قَالَ رَبِّ إِنَّ قَوْمِي كَذَّبُونِ
Kâle rabbi inne kavmî kezzebûni.
kâle | : dedi |
rabbi | : benim Rabbim |
inne | : muhakkak |
kavmî | : benim kavmim |
kezzebû-ni | : beni yalanladı |
Diyanet İşleri = Nûh, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Rabbim dedi, gerçekten de kavmim, yalanladı beni.
Abdullah Parlıyan = Bunun üzerine Nuh: ”Ey Rabbim!” dedi. “İşte kavmim beni yalanladı.
Adem Uğur = Nuh: Rabbim! dedi, kavmim beni yalancılıkla suçladı.
Ahmed Hulusi = (Nuh) dedi ki: "Rabbim. . . Halkım kesinkes beni yalanladı!"
Ahmet Tekin = Nuh: 'Rabbim, kavmim beni yalancılıkla suçladı.' dedi.
Ahmet Varol = (Nuh) dedi ki: 'Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı.
Ali Bulaç = Dedi ki: "Rabbim, şüphesiz kavmim beni yalanladı."
Ali Fikri Yavuz = Nûh şöyle dedi: “- Rabbim! Gerçekten kavmim beni tekzib etti.
Ali Ünal = (Asırlarca süren mücadelenin sonunda) Nuh, “Rabbim,” diye münacatta bulundu, “halkım beni yalanladı.
Bayraktar Bayraklı = (117-118) Nûh, “Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı, benimle onların arasında sen hüküm ver! Beni ve beraberimdeki inananları kurtar!” dedi.
Bekir Sadak = (117-11) 8 Nuh: «Rabbim! Milletim beni yalanladi. Benimle onlarin arasinda Sen hukum ver. Beni ve beraberimdeki inananlari kurtar» dedi.
Celal Yıldırım = Nûh : «Ey Rabbim !» dedi, «doğrusu milletim beni yalanladı.
Cemal Külünkoğlu = (117-118) (Nuh,) şöyle yakardı: “Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı. Artık onlarla benim aramda sen hükmet! Beni ve benimle birlikte olan inananları kurtar!”
Diyanet İşleri (eski) = (117-118) Nuh: 'Rabbim! Milletim beni yalanladı. Benimle onların arasında Sen hüküm ver. Beni ve beraberimdeki inananları kurtar' dedi.
Diyanet Vakfi = Nuh: Rabbim! dedi, kavmim beni yalancılıkla suçladı.
Edip Yüksel = Dedi ki, 'Rabbim, halkım beni yalanladı.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Yâ rab! dedi: anlaşıldı ki kavmim beni tekzib ettiler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (Nuh): «Ey Rabbim, anlaşıldı ki, kavmim beni yalanladılar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Nuh: «Rabbim! dedi, kavmim beni yalancılıkla itham etti.»
Gültekin Onan = Dedi ki: "Rabbim, şüphesiz kavmim beni yalanladı."
Harun Yıldırım = Nuh: Rabbim! dedi, kavmim beni yalancılıkla suçladı.
Hasan Basri Çantay = (Nuuh): «Rabbim, dedi, hakıykat kavmim beni tekzîb etdi».
Hayrat Neşriyat = (Nûh ise şöyle) dedi: 'Rabbim! Şübhesiz ki kavmim beni yalanladılar.'
İbni Kesir = O da dedi ki: Rabbım, doğrusu kavmim beni yalanladı.
Kadri Çelik = De ki: “Rabbim! Şüphesiz kavmim beni yalanladı.”
Muhammed Esed = (Bunun üzerine Nuh:) "Ey Rabbim!" dedi, "İşte kavmim beni yalanladı;
Mustafa İslamoğlu = "Rabbim!" dedi, "İşte, sonunda kavmim beni yalanlamış bulunuyor;
Ömer Nasuhi Bilmen = (Nûh aleyhisselâm) Dedi ki: «Ya Rabbi! Şüphe yok ki, kavmim beni tekzîp ettiler.»
Ömer Öngüt = Dedi ki: “Ey Rabbim! Doğrusu kavmim beni yalanladı. ”
Şaban Piriş = -Rabbim, kavmim beni yalanladı, dedi.
Sadık Türkmen = (Nuh): “rabbim!” dedi. “Kavmim beni yalanladı.
Seyyid Kutub = Bunun üzerine Nuh dedi ki: «Ya Rabbi, soydaşlarım beni yalanladılar.
Suat Yıldırım = (117-118) Nûh: "Ya Rabbî, dedi, halkım beni yalancı saydı. Artık benimle onlar arasındaki hükmünü Sen ver, beni ve beraberimdeki müminleri Sen halas eyle ya Rabbî!"
Süleyman Ateş = (Nûh): "Rabbim, dedi, kavmim beni yalanladı."
Tefhim-ul Kuran = Dedi ki: «Rabbim, şüphesiz kavmim beni yalanladı.»
Ümit Şimşek = Nuh, 'Rabbim,' dedi. 'Kavmim beni yalanladı.
Yaşar Nuri Öztürk = Nûh şöyle yakardı: "Rabbim, toplumum beni yalanladı."
İskender Ali Mihr = Nuh (A.S): “Rabbim, muhakkak ki kavmim beni tekzip etti (yalanladı).” dedi.
İlyas Yorulmaz = Nuh” Rabbim! Kendi toplumum beni yalanladı. ”