Önceki Ayet Sonraki Ayet  
26. Sûre Şu’arâ/119

 فَأَنجَيْنَاهُ وَمَن مَّعَهُ فِي الْفُلْكِ الْمَشْحُونِ

  Fe enceynâhu ve men meahu fîl fulkil meşhûn(meşhûni).

Kelime Karşılaştırma
fe : böylece
enceynâ-hu : onu kurtardık
ve men : ve kimseleri
mea-hu : onunla beraber
fîl fulki (fî el fulki) : gemi içinde, gemide
el meşhûni : dolu
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Derken biz onu ve beraberindekileri dolu geminin içinde (taşıyıp) kurtardık.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Derken onu da o dopdolu gemiyle kurtardık, onunla berâber bulunanları da.

 Abdullah Parlıyan = Bunun üzerine biz de, O'nu ve O'nunla beraber olanları insanlar ve hayvanlarla dopdolu bir gemi içinde kurtardık.

 Adem Uğur = Bunun üzerine biz onu ve beraberindekileri, o dolu geminin içinde (taşıyarak) kurtardık.

 Ahmed Hulusi = Biz de Onu ve Onunla beraber olan kimselerle dolu gemiyle, onları kurtardık.

 Ahmet Tekin = Biz de, onu ve beraberindekileri, istiap haddi aşılarak yüklenmiş o donanımlı gemilere alarak kurtardık.

 Ahmet Varol = Böylece onu ve berberindekileri, yüklü geminin içinde kurtardık.

 Ali Bulaç = Bunun üzerine, onu ve onunla birlikte olanları (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardık.

 Ali Fikri Yavuz = Bunun üzerine biz, onu ve beraberindekileri, o yükle dolu geminin içinde selâmete çıkardık.

 Ali Ünal = Biz de, O’nu ve beraberindekileri (üzerine mü’minler ve her hayvan türünden bir çift yüklenmiş bulunan) o dopdolu gemi içinde kurtardık.

 Bayraktar Bayraklı = (119-122) Bunun üzerine onu ve beraberinde olanları dolu bir gemi içinde taşıyarak kurtardık. Sonra geride kalanları suda boğduk. Doğrusu, bunda ders vardır, ama çoğu inanmamaktadır. Rabbin, şüphesiz güçlüdür, merhamet sahibidir.

 Bekir Sadak = Bunun uzerine onu ve beraberinde bulunanlari, dolu bir gemi icinde tasiyarak kurtardik.

 Celal Yıldırım = Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri (binenlerle ve yüklenen şeylerle) dolan gemide kurtardık.

 Cemal Külünkoğlu = (119-120) Bunun üzerine biz, onu da beraberindekileri de o yüklü gemide kurtardık. Sonra da geride kalanları (yaptıkları yüzünden) suda boğduk.

 Diyanet İşleri (eski) = Bunun üzerine onu ve beraberinde bulunanları, dolu bir gemi içinde taşıyarak kurtardık.

 Diyanet Vakfi = Bunun üzerine biz onu ve beraberindekileri, o dolu geminin içinde (taşıyarak) kurtardık.

 Edip Yüksel = Onu ve yanındakileri yüklü bir gemiyle kurtardık.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri o dolu gemide necata çıkardık

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bunun üzerine Biz de onu ve beraberindekileri, o dolu gemide taşıyarak kurtardık.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri, o dolu gemide taşıyarak kurtardık.

 Gültekin Onan = Bunun üzerine, onu ve onunla birlikte olanları (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardık.

 Harun Yıldırım = Bunun üzerine biz onu ve beraberindekileri, o dolu geminin içinde (taşıyarak) kurtardık.

 Hasan Basri Çantay = Bunun üzerine biz onu da, beraberinde olanları da o dolu (yüklü) geminin içinde selâmete erdirdik.

 Hayrat Neşriyat = Bunun üzerine onu ve onunla berâber bulunanları, o dolu gemi içinde kurtardık.

 İbni Kesir = Bunun üzerine Biz de, onu ve beraberindekileri, dolu bir gemi içinde kurtardık.

 Kadri Çelik = Bunun üzerine onu ve onunla birlikte olanları (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardık.

 Muhammed Esed = Ve bunun üzerine Biz de, onu ve onunla beraber olanları dopdolu bir gemi içinde kurtardık.

 Mustafa İslamoğlu = Derken, onu ve beraberindekileri yükünü almış olan o gemiyle kurtardık;

 Ömer Nasuhi Bilmen = Binaenaleyh O'nu ve O'nunla beraber dolmuş gemide bulunanları necâta erdirdik.

 Ömer Öngüt = Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri, dolu bir gemi içinde kurtardık.

 Şaban Piriş = Bunun üzerine biz, onu ve yanındakileri o yüklü gemide kurtuluşa erdirdik.

 Sadık Türkmen = Onu ve onunla birlikte bulunan kimseleri kurtardık, yük dolu gemi içinde!

 Seyyid Kutub = Bunun üzerine Nuh'u ve yanındakileri dolu bir gemiye bindirerek kurtardık.

 Suat Yıldırım = Hülasa Biz de onu ve yanındakileri o yükle dolu gemi içinde kurtardık.

 Süleyman Ateş = Biz de onu ve onunla beraber bulunanları, dolu gemi içinde kurtardık.

 Tefhim-ul Kuran = Bunun üzerine, onu ve onunla birlikte olanları (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardık.

 Ümit Şimşek = Biz de onu ve dolu gemide onunla beraber olanları kurtardık.

 Yaşar Nuri Öztürk = Bunun üzerine biz, onu da beraberindekileri de o yüklü gemide kurtardık.

 İskender Ali Mihr = Böylece onu ve onunla beraber olanları, dolu bir gemi içinde kurtardık.

 İlyas Yorulmaz = Sonra Nuh’u ve onunla beraber olanları, dolu bir geminin içinde kurtardık.