eden |
Diyanet İşleri = Ey Peygamber! Mü’min kadınlar, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, hiçbir iyi işte sana karşı gelmemek konusunda sana biat etmek üzere geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey Peygamber, inanmış kadınlar, hiçbir şeyi Allah'a ortak kabûl etmeyip şirk koşmamak ve hırsızlık etmemek ve zinâda bulunmamak ve çocuklarını öldürmemek ve kendi çocuklarından başkasını eşlerine, ben doğurdum diye tanıtıp iftirâ etmemek ve sana, meşrû ve güzel işlerde karşı gelmemek üzere bîatlaşmaya geldikleri zaman bîatlaş onlarla ve onlar için Allah'tan yarlıganma dile; şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahîmdir.
Abdullah Parlıyan = Mekke fethiyle birlikte iman edip, peygambere gelen kadınlar hakkında Allah şöyle buyurur: Ey peygamber! Mü'min kadınlar ne zaman sana gelip, bundan böyle Allah'tan başka hiç birşeye ilahlık yakıştırmayacaklarını, hırsızlık yapmayacaklarını, zina etmeyeceklerini, çocuklarını öldürmeyeceklerini, başkasının çocuğunu sahiplenerek kendi kocasına isnat etmemek ve sana iyi işler işlemekte, karşı gelmemek üzere, bağlılıklarını bildirirlerse, onların bağlılık taahhütlerini kabul et ve Allah'tan, onların günahlarının bağışlanmasını dile. Çünkü Allah, çok bağışlayan ve çok acıyandır.
Adem Uğur = Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işi işlemekte sana karşı gelmemek hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Ahmed Hulusi = Ey O Nebi! İman eden kadınlar; Esmâ'sıyla hakikatleri olan Allâh'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık yapmamaları, zina etmemeleri, çocuklarını katletmemeleri, elleri ve ayakları arasında bir (Bi-)buhtan uydurup getirmemeleri (yüklendikleri çocuklarının nesebini saptırmamaları) ve onlara emrettiklerinde sana isyan etmemeleri üzerine sana sözleşmeye geldiklerinde, onlarla sözleş ve onlar için Allâh'tan mağfiret dile. . . Muhakkak ki Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
Ahmet Tekin = Ey peygamber, hür mü’min kadınlar, özgür iradeleriyle, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasındakini, başkalarından aldıkları çocukları uydurdukları yalanlarla, iftiralarla kocalarına isnad eylememek, Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerine, meşrû, İslâmî kurallarla örtüşen örfe, ilmî verilere, mü’minlerin tasvip ettiği, icrasında hayır gördüğü planlara, programlara, hakkaniyete uygun, hayırlı işlerde sana bağlılığı ve saygıyı terketmemek, emirlerine itaat etmek ve savsaklamamak ve rızanı gözetmek hususlarında biat etmek açıkça reylerini belirterek sosyal ve siyasî sözleşmeye katılmak üzere sana gelirlerse, onların biatlerini kabul et. Allah’tan onları koruma kalkanına almasını ve geçmiş günahlarından dolayı onları bağışlamasını dile. Allah kullarını koruma kalkanına alan çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.
Ahmet Varol = Ey Peygamber! Mü'min kadınlar, Allah'a bir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek [3] ve bir iyilikte sana karşı gelmemek üzere sana bey'at etmeye geldiklerinde onların bey'atlarını kabul et ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah bağışlayıcı, merhamet edicidir.
Ali Bulaç = Ey Peygamber, mü'min kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira düzüp uydurmamak (gayri meşru olan bir çocuğu kocalarına dayandırmamak), ma'ruf (iyi, güzel ve yararlı bir iş) konusunda isyan etmemek üzere, sana biat etmek amacıyla geldikleri zaman, onların biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret iste! Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz = Ey Peygamber! Mümin kadınlar, Allah’a hiç bir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, (kız) çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir bühtan uydurub getirmemek (gayri meşrû bir çocuk düyaya getirib de onu kocalarına nisbet etmemek, kendilerine emrettiği) herhangi bir iyilik hususunda sana isyan etmeme üzere sana (teslimiyetle) söz verdikleri zaman, biatlerini (söz ve teslimiyyetlerini) kabul et. Onlar için Allah’dan mağfiret dile; çünkü Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir.”
Ali Ünal = Ey (Peygamberliğin en büyük temsilcisi) Peygamber! Yeni iman etmiş kadınlar sana gelip: hiçbir şekilde Allah’a ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, çocuklarına gerçek babalarından başka baba iddiasında bulunmak gibi hiç yoktan yalanlar uydurup iftira etmemek ve kendilerine emredeceğin meşrû bir konuda sana karşı çıkmamak üzere biat etmek istediklerinde onların biatını kabul et ve kendileri için Allah’tan bağışlanma dile. Şüphesiz ki Allah, günahları bağışlayıverendir, (bilhassa mü’min kullarına karşı) hususî rahmeti pek bol olandır.
Bayraktar Bayraklı = Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, sana gelip, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaklarına, hırsızlık yapmayacaklarına, zina etmeyeceklerine, çocuklarını öldürmeyeceklerine, kimseye asla iftira etmeyeceklerine ve iyi olan hiçbir işte sana karşı gelmeyeceklerine dair biat etmek istediklerinde, onların biatını kabul et. Onlar için Allah'tan af dile. Şüphesiz Allah affedicidir; merhamet sahibidir.
Bekir Sadak = Ey Peygamber! Inanmis kadinlar, Allah'a hicbir ortak kosmamak, hirsizlik yapmamak, zina etmemek, cocuklarini oldurmemek, baskasinin cocugunu sahiplenerek kocasina isnadda bulunmamak ve uygun olani islemekte sana karsi gelmemek sartiyla sana beyat etmek uzere geldikleri zaman, onlari kabul et; onlara Allah'tan bagislanma dile; dogrusu Allah, bagislayandir, aciyandir.
Celal Yıldırım = Ey Peygamber! İnanan kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlıkta bulunmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir yalan uydurup (başkasından olan çocuğu kocalarına nisbet ederek) getirmemek ve iyi-yararlı, uygun ve güzel kabul edilen hususlarda sana karşı gelmemek üzere bey'at etmeye geldikleri zaman, onların bey'atını kabul et; onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Cemal Külünkoğlu = Ey Peygamber! Mü'min kadınlar; Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira düzüp uydurmamak (gayri meşru olan bir çocuğu kocalarına dayandırmamak), güzel ve yararlı bir iş konusunda isyan etmemek üzere sana biat etmek için geldikleri zaman, onların biatlerini kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile! Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri (eski) = Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, başkasının çocuğunu sahiplenerek kocasına isnadda bulunmamak ve uygun olanı işlemekte sana karşı gelmemek şartıyla sana beyat etmek üzere geldikleri zaman, onları kabul et; onlara Allah'tan bağışlanma dile; doğrusu Allah, bağışlayandır, acıyandır.
Diyanet Vakfi = Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işi işlemekte sana karşı gelmemek hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Edip Yüksel = Ey peygamber, inanan kadınlar sana sığındıklarında, ALLAH'a hiç bir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, bir iftira uydurup getirmemek ve doğru işlerde sana karşı gelmemek üzere yemin edip söz verirlerse onların sözünü kabul et ve onlar için ALLAH'tan bağışlanma dile. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ey o Peygamber! Mü'mineler sana şu şartlar üzerine biy'at etmeğe geldiklerinde: Allaha hiçbir şey şirk koşmıyacaklar ve hırsızlık yapmıyacaklar ve zina etmiyecekler ve evlâdlarını öldürmiyecekler ve elleriyle ayakları arasında bir bühtan uydurup getirmiyecekler ve sana hiç bir ma'rufta asıy olmıyacaklar, bu suretle onlara bey'at ver ve kendileri için istiğfar ediver, çünkü Allah gafurdur, rahîmdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey peygamber, inanan kadınlar Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık yapmamaları, zina etmemeleri çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri ve sana hiçbir iyi işte karşı gelmemeleri şartıyla sana biat etmeye geldikleri zaman biatlarını kabul et ve Allah'tan onların bağışlanmalarını dile! Çünkü Allah çok bağışlayandır. merhamet edendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana bey'at ederlerse onların bey'atlarını al ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Gültekin Onan = Ey Peygamber, inançlı (kadın)lar, Tanrı'ya hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira düzüp uydurmamak (gayri meşru olan bir çocuğu kocalarına dayandırmamak), maruf (iyi, güzel ve yararlı bir iş) konusunda isyan etmemek üzere sana biat etmek amacıyla geldikleri zaman, onların biatlarını kabul et ve onlar için Tanrı'dan mağrifet iste! Şüphesiz Tanrı çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Harun Yıldırım = Ey nebi! Mü’min kadınlar, Allah’a hiç bir şeyi şirk koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira düzüp uydurmamak, iyi şeylerde sana karşı gelmemek üzere, biat etmek amacıyla sana geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah’tan mağfiret iste. Şüphesiz Allah Ğafûr’dur, Rahîm’dir.
Hasan Basri Çantay = Ey peygamber, mü'min kadınlar — Allaha hiçbir şey'i eş tutmamaları, hırsızlık yapmamaları, zina etmemeleri, evlâdlarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira düzüb getirmemeleri, (emredeceğin) her hangi bir iyilik hususunda sana aasî olmamaları şartiyle — sana bey'atleşmiye geldikleri zaman bey'atlerini kabul et. Onlar için Allah'dan mağfiret isteyiver. Çünkü Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat = Ey Peygamber! Mü’min kadınlar sana, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsız lık yapmamaları, zi nâ etmemeleri, çocuklarını (hiç bir tarzda) öldürme me le ri, elleriyle ayaklarıarasında bir iftirâ uydurup ge tir me meleri (başkasına âid bir çocu ğu, kendi koca sı na is nâdetmemeleri) ve bir iyilik (iş le mek)te sana isyân et me meleri üzerine sana bîat ederek geldikleri zaman, ar tık bîatlerini kabûl et ve onlar için Allah’ dan mağfiret dile!Şübhesiz ki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.
İbni Kesir = Ey Peygamber; inanmış kadınlar; Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasından bir iftira düzüp getirmemek, ma'rufu işlemekte sana karşı gelmemek üzere biat etmeye geldikleri zaman, biatlarını kabul et. Ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Muhakkak ki Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.
Kadri Çelik = Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık yapmamaları, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir bühtan uydurup getirmemeleri (gayrimeşru bir çocuk dünyaya getirip onu kocasına mal etmemeleri) ve iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlerini kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Muhammed Esed = Ey Peygamber! Mümin kadınlar ne zaman sana gelip (bundan böyle) Allah'tan başka hiçbir şeye ilahlık yakıştırmayacaklarını, hırsızlık yapmayacaklarını, zina etmeyeceklerini, çocuklarını öldürmeyeceklerini, hiç yoktan yalan uydurarak iftira atmayacaklarını ve (bildireceğin) hiçbir hakikate karşı çıkmayacaklarını (taahhüt ederek) sana bağlılıklarını bildirirlerse, onların bağlılık taahhütlerini kabul et ve Allah'tan onların (geçmiş) günahlarını affetmesini dile! Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.
Mustafa İslamoğlu = Sen ey peygamber! Ne zaman mü'min kadınlar sana gelir de Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaklarına, çalmayacaklarına, zina etmeyeceklerine, çocuklarını katletmeyeceklerine, elleri ve ayakları arasında yalan düzüp koşarak iftira atmayacaklarına, (dinin) değerler sistemi konusunda sana isyan etmeyeceklerine dair biatlerini sunarlarsa, onların biatlerini kabul et ve Allah'tan onlar için mağfiret dile: Unutma ki Allah tarifsiz bir bağışlayıcıdır, eşsiz bir merhamet kaynağıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ey Peygamber! İmân etmiş olan kadınlar sana gelip de, Allah'a bir şeyi şerik koşmamaları ve hırsızlık yapmayacakları ve zinada bulunmayacakları ve çocuklarını öldürmemeleri ve elleriyle ayakları arasında uyduracakları bir bühtan ile gelmemeleri ve sana mâruf bir hususta asî olmayacakları üzerine mübayeada bulunacakları zaman artık sen de onlar ile mübayeada bulun ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphe yok Allah gafûrdur, rahîmdir.
Ömer Öngüt = Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip; Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık yapmamaları, zinâ etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri (başkalarının doğurduğu veya başka erkekten gayri meşru kazandıkları bir çocuğu kocalarına nisbet etmemeleri), iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana biat ederlerse onların biatlarını al ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Şaban Piriş = -Ey Peygamber! Mümin kadınlar, Allah’a hiçbir şeyi şirk koşmamak, hırsızlık etmemek, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir yalan uydurarak gelmemek ve iyi ve doğru işlerde sana isyan etmemek üzere sana beyat etmek için geldiklerinde onların beyatını al ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, bağışlayıcı ve çok merhametlidir.
Sadık Türkmen = Ey PEyGAMBER! Mümin kadınlar; Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, hiçbir iyi işte sana karşı gelmemek konusunda sana biat etmek (vatandaş olmak) üzere geldikleri zaman, biatlarını (vatandaşlıklarını) kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Seyyid Kutub = Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Suat Yıldırım = Ey Peygamber! Mümin hanımlar, Allah’a hiçbir sûrette ortak tanımamak hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, hiç yoktan yalan uydurup iftira atmamak, bulduğu bir çocuğu, kocasına isnat etmemek veya gayr-ı meşrû bir çocuk dünyaya getirip onu kocasına mal etmemek, senin kendilerine emredeceğin meşrû olan herhangi bir konuda sana karşı gelmemek hususlarında sana biat etmeye geldiklerinde, sen de onların biatlarını kabul et ve onlar için Allah’tan af dile! Çünkü Allah gafurdur, rahîmdir (affı ve ihsanı boldur).
Süleyman Ateş = Ey peygamber, inanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zinâ etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftirâ uydurup getirmemeleri, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana bi'at ederlerse onların bi'atlerini ve onlar için Allah'tan mağfiret dile! Şüphesiz Allâh, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Tefhim-ul Kuran = Ey Peygamber! İnanmış kadınlar biat için gelirlerse, sana; Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında iftira uydurup getirmemeleri, marufta sana karşı gelmemeleri hususunda biat etsinler. Sen de onların biatlarını al. Ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Ümit Şimşek = Ey Peygamber! Mü'min kadınlar sana gelip de Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, doğurdukları çocuklar hakkında yalan uydurmamak, meşru olan bir işte sana karşı gelmemek üzere biat etmek istediklerinde, onların biatını kabul et ve onlar için Allah'tan af dile. Çünkü Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Yaşar Nuri Öztürk = Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup ortaya sürmemeleri, iyilik ve güzelliği belirlenmiş bir işte sana isyan etmemeleri hususunda seninle bey'atleşmek isterlerse, onlarla bey'atleş ve onlar için Allah'tan af dile! Kuşkusuz, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
İskender Ali Mihr = Ey nebî (peygamber)! Mü’min kadınlar; Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zinada bulunmamak, evlâtlarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira uydurmamak, maruf bir iş konusunda sana asi olmamak üzere, sana tâbî olmak için geldikleri zaman, artık onların biatlerini kabul et ve onlar için Allah’tan mağfiret dile. Muhakkak ki Allah; Gafur’dur (mağfiret edendir, günahları sevaba çevirendir), Rahîm’dir (Rahîm esması ile tecelli edendir).
İlyas Yorulmaz = Ey Haberci (peygamber)! İnanan kadınlar, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayacaklarına, hırsızlık yapmayacaklarına, zina etmeyeceklerine, çocuklarını öldürmeyeceklerine, kendi kendilerine uydurduklarıyla bir başkasına iftira atmayacaklarına ve iyi ve faydalı emirlere isyan etmeyeceklerine dair, seninle sözleşme yapmaya gelirlerse, onlarla sözleşme yap ve onlar için Allah dan bağışlanma dile. Şüphesiz ki Allah bağışlayan ve merhamet edendir.